22- Miami'de Olan Olaylar

8.6K 413 473
                                    

-Medya, Nico-

/ / / Nico / / /

-Perşembe Akşamı, Skylar Gittikten Sonra...

"Lütfen, en azından sabaha kadar bekleyelim. Yani hiç olmazsa bir güncük, inanıyorum ki geri gelecek" diye yalvardı Travis.

    Gözleri şimdiden kan çanağına bürünmüştü bile. Onun bu halini çok iyi anlıyordum çünkü Miranda, Riastle'da yaralandığında muhtemelen bende böyle görünüyordum. Sevdiği birini kaybetmiş gibi...

"Ya da yukarı çıkıp onu arayalım! Hani bu yedili her zaman birbirini kollayacaktı?! Dönmesini beklememiz gerekmiyor ki!" dedi Travis ağlamaklı bir sesle.

"Sakin ol, bence az sonra yanımıza geri gelecek" dedi Leanna.

    Skylar sandığımdan daha kısa bir sürede canavarın tacını yere, mağaranın girişine düşürmüştü. Şimdi tek yapması gereken Skylla'yı yaralayıp kendisini yere bırakmasını sağlamaktı. Ama Skylar'ın bunu becerebileceğinden emin değildim, Teresa'nın anlattığına göre daha bir harpyayı bile öldürememişti.

    Teresa ve Connor iş birliği yaparak uzun bir sopayla tacı mağaranın içine çektiler ve incelemeye başladılar. Teresa tacı parmağında bir hulahop gibi çeviriyor, üzerindeki siyah elmasları ve desenleri inceliyordu. Arada bir Connor'un başına doğru tutup tacın çapını hesaplamaya çalışıyordu. Hatta bir ara tam kendi başına takacakken Leanna bir kaplan hızıyla tacı Teresa'nın elinden çekip aldı ve ekledi,

''Sakın onu başına takma, ne olacağını bilmiyoruz henüz!'' dedi sinirle ve devam etti, ''Taç büyülü olabilir, her neyse...''

''Tamam anne, okula gitmeden önce beslenme de alayım mı?'' dedi Connor, Leanna'ya inatla bakarak. Leanna onu umursamadı.

   Travis dolu dolu gözlerle mağara girişine bakıyor, Connor, Leanna ve Teresa ise hala tacı inceliyorlardı. Miranda bir köşeye çekilmiş Mitoloji kitabını okuyordu.

    Bense kum zemine çökmüş hala hayatımın en büyük çizim projesiyle(!) uğraşıyordum. Bir süre daha herkes böyle vakit harcadıktan sonra Travis ayağa fırlayıp tepinmeye başladı,

''Gelmiyor işte, gelmiyor! Gelmeyecek, bir daha asla onu göremeyeceğim, onun ölmesi benim suçum, gitmesine izin vermemeliydim! Ona bir şey oldu ve bunu bilmemek beni deli ediyor'' dedi ve bunun gibisinden yaklaşık elli cümle daha sıraladı ve histeri krizine girmiş biri gibi hareket etmeye başladı.

     Connor ve Leanna onu sakinleştirmeye çalışırken Teresa ve gürültüden dolayı kitabını bırakmış Miranda yanıma geldi. Teresa boynundaki kart kolyeden iki kartı daha iç geçirerek kopardı.

"Üçüncü kart, maça 1'li, ilk kaybettiğimiz kişi ve dördüncü kart, kupa 6'lı, kaç kişi kaldığımızın göstergesi, hem kehanet de gerçekleşiyor. Skylar tacı almak için kendini feda etti" dedi titrek bir sesle ve iki elinde sıkıca tuttuğu taca nefretle baktı.

    Bir süre ikimizden de cevap gelmeyince Teresa'nın gözleri dolmaya başladı. Tam ağlamasına ramak kalmışken Miranda patladı ve bağırmaya başladı,

''Yeter artık be! Travis zırlamayı kes, Teresa sende kendine gel hemen! Bir toparlanın arkadaşlar ya, olmaz ki böyle!'' dediğinde kimse istifini bozmadı, hatta onu takmadılar bile.

     Bunun üzerine Miranda daha da öfkelendi ve daha yüksek bir sesle tekrar bağırdı,

"HEPİNİZ BİR DAKİKA İÇERİSİNDE YERE DAİRE OLUP OTURACAKSINIZ YOKSA HEPİNİZİN İÇ ÇAMAŞIRLARI DAHİL HER ŞEYİNİ ALIP TARTARUS'A ATAR, MEDUSA'YLA ÇİFTLEŞTİRİRİM!" diye kükredi.

Hermes'in Kızı |Nico di Angelo|Where stories live. Discover now