[2. KİTAP] FİNAL - Part 1

901 68 20
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar. Bir haftanın ardından nihayet gelebildim! Öncelikle, nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Değilseniz bölümü okumayın, daha kötü olursunuz :/

Bu arada bölümü geciktirdiğim için kusura bakmayın. Yazmaya cidden vakit bulamadım. Bir bölümü yazmak 4-5 saatimi alıyor. Düşünerek, kurguyu ve olay örgüsünü oturtarak yazıyorum ve sürekli silip tekrar yazdığım için epey bir vaktimi alıyor. Önceden olsa sadece bir haftacık geciktim diyerek açıklama yapmazdım ama şu an sabırsızlıkla bölümü beklediğinizi bildiğim için açıklama yapmayı sizlere borç bildim.

Ve sanırım çok konuştum. Bunun için de sizlerden özür dileyerek, sizleri bölümle baş başa bırakıyorum. Keyifli okumalar. :)

(Multimedyadaki müzik eşliğinde okursanız daha etkili olur.)

AFRA'NIN AĞZINDAN:

Bir yığın acının harmanlandığı yüreğim, acıların en büyüğüyle ikinci kez karşı karşıya kalma korkusuyla yanıp tutuşuyordu.

Evlât acısı..

Var mıydı daha öte bir acı?

Yıllar önce bir evlâdımı kaybetmiş, yıllarca kendime gelememiştim. Şimdi ise ikinci evlâdımın canı tehlikedeydi. Canı tehlikede olmasa bile onu bizden koparacaklardı. Yıllar önce bütün hayatımı alt üst eden yaratıklar, şimdi de kızımla uğraşıyorlardı. Ela'nın kâbuslarında gördüğü kadının kim olduğunu biliyordum. Aynı kadındı. Bir zamanlar benim uykularımı çalan, zifir karası saçlı yaratıktı. Benden istediği, yıllar önce dedemin öldürdüğü bebeği benim karnımda yeniden diriltmekti. Peki ya Ela? Ondan ne istiyorlardı ki?

Yoksa..

Aynı hain planı kızım için de mi yapmışlardı? Bunun düşüncesi bile kan dondurucuydu. O, her şeyden habersizdi. Hem daha küçücüktü. Reşit bile değildi ki..

Dakikalardır elim yüreğimde kanepede oturuyor, kafamın içinde birbirini kovalayan düşüncelerle boğuşuyordum. Hava kararmak üzereydi ve ne Ela ne de Yusuf ortalıkta yoktu. Yusuf er ya da geç gelirdi. Ya Ela? O neden geç kalmıştı ki? Geç olmadan gelirim demişti oysa.

Başımı ellerimin arasına alarak zihnimdeki kötü düşünceleri yok saymaya çalıştım. Düşünmekten beynim zonklamaya başlamış, göz kapaklarım ağırlaşmıştı. Ela'nın gitmesine izin verdiğim için kendimi paralamak istiyordum. Ne olursa olsun onu durdurmalıydım. Yusuf şimdi çıkıp gelse, ona nasıl hesap verecektim ki ben..

Ellerimle saçlarımı çekiştirerek öfkemi boşaltmaya çalıştım. Fakat kendi bedenime ne kadar zarar verirsem vereyim, kendime olan kızgınlığım kızım sağ salim eve dönene kadar geçmeyecekti. Saçlarımı çekiştirmeyi bırakıp bakışlarımı karşı duvara sabitledim. Duvardaki takvime gözüm takıldığında, gözlerimi kırpıştırarak takvimde yazan tarihe baktım.

CİN KASABASI (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now