SUGARMAN | Yoonmin

| SUGARMAN | 8+ ULTRA APTALCA BİR DÜŞÜNCE

ha ha ben geldim. wattpad i silmiştim üniye hazırlandım vs vs vs geri yükledim. umarım bölümü seversinizzz

Üzerimdeki ağırlık rahatsız etmiyordu. Jimin'in sarılma büyüsü bile işe yaramazdı ki en başından beri inanmıyordum zaten. Artık sadece uyumak istiyordum. Kafamı hafifçe kaldırıp Jimin'in sarı boyalı saçlarına bakmıştım. En az üç farklı sarı tonu içeriyordu. Hafifte parlıyorlardı. Kafamı geri yastığa yaslarken gözlerim kapalı bir şekilde mırıldandım.

"Hadi kalk artık." derken kelimeleri uzatıyordum. "Sarılmak bir halta yaramıyor."

Oflayarak yüzünü göğsümden çekmişti. "Sevgi iğleştirmiyorsa ne iğleştirecek?" derken tek kaşı hafifçe yukarı kalkmıştı. Gözlerimi kapatıp sorusunu cevaplamıştım. "Sikik bir merhem?"

"Merhem yerine öpüşelim belki öyle geçer." dediğinde gözlerimi açıp nötr yüzümü koruyarak bu sefer ben ona tek kaşımı kaldırıp bakmıştım. Böyle de her anı kollamazsın... Tabi karşısında ben olduğum için mallaşması normaldi bu yüzden onun mantıksız cümlelerini sadece bana yavşamak amaçlı kullandığını düşünecektim. Ağzımı aralayıp konuştuğumda bütün modu gitmişti.

"Yarramı öp Jimin."

Galiba biraz sinirlenmişti, hızlı bir şekilde üstümden kalkarken canımı acıtmamaya özen gösteriyordu. Mutfağa gidip dolapları açıp kapadığını duydum. Ayak seslerini. Kendince mırıldanışlarını. Aniden mutfaktan çıkıp yanı başımdan geçip giderken canımın acıyacağını umursamadan merhemi üstüme fırlatmıştı. Kaburgalarıma gelen ilaçla hafif kasılmıştım.

Kendime engel olamadan "Sen sürmiyecek mis-" cümlemi bitiremeden "HAYIR!" ı basmıştı. H a r i k a!  Bende sinirlenip "İyi siktir git sarışın." dedim. Ses tonunda bu sefer kızgınlıkla beraber biraz alınganlıkta vardı. "İyi geceler." dedi Jimin. Cevap vermedim. Işıkları kapattı.

O karanlıkta merhamin kapağını döndürerek açmıştım ama önce tişörtümü çıkarmam lazımdı. Merhemi yere bırakıp dünyanın en yavaş şekliyle tişörtü kafamdan çıkarmıştım. Geri merhemi alırken parmağıma sıkıp karnımı ovuyordum. Sırf Jimin burda acı çektiğimi bilsin diye inleyip duruyordum. "Aah çok acıyor." desemde tepki gelmiyordu.

"Aaah... keşke birisi olsa da sürse.."

"Keşke yaralarımı iğleştirirken sakso da çekse."

"Canım yanıyor aah acıyorr."

En sonunda içerden bir tıkırtı duymuştum. Belki yanıma gelirdi yumuşak minik parmakları bana masaj yapardı lakin dediği tek şey "Ayıpcıl şekilde inleme." olmuştu. Eh bana dolaylı yoldan da olsa orospu mu demiş oluyordu. Küfür edecekse adam gibi etsin. Anlamıyordum. Daha cümlesi bitmeden karşılık vermiştim. "Seni taklit ediyorum bebeğim."

Ses yoktu. Merhemi sinirlenip karanlıkta bir yere attım. Morluklar umrumda değildi. Her türlü geçeceklerdi zaten. Kendimi uyumaya zorlayarak sıkıcı sabahı bekledim. Gece aşk kuşlarının kapıyı açıp girmelerini duymuştum.

Rahatsızca koltuka hareket etmeye çalışıyordum. Göğsümde bir el hareket ediyordu. Burnuma kahve kokuları geliyordu ve bu ses bu kadife ses kesinlikle Taehyung'a aitti. Gözlerimi bilerek açmıyordum ve uyuyor taklidi yapıyordum. Bu minnacık parmaklar Jungkook'a ait olamayacağından Jimin'in olduklarını hemen anlamıştım. Morluklarıma merhem sürüyordu. Tabi amacı bana dokunmakta olabilirdi. Hala uyuyor taklidi yaparken sessizce mırıldanmıştım.

"Teşekkürler."

Göremesemde tebessüm ettiğine emindim. Hafif dokunuşları yüzüme çıkmıştı. Gözümün altına canımı acıtmaya korkarak sürmeye devam ediyordu. Dudağıma da sürmüştü. Aklımdan parmağını ısırmak geçsede merhem yemek istemediğimden yapmamıştım. Biraz daha uyuyup yüzüme inen tokatla aniden koltukta fırlaşmıştım.