[2. KİTAP] 3. Bölüm

1.1K 69 8
                                    


Yaşınız kaç olursa olsun, bir insanın yaşamına son veriyorsanız, katil sayılırdınız. Ben de bir katildim. O zamanlar henüz beş yaşında olsam da katil sayılırdım.

Gördüğüm kâbusun etkisiyle kesikleşen nefeslerimi düzene sokmaya çalıştım. Gördüğüm bir kâbustu, lâkin geçmişte yaşanmış olan bir kâbustu bu. Gözlerimden boşalan yaşları elimin tersiyle iterek, komodinin üzerindeki saate çevirdim bakışlarımı. Sadece iki saattir uyuyordum ve bu süre boyunca gördüğüm tek bir kâbus olmuştu. Kâbusların en kötüsü..

O zamanlar hiçbir şeyin farkında değildim. Lâkin büyüdükçe bunu bilinçli olarak yapmadığımın farkına varmıştım. Başka birisi, başka bir ses yaptırmıştı bana bunu. Belki de anne ve babam bu yüzden beni affetmiş, bu konu hakkında bir daha bana hiç kızmamışlardı. O günden sonra her gece beni duâlarla uyutup, hocalara götürmeye başlamışlardı. 13 yıldır boynumdan çıkarmadığım bu muskanın beni koruduğunu düşünüyorlardı. Lâkin yanıldıklarından haberleri yoktu. Beni götürdükleri hocalar kısa sürede olsa ruhumdaki ızdıraptan kurtarsalar da, büyüdükçe gecelerim zindan olmaya devam etmişti.

Ayaklarımı yataktan sarkıtarak, banyoya doğru ilerledim. Gördüğüm kâbusun, daha doğrusu yıllar önce yaşanmış olan gerçeğin etkisinden çıkamıyordum. Hangi insan katil olmayı kabullenebilirdi ki? Kabullenemiyor, kendimden nefret ediyordum.

Banyoya girip, ellerime sabun sıktıktan sonra çeşmenin altına tuttum. Derimi kazırcasına ovalıyor, elime işkence yapıyordum. Fakat biliyordum, bu ellerdeki o kir çıkmazdı. Elimden çıksa, ruhumdan çıkaramazdım.

Ellerime eziyet etmeyi kestikten sonra soğuk suyu birkaç kez yüzüme çarpıp, kendime gelmeye çalıştım. Gözyaşlarım yanaklarımdaki suya eşlik ederek boynuma süzüldüğünde, banyo dolabından temiz bir el yüz havlusu çıkarıp, yanaklarım ve boynumdaki ıslaklığı kuruladım. Az da olsa kendime geldiğimi hissettiğimde, aynadaki görüntüme bakmadan banyoyu terkettim. Şu an gözlerime bakarsam, göreceğim tek şey bir katilin gözleri olurdu.

Odama geçip kapıya yöneleceğim sırada kapının tıklatılmasıyla duraksadım. Kısa süre sonra annem odamın kapısını aralayarak odama süzüldü. "Uyanmışsın." dedi, gülümsemeye çalışarak. Bugün kardeşimi hatırladığı için o da üzgün gözüküyordu. Aslında hiçbirimizin unuttuğu yoktu ama zaman acılarımızı hafifletme gücüne sahipti. Acımız hafiflemişti, lâkin o odayı, o beşiği gördüğümüzde ilk gün ki gibiydi.

CİN KASABASI (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now