Hermes'in Kızı |Nico di Angelo|

17- Darcy'nin Gidişi

-Medya, Connor ve Travis-

/ / / Nico / / /

    Percy İris mesajına elini sallayarak kapattıktan sonra Skylar bize döndü ve,

''Bence gidip bir yerde uyuyun siz. Nöbet sırası size gelecek'' dedi.

''Skylar haklı, hadi gidip uyuyalım'' dedim esneyerek.

''Yalnız anlamadığım bir şey var...'' dedi Travis boş boş bakarken.

''Ne?'' dedi Miranda.

''Canavarlar Denizi'nde Poseidon'un sözü geçmiyor ki, Percy'nin ne demek istediğini anlamadım'' dedi Travis.

''Off, onu da sonra düşünürüz'' dedi Miranda ve sarsak adımlarla üst kata çıkmaya başladı.

   Onu takip ettim ve pembe renkli odanın yanındakine girdiğini gördüm. Peşinden odaya girdiğimde lacivert yorganlı bir yatağa uzanmış olduğunu gördüm. Kapının girişine yaslanıp ona bakmaya başladım. Anında gözlerini açıp bana baktı.

''Nico, sende bir odaya gidip uyusana, sıra bize gelecek'' dedi.

''Şeeey, ben düşünmüştüm ki...'' dedim zorlanarak, istediğimi anlamasını bekliyordum.

   Beklediğim gibi anladı ve bana dik dik bakmaya başladı. ''Nico, defol ve uyumaya git'' dedi Miranda gözlerini kısarak.

''Sende benimle gel o zaman'' dedim.

''Nereye?'' dedi alayla.

''Kral yatağına tabi ki'' dedim sırıtarak.

''Eğer kral yatağı dediğin o pembe cibinlikli bebek yatağıysa, ben buradan memnunum''

''Ama kraliçesiz kral yatağı olmaz ki'' dedim Miranda gibi gözlerimi kısarak.

    Miranda ofladı ve yatakta doğruldu. Gitmemi bekliyordu. Onun yerine yanına gidip yatağın kenarına oturdum.

''Miranda, lütfen. Hadi ama, seninle uyumak, uyku problemi yaşayan biri için bile rahatlatıcı bir uyku çektiriyor'' dedim ona bakarken.

''İyi, peki'' dedi oflayarak ve bana yer açmak için yana kaydı.

    Eğilip bir kolumu boynunun altından, bir kolumu da bacaklarının altından geçirip onu kucakladım ve yataktan kaldırdım.

''Ne yaptığını sanıyorsun sen Nico?'' diye bağırdı bana.

''Bu yatak rahat değil, pembe cibinlikli olana gidiyoruz kedi'' dedim kesin bir ifade ile.

/ / / Miranda / / /

   Nico beni o iğrenç görünümlü ama şaşılacak derecedeki rahat yatağa taşıyınca içimden küfretmek geldi. Nico yanıma yattı ve kollarını belime dolayıp beni kendine çekti. Buna dayanamadım. Kafamı onun göğsüne yaslayıp uyumaya çalıştım.

    Bir eli saçlarımın arasında geziyordu. Derin bir nefes alıp yorganı üstümüze çektim ve uyumaya çalıştım. Bir süre parmaklarımla Nico'nun kollarına görünmez şekiller çizerken uyuyakalmıştım...

/ / /

''Anne, abime benimle gelmesini söyleee!'' diye cırladı küçük bir kız.

''Jensen, Mouca'yla git ve ne istiyorsa alıp geri gelin hemen'' dedi kızgın bir kadın.

   Birden gözlerimi açtım. Hayır, bir şeyler duyduğuma eminim! Nico'nun kollarını üzerimden ittirip pencereye koştum. Kırmızı bir Peugeot aile arabası kapının önünde durmuş, dışarıya beş - altı yaşlarında bir kız çıkmış arabanın önünde bağırıyordu. Birden gözlerim yuvalarından fırlayacakmış gibi oldu. Hemen sessizce alt kata koşup karşılıklı koltuklarda sızmış olan Travis ve Skylar'ı uyandırdım.