yeni bir sayfa.

3.1K 220 4
                                    

"Daha kötüsü ise o bunları kendi içinde yaşarken...ben hiçbirisini fark edememişim. O...daima çevresindeki insanları düşünürdü biliyor musun...asla kendini düşünmezdi. Herşeyi çok seven ve değer veren birisiyken onun dünyasını yerlebir ettiler...o pislikler o-ona zarar vermekle kalmayıp herşeyi berbat ettiler." Diyerek başımı eydiğimde ise sıktığım yumruklarımdan birisinin üzerinde bir el hissetmeiştim. Ve başımı kaldırıp o yöne çevirdiğimde ise bana burukca gülümseyen jimin'in yüzüne kaldırdım başımı.
Birbirimize dalmış halde bakaken elimi görüş alanıma aldı ve dudaklarını üzerine bastırarak yumruğumu açtı.

"Artık bu öfkeni ve üzüntünü bir kenara bırakmalısın. İkimizde bunu yapmalıyı."

"Nasıl olacakmış o?"

"Sana söylediklermi yap sadece."

Onu cevaplamak adına dudaklarımı aralamıştım ki o anda aykalnıp beni de kaldırdı.

"Bizim buraya gelmemiz de kader'di. Sana bugünün arınma günümüz olduğunu söylediğimi hatırlıyor musun?"

"Evet."

"Bunun anlamı tüm geçmişimizi bütük gerçekleriyle geride bırakmamızdı. Ve bu yerde geçmişimiz ile bağlantılı olduğu için, hatta belkide herşeyin başladığı o nokta olduğu için burada bitmesi gerekir."

"Nasıl bitecek?"

"Böyle." Dedi ve gülümseyerek elimi kavradı.

"BUGÜNDEN İTİBAREN NE KADAR GEÇMİŞİN İZİNİ TAŞIYOE OLSAM BİLE ASLA GERİYE DÖNÜP BAKMAYACAĞIM VE DAİMA ANI YAŞYARAK PİŞMAN OLMAYACAĞIM!"

"KİM TAEHYUNG! BEN ÜZGÜNÜM ASLA SANA LAYIK OLAMADIM SENİN GÜZELLİĞİNİ KENDİ KUSURLARIM İLE KİRLETTİM VE HAYATINI BERBAAT ETTİM. AMA BAK SENİN DEDİĞİN GİBİ O NOT BENİ BULDU EVET UZUN SÜRDÜ AMA BENİ BULDU VE BEN SENİ SEVİYORUM. NE KADAR UZUN SÜRMÜŞ OLSA BİLE SENİ ARTIK RAHAT BIRAKACAĞIM. LÜTFEN HUZUR İÇİNDE OL SEVGİLİM. BUGÜNDEN İTİBAREN YANLIZCA ANI YAŞAYARAK ASLA PİŞMAN OLMAYACAĞIMA DAİR YEMİN EDİYORUM."

İkimizde bağırışlarımızın yankıları eşliğinde birbirimize baktık ve gülümsedik. Ellerimiz ise kenetliydi.

"Bugünden itibaren yeni bir Jeon Jungkook doğdu."

"Bugünden itibaren yeni bir Park Jimin doğdu."

Yine aynı anda konuşmuşken alınlarımızı birleştirdik ve sıcak birer gülümseme sunduk.

Birsüre öyle kalmıştık ardından ise gözlerimiz kapalı şekilde konuştuk.

"Peki şimdi ne yapacağız?"

"Bilmem, bugün yalnızca seni izleyeceğim."

"O halde sonuçlarına da katlanacaksın."

"Bu Jungkook ile geçmişteki benin bir ortak yönleri varsa o da dürüst olmamızdı."

Ardından bana gülümseme sundu ve hiç bırakmadığı elimi daha sıkı tutup koşmaya başladı. Ben ise onu takip ediyordum ve uzun bacaklarımın sağladığı avantajdan dolayı fazla koşma hereği de duymuyordum.

Geldiğimiz onca yolu arkamızda bırakırken bir parka geldiğimizi fark etmiştim ve yanımda olduğunu düşündüğüm Jimin'e döndüğümde ise çoktan salıncağa binmiş olduğunu görmüştüm. Usulca yanına ilerleyip yan tarafındaki salıncağa oturacakken beni katı bir ses ile durdurdu.

"Ne oldu?"

"Sen sallanmayacaksın beni sallayacaksın!" Dedi sesi neşeli ve heyecanlı çıkarken.

Karşılık vermeden arkasına geçtip onu itmeye başladığımda ise daha uzağa gitmek istediğini söylerken hızlanmam gerektiğini de bildiriyordu. Onu yeterince salladığıma emin olunca yan kısımdaki slaıncağa geçip sallanmaya başladım ama salıncağın çocuklar için olduğunu unutmuş olmalıydım ki sallanmak adına bacaklarımı uzattığımda ayağım betona değiyordu. O anda anladım bilmediği için değil ayakları yere değdiği için bana kendisini sallandırtmıştı.

"Sen göründüğünden daha sinsi çıktın."

"Sinsi değil de zeki diyelim biz ona. Hem adı üzerinde parktayız benim bile ayağım yere değecekken seninkisinin değmeyeceğine dair ufak bir ihtimal bile yok. Bunu düşünürsün ye söyleme gereği duymamıştım."

"En azından bücür olduğunu kabul ediyorsun."

Cümlemi bitirmem ile birlikte jimin'in kahkahalarının kulaklarıma dolmadı bir olmuştu.

Çok geçmesen ayaklarıyla salıncağı durdurmuş ve kaydırağa doğru koşmuştu.

"Hadi gelsene buraya!"

Onun bağırışlarıyla birlikte bende yanına ilerleyip merdivenlerden tırmanarak yanına ulaşmıştım.

"Hadi tren yapalım." Diyerek kollarımı belinde birleştirirlen kaydırağa onun arkasından saırlır pozisyonda turmamı sağlamıştı. "3...2..1.."dedi ve aşşağa doğru kaymamızı sağladı. Lakin sert betonu boylamamız çokta uzun sürmemişti.

"Bunun iyi bir fikir olmayacağını biliyordum."
Dedim hızlıca kalkıp homurdanırken.

"Seni ben zorlamadım." Dedi omuz silkerken.

"Tabi tüm acıyı ben çektiğim için böyle konuşuyorsun."

"Kim dedi acı çekmediği mi?"

"Ha?"

"Yere düştüğünüzden kucağındaydım şapşal."

Tam konuşmak üzere dudaklarımı aralamıştım ki tekrardan birbirine bastırarak susma kararı almıştım.

"Hadi artık fazla eğlendik bugün, gidelim artık." Dedi muzipce sırıtmaya sürdürürken kahkaha da ekşemişti gülüşüne ve önden yürümeye başladı.

Dilfiruz |kookminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin