EZİĞİN İNTİKAMI (TAMAMLANDI)

10- 2 OKULUN KAVGASI

Hazal'dan Devam

Şu an okulumun bahçesine başka bir okulun öğrencileri girdi ve içlerinden biri "Özdemir Koleji Öğrencileri" diye bağırdı. Aras'ta sinirli sinirli onların tam karşılarında durup, "yine ne istiyor sunuz?" diye sordu. Önlerinden bir kız, ki sanırım kız grubunun lideri olmalı, "sizce ne isteyebiliriz." dedi. Aras'ın grubundan Hakan'da;

"Zaten geçen sene ki kavga da kaybetmediniz mi siz. Şimdi ne bu havalar falan." dedi alaylı bir tavırla. Ben de bu arada en arkalarda konuşmaları dinliyordum. İsteseler de beni göremezler yani.

Önlerinden başka bir erkekte, ki bu da erkek grubunun lideri olmalı, "biz bugün bu kavgayı kazanacağız. Zaten bizim de derdimiz kavgayı kazanmak değil. Bizim derdimiz bu kavgayı kazanıp Aras Akkaya'nın bu okulda ki havalığını ve popülerliğini bitirmek." son kelimeleri Aras'a bakarak söylemişti. Ve konuşmasına, "haaa bir de şu okulun sahibiyle de tanışmak bir türlü nasip olmadı yaaa. Ama duyduk ki bu sene buradaymış, okulundaymış. Şimdi nerede. Neden karşımıza çıkmadı. Yoksa Hazal Özdemir sizin kadar, kendi okulunda ki öğrenciler kadar cesur değil mi? Korkak mı." son kelimeleri alaylı bir tavırla söyleyerek devam ettirdi. Onun bu laflarından sonra benim okulun bütün gözleri bana döndü. Ben de daha fazla beklemenin bir anlamı yok diye düşünerek, önce olduğum yerden hareket etmeden "burdayım" diye bağırdım. Sonra da onların yanına doğru ilerleyip tam karşılarında durdum. Bu arada düşman okul pür dikkat bana bakıyordu. Hele erkekleri hayran bir şekilde bakmaya başladılar. İçlerinden bir erkek, "demek o meşhur Hazal Özdemir sensin haa. Söylenildiğinde de güzelmişsin." dedi.

Bizim okulun erkekleri harekete geçecekken ben elimle durmalarını işaret edince durdular. O konuşan çocuğa, "senin de her önüne gelen güzel kıza asılmak gibi bir özelliğin var sanırım." tabi bizim okul gülmeye başladı. Bu arada benim bir yanımda Aras ve grubu, diğer yanımda da benim grup yani Erengil var. Ve benim bu söylediğime onlarda güldüler. Ama o okulun erkekleri sinirlendiler tabii. Aman, çok korktum. İçlerinden bir kız da cilveli cilveli Umut'un yanına gitmeye başladı. Tam ona dokunacakken Aylin onun dokunmak için kalkan elini indirip, "aklından bile geçirme sürtük." dedi. Başka bir kız da tam aynısını Rüzgara'da yapacakken Ceyda, "o elini kırarım." dedi. Ve başka biri daha Eren'e doğru ilerlerken aynı zamanda da bana laf çarpıtmayı ihmal etmedi. "aaa koskoca Hazal Özdemir'in koruyacağı bir sevgilisi yokmuynuş, üstelik bu güzellikle." bunu alaylı bir tavırla söyledi. Ve kendisi tam Eren'e dokunacakken Eren birden yanıma daha çok yaklaştı ve elini belime doladı. Ben de onun bu hareketine gülümserken karşımda ki kızın yüzünün ise mosmor oluşunu zevkle izledim.

"İşte ben de bunun için müdahale etmiyordum. Bizim tanıdığımız erkekler, sizin tanıdıklarınız gibi her çiçekten bal alanlardan değildir. Demek ki sen de önüne gelen her erkeğe dost düşman demeden asılıyormuşsun ki alışmışsın sana müdahale edilmeye. E tabi sevgilisi olan erkekler de buna eklenince." herkes benim bu söylediğime gülmeye başladı. Hatta düşman okulda ki bazı kız ve bazı erkekler bile. Gözüm bahçeye girdiğinden beri sert gibi görünen ve hiç gülmeyen çocuğa takıldığında onun bile güldüğünü farkettim. Daha sonra o da bana bakınca göz göze geldik. Bana gülümseyerek göz kırptı ve yine gülümseyerek önüne döndü. Göz ucuyla Aras'a baktığımda onun kaşları çatık bir şekilde Eren'in belimde ki eline baktığını gördüm. Kafamı tekrar o kıza çevirdiğimde, "hem sen neden şimdi düşman okulda ki, yani benim okulumda ki erkeklere taktın. Yoksa kendi okulundakiler bitti mi. Tüh yaa, kötü olmuş senin için." diyince, bu sefer diğer okuldan gülmeyenler de gülmeye başladı. Gülenler ise kahkaha atmaya başladılar. Kız da çok sinirlendi. Ve birden tam önüme gelip durduktan sonra sinirli bir şekilde, "söylediklerine dikkat etmezsen çok kötü olur, korkak. Kaç yıldır senin okulunu basıyoruz ama sen daha ilk defa karşımıza çıkıyorsun. Acımam."