| SUGARMAN | 6+ BİTMEYEN GECE

4K 303 140
                                    


Sonunda yazdımmğğmmm

Ot kokusundan sonra aldığım ilk koku çilek ve kahveydi. Çilek üç saniye sonra geçerken kahve hala burnumdaydı. Gözlerimi açmaya çalışırken bulanık görüntülerin netleşmesini beklemiştim. Karşımda kanepe yanımda sandalyeye bağlı bir Namjoon ve kafamı kaldırdığımda da mutfağın ışığının açık olduğunu gördüm. "Anasını satayım!" Diye küçük bir feryat ederken Namjoon hemen bana bakmıştı. "Biz niye bağlıyız lan?"

Namjoon kafasını bana eğerek sessizce karşılık vermişti. "Niye mi? Dikkatsizliğimizden dolayı sikik bir tavayla bayıltıldık. Adam da hala mutfakta şarkı söyleyerek yemek yapıyor. Yüzünü daha göremedim." Demişti. Somurtup bende mutfağa odaklandım. "Peki neden sessiz konuşuyoruz?" Diye sorduğumda hemen "Kapa çeneni." Demişti. Daha fazla somurtmuştum. Birkaç saniye sonra da güzel bir tını mutfaktan gelmeye başlamıştı. Adam bildiğiniz bizi salonun ortasında sandalyeye bağlı bir şekilde bırakıp şarkı söyleyerek yemek yapıyordu!

Mantıklı olmaya çalışarak sandalyenin arkasına bağlı olan ellerimi kurtarmaya çalışmıştım fakat düğümü bile bulamamıştım. "Biz ne halt yiyoruz! Namjoon! Aptal aptal davranmayı kes, bağlıyız lan!" Dedim sinirlenerek. Bıkınca bana kafasını döndürmüştü. "Ev sahibinin sorunu ne? Şu iplerden kurtulalım da defolup gidelim!"

"Bizi bayıltan ev sahibinin kardeşi. Bana pısırık ve hassas bir çocuk olduğunu söylemişti lakin gayet da cesaretli görünüyor. Birazda aptal." Dediğinde Namjoon evin içinde başka bir ses de yankılanmıştı. "Demek uyandınız?" Dediğinde mutfak kapısına omzunu dayamış, belinde pembe bir yemek önlüğü ve elinde konuşurken savurduğu yağlı bir spatula olan sarışın bir gençti. "Kaçmayı deneyebilirsiniz sizi sıkıca bağladım."

Sözünü dinleyip ipleri zorlamaya devem etmiştim.

Bize doğru yaklaşırken aniden spatulanın ucunu Namjoon'un çenesinin altına koyup yukarı kaldırmıştı. "Bodrum katını nasıl ve kimden öğrendiniz?" Dediğinde gözlerini kocaman açmıştı. Biraz komik duruyordu. Namjoon hiç istifini bozmadan omuz silkmişti. "Beni abin gönderdi-"

Sözünün bitmesini beklememişti.

"Yalan kokusu alıyorum." Dediğinde sarışın çocuk Namjoon'a baya sinirlenmiş duruyordu. "Yalan değil mutfaktan geliyor koku." Dediğinde Namjoon, sarışın çocuk telaşla koşarak mutfağa gitmişti. Namjoon bütün dikkatiyle odaklanırken bir anda sandalyesini bana sırtı dönecek şekilde çevirtip geri geri sürtmüştü. "Ne yapıyorsun?" Dememe kalmadan benim arkadan bağlı ellerim onunkilerle buluşmuştu. "Çöz!" Diye emir verirken hemen işe koyulmuştum. Göremesem bile çok daha rahat bir şekilde düğümü bulup kısa tırnaklarımla açmaya çalışıyordum. Mutfaktan sıcak bir dalga yayılırken çikolata kokusu alıyordum. Karnım guruldamıştı.

Gecenin bir yarısı neden yemek yapıyordu ki?

Namjoon'un ipleri gevşerken gerisini kendisi güç kullanarak halletmişti. Ayağa kalkarken tahmin ettiğim gibi beni çözmemişti. Adımları mutfağa giderken sarışın çocuk Namjoon'un 1.85'lik boyunu gördüğü an da küçük bir çığlık atıp cebinden çıkardığı telefonla birisini aramaya çalışmıştı. "İmdat, evimde iki yaban-" diyemeden Joon telefonu elinden alıp kapatmıştı. Aptal çocuk polisimi aramıştı. Biraz geç kalmamış mıydı?

Mutfaktan sarışının saçlarını tek eliyle sertçe tutup salona kadar sürüklemişti. Arada ciyaklıyor ve canının acıdığını söylüyordu. Joon onu önümdeki koltuğa atarken işaret parmağını kaldırıp "Sakın hareket etme!" Diye uyarmıştı. Sarışın çocuk sertçe yutkunurken yüzünün kusursuzluğu sinir bozucuydu. Joon arkama geçip ipleri çözerken önümdeki oğlan kılını bile kıpırdatmamıştı. Cidden korkmuş olmalıydı. Bende ayağa kalkarken gözlerini kaçırmıştı. "Beni öldürecek misiniz?" Diye sorduğunda sesi titrememişti. Namjoon direk "Hayır." Demişti. Kendini tekli koltuğa atarken ben ayakta kalmayı tercih etmiştim. Kafamın arkası hala acıyordu.

SUGARMAN | YoonminWhere stories live. Discover now