| SUGARMAN | 3+ OROSPULUKTAN BEYİNSİZLİĞE

5.2K 411 467
                                    




O sırada gözüm bara giren tuhaf bir tipte takılmıştı. Sarı-kumral karışımı saçları gözlerini kapatacak kadar uzundu. Tuhaf dememin sebebi, nasıl desem o şık ve sıkıcı giyinmişti. Yanlışlıkla bu bara girdiğini düşünüyordum. Yol tarifi alıp çıkacak gibi görünüyordu. Ama adımları masamıza kadar geldiğinde, yüzünün güzelliğiyle şaşkına uğramıştım. Doğrusunu söylemek gerekirse yüzüne baktığımda kıza benziyordu lakin alttaki kabarıklığı gördüğüme yemin bile edebilirdim. Gözleri Jungkook'la buluştuğunda "Sonunda sizi bulabildim." Demişti.

Hala olayı kavrayamamıştım. Namjoon'a kısa bir bakış atıp "Biraz yana kayarsan, sevgilimin yanına oturmak istiyorum." Dedi ve bütün taşlar yerine oturmuştu. Sesli bir şekilde gülmeye başlamıştım. "Kim bu karı Kook? Sana sevgilim diyor." Dedim. Hoseok dirseğiyle bana vurmuştu. Galiba bütün sihri yok etmiştim. Harika.

Kumral çocuk elini bana doğru uzatıp tokalaşmamı beklemişti. "Ben Taehyung ve görmek istersen seni bile sikebilecek aletimi gösterebilirim." Demişti. Verdiği cevabın tatminliğiyle dudaklarımı yalamıştım. Elini kibarca avucumun içine alırken konuşmuştum. "Oh, demek öyle. İlişkinizde kim kimi beceriyor bilmiyorum fakat senin ufaklığın benimkiyle yarışabileceğini zannetmiyorum." Dedim ve tuttuğum narin nemlendiricili eli erkekliğimin üstüne koymuştum. Hemen elini geri çekmişti.

"İğrençsin!" Diye bana nefretle söylenirken sadece eğlenmiştim. Jungkook "Tanrım!" Diye inleyip eliyle alnını ovmuştu. "Sevgilime kendini ellettiremezsin Yoongi."

Kafamı yana eğip ona masumca bakmıştım. "Ama bana sevgilin olmadığını söylemiştin." Dedim. Aniden gülüp Taehyung'u kendine çekmişti. "Rahat dur lan. Seninle paylaşmayacağım bir şey varsa o da Tae!" Dedi, ve sıkıştırdığı çocuğu kolunun altına aldı. Gülüşüne karşılık verdim. "Zaten ben kumral sevmem." Dedim ama Tae anlamayarak kaşlarını çatmıştı.

"Bu ne demek oluyor ya? Sanki beni beğensen grup yapacakmışız gibi konuşuyorsun?" Dedi. Ortamı geriyordu. Hoseok hemen "Sakin olun. Kimse kimseyi sikmiyor. Ayrıca bizim içkilerimiz nerede kaldı?!" Dedi. Konuyu dağıtmaya çalışıyordu. Ama ben Tae'nin sinirlenmesini sevmiştim. Omuzumla Kook'u dürtüp "Hadi Jungkook tatillerde buraya geldiğimde neler yaptığımızdan bahsetsene." Dedim onu da kışkırtarak. Yaptığım şeyin farkındaydı. Birbirimizi iyi tanıyorduk.

"Yoongi senden nefret ettiğimi söylemiş miydim?" Dedi ve sinirini bastırmak için ellerini yumruk yapmıştı. "Sadece abartıyor. Yoongi şeytanın tekidir seni oyuna getirmesine izin verme Tae."

"O zaman bana anlat. Zaten işlediğin her boktan haberdarım. Sadece şu aptala istediğini ver." Dedi ve kollarını kavuşturup bana bakmıştı. Dişlerimi gösterip sırıtmıştım. "Aslında seni sevdim Tae. Başta süt kuzusu gibi dursanda çetincevizmişsin. Biz sadece Jungkook'la her buraya geldiğimde deliler gibi sevişiyoruz." Dediğimde yüzündeki ifade görülmeye değerdi. Ama bu kadar oyun yeterdi. "Şaka yapıyorum. Taecik. Büyük ihtimalle seninle sevgili olmadan önce, Jungkook'la partnerlerimizi dönüşümlü kullanırdık bazende grup yapardık. Büyültecek bir şey değil. Uzun zamandır seninle yatıyorsa bu çok iyi bir şey, arkadaşıma yetiyorsun demektir."

Jungkook sözüm bittiği gibi ensemden sıkıca tutup kafamı kucağıma doğru eğmişti. Kafes dövüşcüsü olduğundan benden kat be kat daha güçlüydü. İsterse boynumu bile tek eliyle kırabilirdi. Jungkook'un yanında küçük becerilesi bir çocuğa benziyordum. "Bitti mi? Sus artık, yeterince konuştun. Tek bir kelimen daha Tae'yi incitirse omzunu yerinden çıkarırım. Geri takılana kadar acıdan ağlarsın." Diye tehdit etmişti. Bunu sevmiştim. Taehyung'a cidden değer veriyor olmalıydı. Gülüp "Tamam, tamam. Omzumu seviyorum." Dedim ve içkilerin masayı donatmasını izledim.

SUGARMAN | YoonminOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz