Bölüm 5 Parça 2 - Küçük Keşifler

1.2K 121 294
                                    

Bölüm 5 Parça 2:

Küçük Keşifler

- - -

•✴•✳•❇•✳•✴•

Gözlerimi açtığımda ellerimde ve ayaklarımda hareket etmemi engelleyen zincirlerle bu karanlık alana geri dönmüştüm. Etraf bu sefer sisliydi, zincirlerin nereye bağlı olduğunu göremiyordum. Sadece bu işin Voice'a ait olduğunu biliyordum. Ona seslendim.

"Yine ne istiyorsun...?"

Voice bu sözümü duyunca ilk bir garipsedi; biraz güldü, sonra kahrolası bir kahkahaya dönüştü bu gülüş. Onun gülüşü sinirlerimi bozuyor, alabora ediyordu. Kahkaha faslı bitince, hemen konuşmaya başladı.

"Bu akşam sadece yalancı değil, nankör biri olduğunu da gördüm!"

Bir kahkaha daha patlattı. Ben neyden bahsettiğini anlamaya çalışırken, devam etti Voice büyük bir neşeyle.

"Arkadaşın senin için endişelenmişti sadece."

Bahsettiği kişinin Dream olduğundan tamamen emin oldum. Gözlerimi korkuyla büyütüp aşağı eğdim kafamı. Akşam olduğu gibi titriyordum ve içime, ne giysem giyeyim yine de beni üşütecek, büyük bir soğukluk hakim oluyordu.

"O partiler planlamıştı, senin adına endişelenmişti ve her şeyi göze almaya hazırdı senin için..."

Evet, haklıydı. Zaten vicdan azabı çekmemin nedeni ve en sinir olduğum da bu değil miydi? Haklı olması, kötü olan kişi o olsa bile... Daha da titremeye, gözlerim daha da fazla dolmaya başladı. Voice sözünün devamını getirdi.

"Ama sen ne yaptın?"

Evet, ben ne yapmıştım? Ben onun tek isteği benim derdimi yok etmekken, ona zarar vermiştim. O her iyiliğimi düşündüğünde ben ona taviz vermemiştim. Ben iğrenç bir arkadaştım, değil mi?

"ONA YALAN SÖYLEDİN!"

Ağlamaya başladım yine sessizce. Hıçkırıklarımı durduramıyordum, birden arkamda hiç beklemediğim bir sıcaklık olduğunu farkettim; bunun kan olduğunu ve sırtımda bir bıçak saplandığını hissedince küçük çaplı bir çığlık bastım. Ama kendimi tuttum, biliyordum ki benim acım Voice'un mutluluğuydu, kendimi tutup güçlü kalmam ise onun nefreti.

"Hiç pişman olmadan, tekrar tekrar yalan söyledin..."

Sırtıma birkaç bıçak daha saplandı. Bu sefer sessiz kalamadım, sesli bir çığlık attım ve en az çığlığım kadar sesli bir ağlama gerçekleştirdim. Acım büyüdükçe Voice'un sesindeki mutluluk ve saykopatlığın artışı o kadar belli oluyordu ki...

"AYRICA YALANINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN ARKADAŞINA TOKAT ATTIN!"

Diğerlerinden daha ağır bir darbe geldi sırtıma. Her ne kadar bunları hak etsem de, sadece masummuşcasına ağlıyordum. Aslında verdiği bıçak yaraları çok da umrumda değildi, acısa bile. Benim canımı yakan söyledikleriydi. Sözleri her şeyden daha çok canımı yakıyordu. Gözyaşlarım sürekli boşalmaktan yorulmuştu artık. Ona önceki gibi susması için bağıracak ve acımla baş başa kalacakken, Voice son bir kez konuştu sanki konuşacağımı bilip beni susturmaya çalışır gibi.

"Belki de bu yarayı almayı hak etmiştin."

Sol gözüme doğru uzatılan bir bıçak gördüğüm gibi, yaramın nedeninin bu olabileceğini düşündüm ve bu acıyı çekmeye hazırlandım gözümü sıkıp. Bıçak sol gözümün dibine geldi, çok korkuyordum ama belli etmemeye çalışıyordum. Tek yapabildiğim, her zamanki gibi acizce ağlamak oldu.

"AMNESIA"  -ErrorInk-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin