[2. KİTAP] 2. Bölüm

1.2K 64 9
                                    


Bazen zihniniz kendini kapatıp, işittiği ya da algıladığı her şeyin üzerini örtebiliyordu. Bazen de en kötüsünü yapıp, algıladığı kötü veya anlamsız şeyleri defalarca zihninizde dolandırıp, sizi dayanılmaz bir baş ağrısıyla karşı karşıya bırakabiliyordu.

Okul servisinden inip, düşünceli adımlarla eve doğru ilerliyor, bir taraftandan da zonklayan şakaklarımı ovuyordum. Ağrı inanılmaz bir hâl almıştı ve gözlerimi açmakta bile zorlanıyordum. Yol boyunca kulaklığın ardında işittiğim sesi düşünmüş, gerçek mi yoksa bir sanrı mı olduğu konusunda sayısız kez çelişkiye düşmüştüm. Evet, küçüklüğümden beri anlam veremediğim bir çok olay yaşıyor, ara ara zihnimin derinliklerinde ürkütücü fısıltılara rastlıyordum. Fakat zaman geçtikçe her şey daha anlamsız bir hale sürükleniyor, ne yapacağımı bilemez halde bocalıyordum.

Elimi şakağımdan çekip, kapı ziline uzandım ve zile birkaç kez dokunup kapının açılmasını bekledim. Ayakta duracak mecalim yoktu. Çok geçmeden kapı aralandığında annemin kuşkulu bakışlarını yok sayarak içeri girdim. "Ela, iyi görünmüyorsun kızım. Bir şey mi oldu?"

Annemin sorusunu yanıtsız bırakarak çıkardığım ayakkabılarımı portmantoya bıraktım ve doğrudan merdivenlere yönelerek odamın olduğu kata çıktım. Normalde anneme asla böyle bir saygısızlık yapmazdım. Lâkin başımdaki ağrı öyle şiddetliydi ki, gözümü kırparken bile acı çekiyordum.

Odama girdiğimde çantamı yere bırakarak doğrudan yatağımın başındaki çekmeceye doğru ilerledim ve çekmeceyi açıp ağrı kesici hap aradım. Başım sık sık ağrıdığı için çekmecemden ağrı kesiciyi ihmal etmiyordum. Komodinin üzerinde su göremediğimde, sıkıntılı bir nefes üfleyip odadan çıktım ve merdivenleri hızla inerek mutfağa koştum. Annem akşam için yemek yapıyordu. Öyle dalgın gözüküyordu ki, yanına yaklaşana kadar geldiğimi farketmemişti bile. Dalgınlığının az önce ona olan tavrımdan ötürü olabileceğini düşünerek, kollarımı bedenine sarıp, yüzümü sırtına yasladım. "Özür dilerim anne. Başım çok ağrıyor, o yüzden cevap veremedim soruna."

Hâlâ aynı şiddetle ağrıyordu, lâkin dayanabilirdim. Annem elini önlüğüne silip önüne döndü ve bakışlarımızı buluşturdu. "Sana kızdığımı düşünme lütfen. Hasta olduğunu tahmin edip endişelendim sadece."

CİN KASABASI (TAMAMLANDI)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang