seni seviyorum.

2.3K 150 4
                                    

Tam kapıdan çıktığımızda yugyeom ve bambam ile karşılaşmıştık. İkili bizi baştan aşşağıya süzdü ve ardından ilk sessizliği bozan yugyeom olmuştu.

"Sizi böyle göreceğim günün bu denli hızlı olacağını düşünmüyordum aslında."
-jungkook ona anlamsız bakışlar atmıştı ve buna karşılık o gözlerini devirip devam etti.- "işte böyle ikinizin de takımlara bürünmüş halini diyorum en geç ve ilk kez evlenirseniz göreceğimi düşünmüştüm." Derken yüzündeki sırıtış büyümüştü yanımdkai bedene döndüğümde ise onun ifadesiz kalmayı seçtiğini fark etmiştim.

"Gerçekten neden bu kadar çok konuşuyorsun ki."diyerek merdivenlere yönelmiş ve bizde tam onu takip edeceğimiz sırada yönünü bize çevirmiş ve beni işaret ederek konuşmuştu. "Bak jimin, artık yanlız değilsin bu konuda, birlikte bir tarikat felan kurabilirsiniz. Konuşkanlar felan diye."

Derin bir nefes alıp iç çektiğimde o ise basamakları inmeye başlamıştı. Ne yazık ki apartmanımızda asansör yoktu ki kaldığımız daire de fazlasıyla küçüktü. Ama bu aslında beni mutlu ediyordu. Her gün birlikte uyuyorduk ve işe gitmediğim sürece tüm günümüzü birlikte geçiriyorduk.

Ben düşüncelere dalmışken çoktan zemin kata gelmiş ve bina'dan çıkıp arabaya binmek üzere haraketlenmiştik.

Yol boyunca sessizliği bölen tek şey çalan müzikler olurken pek konuşmuyorduk.
Fazla geçmeden davetin yapıldığı binaya gelmiştik. Oldukça büyük bir otel'di burası.

Arabadan indiğimizde bambam ve yugyeom önden el ele tutuşmuş biçimde giderken biz ise jungkook ile onları takipteydik.

İçeri girdiğimizde genelde bizden yaşca büyük olan profosörler ve kalan diğer kitle ise stajyer doktorları kaplıyordu.

Herkes kendi halinde birbirleyile sohbet içersindeyken jungkook'un kalabalıktan hoşlanmıyor oluşu ve yüzünün de bu duruma tepki olarak asık olduğunu fark etmiştim.

Böylelikle onun yanına ilerleyip elini kavramış ve onun asık suratının yerine şaşkınlık ifadesinin hakim oldmasını sağladığımda önümüzdeki bedenleri takip ediyorduk usulca.

•••••••
Yaklaşık bir bucuk saattir kalabalık ortamda bulunuyorduk biz jungkook ile bir masanın etrafındayken bambam ise yugyeom ile birlikte onun astlarını selamlayıp kendisini tanıtmakla meşguldü.

"Gerçekten bu ortama girmemiz gerekir miydi?"

İşittğim soru ile jungkook a dönmüştüm. Neyse ki, ortama klasik müzik hakimdi ve onu kolaylıkla duyabiliyordum.

(Davette başka ne olabilir ki, sanki kulübe geldiler kurduğum cümleye bak djmdkdms)

"Unutma buraya sadece yugyeom için-cümlemi tamamlamak üzere devam edecektim ki onun yüzündeki düşünceli ifade ilişmişti gözlerime. Sanki buraya gelmesinde başka bir amacı varmışcasına hafifce tebessüm etmişti bana.- bir dakkika buraya gelmendeki tek sebep bu değik mi?"

"Ne saçmalıyorsun?"

Gözlerimi devirip devam ettim "Hadi ama, sencede bana karşı artık inkar etmemen gerektiğini anlamış olman gerekmez mi. Seni açık bir kitap gibi okuyabiliyorum jungkook. Bu yüzden benden birşey saklayamazsın, özellikle de duygularını."

"Öyleyse şuanda ne düşündüğümü de bilmen gerekirdi. Yada niyetimin ne olduğunu."

"Seni anlayabiliyorum dedim. Aklını okuyabildiğimi yada geleceği görebildiğimi felan iddia etmedim. Üstelik geleceği görebilen bir psişik olmadığıma göre senden duymalıyım."

"Aslında bu kalablıktan çıksak mı?"

"Hmm?"

"Bu kalablığı diyorum arkamızda bıakalım zaten çoktandır buradayız ve eminim Yugyeom bize kızmayacaktır."

Dilfiruz |kookminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin