| SUGARMAN | 7+ NAZİKLİĞİNİ SİKERLER

4.2K 336 385
                                    


Benn gelldiiğğmmm. Bölüm geç geldiği için üzgünüm. :(

Gözlerimi açtığımda ilizyondan dolayı oldukça sallanan bir lambayla karşılaşmıştım. Ne Çin'de yaşadığım evin lambalarına ne de pansiyondakilere benziyordu. Ah, doğru ya Jungkook'lardaydım. Biraz dik oturmaya çalışarak salondaki L kanepede hareketlenmiştim. Daha milim oynamamıştım ki bedenim kırmızı alarm vermişti. Her yerim dayak yediğimden dolayı yara bere içerisindeydi. Sikeyim Jackson!

Küçük bir iniltinin ardından dik oturmamaya karar vermiştim. O sırada da bu kadar acı yetmezmiş gibi karnım guruldamıştı. Bir dakika bu koku "Tavuklu ramen mi?" Diye sessizce zihnimdekileri dışa vurmuştum. Aniden sarı bir kafa mutfak kapısından uzanmış ve "Uyanmışsın demek." Demişti. Ardından sıcak bir gülümseme eşliğinde "Sever misin?" Diye de sormuştu. Onu umursamayıp -ki ramene bayılırdım- "Kook nerede?" Diye sorusuna soruyla karşılık vermiştim. Biraz bozulmuş gibi gözükse de, umursamamıştı. Gözden kaybolurken sesini yükseltip konuşmuştu.

"Büyük ihtimalle bıraktığımız yerde."

Geri yaslanıp gözlerimi kapatmıştım. Çok değil en fazla iki dakika sonra Jimin uzandığım koltuğun yanına dizlerinin üstünde oturup gelmişti. "Kim tavuklu ramen sevmez ki." Dediğinde ancak bu kadar pozitifliğinden ödün veremezdi. Bu sefer onu bozup 'ben' dememiştim. Sadece ağzımdan şaşkın bir şekilde "Bana mı yaptın?" Sorusu dökülmüştü. İnsanlar ben demediğim sürece pek fazla ihtiyaçlarımı gidermezlerdi. "Ölü gibi duruyordun. Ben de belki keyfini yerine getirir diye düşündüm." Demişti. Çorbayı biraz karıştırıp dudaklarını büzerek üflemişti. Cidden dudakları çok fenaydı.

Tekrardan kalkmaya çalışırken bu sefer daha yavaştım. Malum bütün bedenim kum çuvalı gibi tekmelenmişti. Lakin ne kadar yavaş hareket edersem edeyim canım fena acıyordu. "Ağ sikeyim." Diye sessizce inlerken Jimin endişeyle bana bakmıştı. "Tamam rahatça otur sadece."

Geri sırtımı yaslarken de yüzümü buruşturmuştum. Jimin yastıklardan birini kafamın altına koyarken onu izliyordum. Yapabileceğim başka bir şey yoktu. Onun bebeği olmuştum. Hareket edemiyordum amına koyum. Çorbayı karıştırırken aniden kendi kendine gülümsemişti. Ön dişlerinde kusur denilmeyecek kadar küçük bir yamuk vardı. "Sesin çıkmadığı anlarda çok sevimli oluyorsun." Demişti. Gözlerimi büyültüp ona bakmıştım. Niye bunu düşünüyordu ki?

Ayrıca sevimli mi? Sevimli kediler için kullanılırdı. Siktir. Ben değil asıl o sevimliydi. Sevimli anandır.

İçi dolu kaşığı bana uzatırken bildiğiniz anne şefkatiyle koca bir kase tavuklu rameni gömmüştüm. Hazır ramen olsa bile aç olduğumdan dolayı manyak leziz gelmişti. Jimin'de iştahlı iştahlı yediğimden dolayı kesin güzel yaptığını falan zannediyordu. Aptal ya nasıl bakıyor. Seni değil rameni yemek istiyorum. Ne bu mutluluk?!

Refleks olarak doğrulmaya çalışırken yüzümü ekşitip iki büklüm olmuştum ama zar zor "Teşekkürler Jimin." Cümlesi dökülebilmişti. Çok acı çekiyordum lan!

Jimin aniden kaseyi kenara bırakıp "Neren acıyor en çok?" Diye sormuştu benimle yüzünü buruşturup. Biraz düşünmüştüm. Sanki acı bedenime eşit dağıtılmıştı. "Bilmem. Her yerim çok fena ağrıyor." Deyip omuz silkmiştim. Aniden gözlerinde o ani parıltılı bakışlarından oluşmuştu. Sanki gökten bildirim gelmiş gibi nefesini tutup "Seni rahatlatmamı ister misin?" Diye o ramen kadar lezzetli duran dudaklarını kıpırdatarak arsızca soru sormuştu. Demek küçük bir sürtük olmak istiyorsun ha? İçindeki fahişeden haberdarım küçük Jimin ve babacığın burdağğ.

Kendimi o gelecek kutsal saksoya hazırlarken kafamı aşağı yukarı sallamıştım. Ayağa kalkarken kafamı geri verip rahatımı bulmaya çalışmıştım. Acaba ağzı hepsini alabilecek miydi? Tanrım bunları düşünmek bile hafiften beni tahrik etmişti. Galiba sarışın aptalı sürtüğüm olarak görmek beni tahrik ediyordu. Kusura bakmasın da o dudakların başka hangi nedenle verildiğini düşünüyor olabilirdi ki? Beklediği babacığı bendim.

SUGARMAN | YoonminWhere stories live. Discover now