| SUGARMAN | 10+ YALANCILARA CEZA

2.7K 218 179
                                    



Taksiciye zar zor Jungkook'ların ev adresini anlatabilmiştim. Adres tariflerinde iyi değildim. Umursamadan parayı uzatıp arabadan indim. Hafifçe esneyip en yakın markete yürüdüm. Tam olarak nerede olduğunu bilmiyordum lakin illaki bir market olmak zorundaydı. Biraz uzaklaşsam da eve geri dönebilirdim. Paranın arta kalanıyla biraz daha umursamadan harcama yapacaktım. Neden yapmıyım ki?

Harika bir şeydi. Para oturduğum yerden cebime inmişti. Salak salak sırıtarak jelibon seçtim. Solucanları ve ayıcıklı olanları seviyordum. Jimin'inde şeftalili olanları seveceğine emindim. Biraz gazlı içecekte aldıktan sonra parayı ödeyip eve geri yürüdüm. Asansörle 8. kata çıkıp zile bastım. Kapının açılmasını beklerken ayakkabılarıma odaklanmıştım. Canım aniden porno istemişti. Zile tekrar bastım. Jimin'in kalçasını da sürebilirdim. Kapıya sertçe vurdum. "Açsana!" Desemde tepki hala yoktu. Neden Jimin tarafından bu kadar hayal kırıklığına uğruyordum ki?!

Zile tekrar basılı tuttum. "Ah sikeyim." Diye mırıldanıp sırtımı kapıya yasladım. Neden Jimin? NEDEN?!

Yavaşça yere doğru kayarken ayaklarımı kendime çekip yıkık bir oturuş sergiledim. Nereye gitmiş olabilirdi ki? Belkide haber vermem gerekirdi. Kendi kendime güldüm. Çocuğun numarası yoktu ki. Mallığımı kabul etmek istemiyordum.

Onu baştan çıkaracak, kenevirlede aklını uçuracaktım. Kulağına fısıldayıp o pembe külodu giymesini istiyordum. Belki biraz dans ederdi. Tıpkı barda Hoseok'la ettiği gibi. Hayal kurmayı bırakmalıydım. Kapıda kalmıştım. Tekrar sikeyim.

İnstagrama girip Jungkook'un takip ettiklerinden Jimin'i ve Tae'yi bulup takip etmiştim. Kulaklıklarımı cebimden çıkarıp telefona taktım. Bacaklarımı biraz daha kendime çekip alnımı yasladım. Yapacak bir şey yoktu. Oflayıp müziğin sesini açmıştım. En azından uykum hep beni bekliyordu.

Ne kadar süre uyudum kimse bilemezdi. Popom uyuşmuştu. Jimin'in tatlı ve ince sesi kulağıma doldu. "Napıyorsun?" Diye sorduğunda tamamen şaşkınlıktandı. "Bizimle kalacaksan sana anahtar çıkarmalıyız."

Uykulu gözlerimle kafamı kaldırıp yanakları hafiften kızarmış sarışına baktım. "Mantıklı." Dedim onaylayarak. "Off bir an asla gelmeyeceksin zannettim." Gözlerini kaçırıp gülümsemişti. "Beni mi bekledin?" Dedi sanki ona seni deliler gibi seviyormuşum tepkisiyle. Göz devirip "Jungkook antrenmanda geriye sen kalıyorsun anahtarı olan." Dedim karşılık olarak.

Kapıyı üstüme eğilip açmıştı. Vanilya ve çilek kokuyordu. Tanrım. Kremalı pastanın üstüne konulan olmazsa olmaz çileği gibiydi. Ya da ben gerçekten kafayı yiyordum. Jimin'le değil cinsellik isteğiyle. Kapıya tutunup ayağa kalktım. Yakındık. Onu beklemeden kapıyı açıp içeri girmiştim. Ayakkabılarımı çıkarıp kenara koymuştum. "Elindeki poşet ne?" Diye sormuştu. "Biraz şekerleme."

Üstündeki kot ceketi çıkarıp kenara koydu. İnce tişörtünden belinin kıvrımlarını seçebiliyordum. Hoştu. Odasına yürürken nedensizce peşinden ilerlemiştim. Şaka şaka nedeni poposunu kesmekte olabilirdi. Aniden bana dönüp "Terledim duş almam gerek." Demişti. Şirin bir şekilde sırıtıp "Niye bana söylüyorsun?" Demiştim. "Yoksa bu bir davet mi?"

Artık yedi yirmi dört yavşak halime alışmış olmalı ki yandan gülmüştü. "Evet." Dedikten sonra kafasını hayır anlamında iki yana sallayıp umursamazca tişörtünü çıkarmıştı. Yüzüme asla bakmıyordu. Bu da neydi? Banyoya ilerleyişini izlerken yarı yolda bana evet demesi aklıma gelerek bende hemen tişörtümü çıkarıp peşine takılmıştım. Lakin ben daha kapı koluna dokunamadan kapıyı kapatıp kilidi çevirmişti. Tamam bu biraz sinir bozucuydu. Yalancı ağzını sikecektim. Aptal patates benim masum duygularımla oyun oynuyordu. Oysa onu duşta da sikebilirdim. Salak düşüncelerimi de sikeyim.

SUGARMAN | YoonminWhere stories live. Discover now