ilgi.

3.7K 274 29
                                    

Kursiv ve altı çizili olan kısımlar jimin'in içinden geçirdikleridir.

Karşımda bulunan ve bana masum bakışlarını dikmiş olan bedene bakarken kaşlarımı tekrardan çatmıştım.

"Benimle ilgilenmeyi bırak."

"Neden?"

"Benimle niçin ilgileniyorsun?"

"Çünkü sen benim kurtarıcımsın."

"Beni güldürme çaban mı bu, yoksa ciddi misin?"

"Ciddiyim."

"Sen öyle aptalsın ki çocuk."

Birdenbire ayaklanıp mutfağa adımladığında ise anlamsızca ona bakıyordum o ise elinde bir kutuyla döndü ve önümüzdeki masaya koyup kutunun bir kısmını araladı. İçinden pastamsı bir şey çıktı ama pasta olduğunu kanıtlamak için 40 şahit gerekirdi resmen. Bir pastaya birde ona bakarken saf gülümsemesi solduğunu ve dudağını büzdüğünü fark ettim. Ardından çatalı bir parcaya batırıp bana uzattı.

"Lütfen ağzını açar msın?"

"Sen yine-" lafımı bitirmeme fırsat vermeden azıma tıkmıştı pastayı. Bu daha önce hastanede yaşadığımız anıyı çağrıştırmıştı zihnimde.

"Bir saniye sen bu pastayı nasıl aldın?"

"Şey aslında ilk aldığımda güzel görünüyordu ama koşarken düştüm ve bu yüzden berbaat oldu."

"Sen yaralandın mı? Ve neden acele ettim?"

"Ben acele etmedim yalnızca seni birkez dahi olsa gülümsetmek istedim. Ve anlaşılan pastayı getirmeden başardım bunu."

"Nasıl yani?"

"Ee az önce sinirle sırıtmıştın. O da gülümseme sayılır."

"Yine gevezeliğin tutmuş anlaşılan. Şuanda yalnızca ben uyurken ne yaptığını anlatırken gevezelik et. Başla."

"Sen uyuyordun ve bende sana iyi bir şeyler yapmak adına dışarıya çıktım. Ne yapacağımı da bilmiyordum tabiki ve bu yüzden de öylece gezinmeye başladım. Merak etme bana aldığın telefonu yanıma almıştım. Ardından ise bir pstaneye girip bu pastayı aldım. Aslında alamadım."

"Nasıl yani? Bana sakın sakıncalı bir şeyler yaptığını söyleme."

Omuz silkerek konuştu. "Aslında hayır aksine şanslıydım ki orada görevli olan iyi niyetli birisi vardı ve benden para almadı. Ama ben ona tabiki bir şekilde geri ödeyeceğim. Bu yüzden de iş arayacağım."

"Sen cidden safsın, herkese kanıyorsun. Kolayca başkalarını seven insanlara 'şıp sevdi' derler sana ise 'şıp güvenir' kelimesi fazla uyar."

"Hani benimle didişecek halin yoktu sanırım gücün yerine geldi ha?"

"Sadede gel hadi."

"Tamam sonra işte pastayı alıp mekandna ayrılırken minsung'u görmüştüm bizim apartmanın biraz ilerisinde ama o beni görmedi. Ben ise yinede ondan kaçtım ve bu yüzden böyle sonuçlar ile karşılaştım ve pastam berbaat oldu." Diyerek dudağını tekrardan büzdü.

"Sen ne yaptım dedin?! Ya sana zarar verseydi. Gerçekten insanın sinirlerini alt üst edersin sen." Anında ayaklandım ve telefonumu kavrayıp kilidini açtım. İlk olarak Jimin in telefonuna telefonumu yazdım ve ona uzattım.

"Al. Ne olarak kaydedeceksen bunda özgürsün."

"Şey ben, aslında sen kayd etsen?"

"Senin uşağım gibi mi görünüyorum."

Dilfiruz |kookminWhere stories live. Discover now