tekmele beni canın isterse.

437 58 61
                                    

Son ses müziğin kulaklarını doldurduğu gece kulübünde terli ve sarhoş bedenlerin arasında kaybolmamaya çalıştı genç çocuk. Onunla dans eden orta yaşlı adama daha çok yanaştı bu sebeple. İçki kokan nefesin yüzünü es geçmesine izin verdi. Kollarını düşük omuzlara attı ve müziğe uyarak dans etmeye çalıştı. Gözleri adamın omuzları ardından bara yaslanmış olan adama kaydı. Üzerinde deri bir ceket, basit bir beyaz t-shirt ve siyah, yırtık bir pantolon vardı. Her zamanki gibi takım elbisesini giymese de ceketinin altında silahını sakladığını çok iyi biliyordu. Bu, Doyoung'u ilk kez işe çıkarışıydı.

" Çok güzel kokuyorsun. "

Adamın elleri belinde olduğu yerden aşağıya inince siyah saçlı çocuğun beyni alarm vermeye başladı. Üzerinde bulunan siyah, ince sweatin yumuşak kumaşından bile hissedebiliyordu buruşuk ellerin dokunuşunu. Sakin kalmaya çalıştı. Adamın hırıtılı nefes sesleri boynuna yaklaşırken tırnaklarını omuzlarına geçirip, kulübün en uç köşesinde içkisini yudumlayan adama yalvaran gözlerle baktı. Yine de bir tepki göremedi.

" Daha sessiz bir yere geçmek ister misin? "

" Hayır. " demek geçti içinden ama bunu yapamayacağını biliyordu. Jaehyun kulağına ufak dinleme cihazını yerleştirirken üstüne basa basa adamı kulübün dışına, ara sokağa çekmesi gerektiğini söylemişti. Bunu yapabileceğini biliyordu. Gece boyunca adamın ona olan bakışları zaten onu ele veriyordu. Onu baştan çıkarmak kolay olmuştu. Ara sokağa adamı çektiğinde artık o pis ellerini üzerinde hissetmeyeceğini, Jaehyun'un onun icabına bakacağını söyleyip durdu kendine aklında. Sakin kalmaya ve sessizce başını sallamaya çalıştı. Yine de aynı elleri bu sefer kalçalarında, nefesini hissettiği çatlak dudakları boynunda hissedince iç güdüsüne hakim olamayarak yaşlı adamı itti. Şaşkın gözlerle karşısındaki adama bakarken sweatinin fermuarını sonuna kadar çekti ve hiçbir şey söylemeden barın orada duran adama doğru koştu. Yüzünde memnunsuz bir ifade vardı. Doyoung her şeyi batırdığını ıslak dudaklardan ufak bir " Siktir. " çıkınca anlamıştı. Geri dönmek için çok geçti ama. Yaşlı adam Jaehyun'u fark etmiş, çıkışa doğru koşarak kalabalığın arasında iğrenç yüzünü kaybettirmişti.

" Bu da neydi? "

Kulağının yanında Johnny'nin sesini duyunca irkildi genç çocuk. Gece boyunca kendine talimat veren ses son on dakikadır çıt çıkarmamıştı ve âniden tekrar kalın sesi duymak onu yerinden zıplatmıştı.

" Adam kaçtı Johnny. "

Söylediklerinin ardından derin bir iç çekiş verdi. Çatılmış kaşları ile genç çocuğa bakıp, zayıf kolunu tuttu ve hızlı adımlarla kulüpten çıkarken sarhoş insanlara çarpıp durmalarına aldırmadı bile. Boşta olan eli kulağındaki dinleme cihazına gitti. Sessizce " Adam bizi fark etti, kulüpten hemen çıkıyoruz. " derken bir an bile Doyoung'a bakmamıştı.

Sessiz bir araba yolculuğu sonrasında depoya vardıklarında tekrar kolundan tutularak ana odaya getirildi. Bunun iyiye gitmeyeceği belliydi. Suskunluğu bu yüzdendi zaten. Özür dilemek her şeyi daha kötü yapardı. Onun için bir şey demedi tıpkı bir plastik bebek gibi oradan oraya taşınıp, sonunda beton zemine atılırken. Omzu yere sertçe çarparken acılı sesini içinde tutmayı başarabilmiş, elleri üzerinde yavaşça doğrulmuştu.

" Emirlerime uymadın Doyoung. Senin yüzünden hedefimizi kaçırdık. "

Jaehyun'un sinirli sesi boş odada yankılanırken gözlerini kendine yaklaşan bedenine yönlendirdi. Dudaklarının üzerinde dilenmeyi bekleyen bir özür gezinirken dinleme cihazının cızırtısını duydu tekrardan.

" Ne yapacağını biliyorsun Jaehyun. "

Bir süre sinirli gözlerde bir eminsizlik gördüyse de bunu hayâl ettiğini düşündü yüzüne sert bir yumruk yiyince. Dudağının patladığını hemencecik hissedebilmişti. Ve bedeninin cansız bir şekilde savrulduğunu.

" Biliyorum. Sadece herkesin izlediğinden emin ol. "

Çınlayan kulaklarında derin sesi tekrar duyduktan sonra karnına sert bir tekme yedi. Sonra bir tane daha... Ağzından kan gelesiye kadar kaç tekme yediğini sayamamıştı. Nefesi ciğerlerinden zorla alınırken saçlarından tutan güçlü eller vücudunu yukarı çekti ve başımı biraz sola çevirdi. Ufak bir güvenlik kamerasının ışığını görebiliyordu Doyoung daha önce yediği yumruğun etkisiyle şişmeye başlayan gözünün ardından.

" Kimse emirlerimden dışarıya çıkmayacak, anladınız mı? Yoksa sonunuz böyle olur. "

Saçları serbest kalınca bedeni bir ceset gibi yere düştü. Her yeri ağrıyordu ve göğsünde derin bir acı hissetmeden nefes almıyordu. Kapanan gözlerinden kendisinden uzaklaşan bir çift ayağı seçebiliyordu zar zor. Bilinci kapanmadan hemen önce " Onunla ilgilenecek birilerini gönderin. " cümlesini duydu. Bu, itaatsizlik ettiği için cezasıydı.

Allah Allah Jaehyun bey, ne yapıyorsunuz?

heavenly feeling • dojaeWhere stories live. Discover now