SUGARMAN | Yoonmin

| SUGARMAN | 9+ TOZ PEMBE KÜLOT

Öncelikle yorum istiyorum derken yb mesajlarından bahsetmiyprdum. Genede yorum atanlara galp. Emir kipi hoşuma gitmiyor siz anama sövseniz de istediğim zaman atacağım :)

Bir şeyi de açıklamak istiyorum kendi kendime çok kafaya taktım. Yazım tarzım çok baştan savma falan olabilir ama Yoonginin ağzından yazdığım için o öyle düşünüyor beyni öyle yapacak bir şey yok.

Bize son kez bakarken "Bay bay hanımlar, akşam bir şey yapalım." Dedi Kook ve Taehyung'la evden çıkışlarını izledim. Kapıyı arkalarından kapatırken aklıma gelenle yanımdaki Jimin'e dönmüştüm. "Okulların açılmasına ne kadar kaldı?"

Düşünüyor gibi yapıp "Birkaç hafta galiba." Demişti. Ah, çok işim vardı. Wang'larden kurtulmam, para bulmam, okula kayıt olmam, mezun olmam, para bulmam demiş miydim? Neyse para yaşamım için önemliydi. Aa birde Namjoon manyağı vardı. Tekrar görüşsek fena olmazdı. Bana iş de lazımdı.

Herifin numarası da yoktu ki? Onu boşverip ağrılarımı önceliğim yaptım.

Üstümdeki tişörtü çıkarıp çift kişilik yatağa doğru ilerledim. Jimin çaktırmadan beni kesmeye çalışıyordu. Yatağa kendimi ağır bir şekilde atmıştım. Malum dayak yemiştim. Ama acıya dayanabiliyordum. Yani... az çok. Yanıma hafifçe vurup "Baksana aramıza Jungkook bile sığabilir." Dedim.

Hafifçe kaşlarını çatıp "Sığamaz. Onun bedeni çok yer kaplıyor." Dedi. Ellerimi kafamın arkasında birleştirip üçüncü bir kişi sığdırmak istesem kim olurdu diye düşündüm. "Evet hayvan biraz. O zaman Baek'e ne dersin?" Dedim sırıtırken "Ufak."

Kollarını göğsünde birleştirip uzaktan bana bakıyordu. "Amacın ne, senin yatmana zar zor izin verdim başkasıyla da mı uyumak istiyorsun?" Demişti. Tanrım... Göz devirip "Uyumaktan bahseden kim. Yatak sadece uyumak için mi Jimin? Hım. Eminim bu yatakta başka şeylerde yapıyorsundur." Dedim oyuncu sesimle. Gözlerini kaçırmıştı.

"Yapmıyorum."

"Yalancı." Demiştim sonunu uzatıp. Tekrar gözlerini kaçırmıştı. "Sen kesin hiç porno da izlemiyorsundur." Kendi dediğime güldüm. "Pardon aynada kendine bakman yeterli."

"Senin ağzın gerçekten bozuk." Dedi Jimin ve odadan çıktı. Arkasından "Seninkini de bozmamı ister misin?" Diye bağırmıştım. "Kalsın." Diye karşılık vermişti. Off. Jimin sakso çekmemekte ısrarcıydı. Ayağa kalkıp odasını inceliyordum. Kırık beyaz hakimdi. Yatak başlığı tam kelepçe takmalıktı. Acaba pembe iç çamaşırları var mıdır? Çok merak etmiştim. Çekmeceleri açıp kapatırken iç çamaşırlarını bulmuştum. En altlara kadar ellerimi uzatırken yanları dantelli tatlı bir şey bulmuştum. Toz pembeydi. Vay be cidden vardı. Üstünde görmek isterdim ama başka zamanaydı. Karnım guruldamıştı. Sanki hiç özelini karıştırmamış gibi -ki onun hatası beni tek başıma bırakmamalıydı- mutfağa ilerleyip biraz kahvaltı etmiştim. Tekrardan merhemlenip üstüme tişörtümü giymiştim. Ter kokuyordum. Cidden kokuyormuşum. Harika. Kendime yeni kıyafet de almalıydım.

Jimin netflix izliyordu. Ona çıkıyorum bile demeden evden çıkmıştım. Arkamdan bakakaldığına emindim. Bilgilendirme gereksizdi. Merdivenlerden aşağıya inerken telefonum çalmıştı. Kayıtlı değildi lakin açmıştım. "Alo?" Derken karşı taraf kalın tınısıyla hemen kendini ele vermişti. "Yoongi nerdesin?" Diye sorduğunda cevaplamakta tereddüt etsemde umursamadım. "Jungkook'lardaydım. Noldu işim var." Dedim.

"Boşver işini- " Diyemeden lafını kesmiştim. "Bana araba lazım."

Derin nefesler alıp verdiğini telefonun ucundan duyabiliyordum. Sırıttım. "Umrumda değil. Bana sen lazımsın." Dediğinde görmesede kaşlarımı kaldırmıştım. "Noldu Jin seni gene tavayla mı bayılttı?" Demiştim gülerek. "Ha ha mavi şakamatik. Kes artık sesini yoksa arabayı üzerine süreceğim." Dedi hafif şaka ve sinirle. Alınmış mıydı? Eh şahsen tavayla bayıltılmak biraz utanç vericiydi. Hele de böylesine naif biri tarafından.