11. Bölüm

2.6K 145 45
                                    

Multimedya: Bölüm Müziği

Dün Hande'yle olan tartışmamızın ardından, bugün odamdan hiç çıkmamış, bütün günümü yatağa uzanıp tavanı seyretmekle geçirmiştim. Tek kalmaktan deli gibi korksam da, aşağı inmek istemiyordum. Başımda o kadar dert varken bir de Hande'yle tartışıp onu kendimden soğutmak istemezdim. Hem, hâlâ Hakan'ın yüzünü görmek istemiyordum. Sıkıntıyla odamın içinde volta atıp, bir şeyleri yoluna koymak için çözüm arıyordum. Elimi saçlarıma götürüp, sıkıntıyla saçlarımı çekiştirdim.

Ah, sanırım biraz yağlanmışlardı.

Duş almanın ruh halime de iyi geleceğini düşünerek, çıplak ayaklarımla banyoya doğru adımladım. Banyoyla ilgili gördüğüm kâbustan ve banyoda gördüğüm halüsinasyondan sonra oraya girmeye çekinsem de, kokmamak için oraya girmem gerektiğini biliyordum. Tereddüt ederek banyo kapısını araladım ve önce kapıdan başımı uzatıp içeriyi kontrol ettim. Normalin dışında bir şey yoktu. Usulca içeri süzüldükten sonra kapıyı kilitleyip sıcak suyu ayarladım. Üzerimdeki fazlalıklardan kurtulduğumda küvetin suyla dolmasını sağlayarak, içine boşalttığım jeli köpürttüm ve suyu kapatıp küvete girdim. Boylu boyunca küvete uzanıp, başımı küvetin fayansına yasladım. Gergin vücudum ve ruh halim sıcak suyun etkisiyle gevşerken, anlık bir huzurla gözlerimi kapadım.

Fakat bu huzurum uzun sürmemişti. Küvetteki suyun taştığını hissettiğimde, hızla gözlerimi araladım ve üzerime eğilen korkunç bir yüzle karşı karşıya kaldım. Gözlerimi büyüterek karşımdaki yaratığa baktığımda, dişlerini sıkarak iskeletten oluşan çenesini öne uzattı. Vücudunun tamamını göremesem de, büyük kısmının iskeletten oluştuğunu görebiliyordum. Sadece kemikleri gözüken el parmaklarıyla kafamı bastırıp, suya gömdü. Bütün vücudum kilitlenmiş gibiydi. Çırpınamıyor, hareket dahi edemiyordum. Ağzıma dolan sıvının metalik tadını alabiliyordum. Az önce köpük dolu olan küvet, şimdi kan doluydu ve o kanlar ağzıma doluyordu. Boğulacağımı hissettiğim anda son kez çırpınmayı denedim. Ah, başarılı olmuştum. Yaratık kaybolmuş, küvetteki su normale dönmüştü. Üstelik az önce ağzıma dolan metalik tadı da hissedemiyordum.

Bir dakika!

Az önce yaşadıklarım neydi? Kâbus mu? Hayır, kâbus olamayacak kadar gerçekçiydi ve ben o metalik tadı da, boğulduğumu da hissetmiştim. Belki de halüsinasyondu ya da zihnimin bana bir oyunu.

Az önce yaşadığım olayın şokuyla bütün vücudum titriyordu. Ben delirmediğimi sansam da, sanırım akıl sağlığımı yitirmiştim. Tamamen yitirmesem de, bir kısmını yitirmiş olduğum aşikârdı. Aksi takdirde bunca şeyin başka izahı yoktu.

CİN KASABASI (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now