11- ARZU'YA HADDİNİ BİLDİRMEK

35.5K 1.4K 369
                                    

Medya: Hazal

Öğle arasının bittiğine dair zil çaldı ve şu an sınıfta hocanın gelmesini bekliyoruz. Ders müzik. 2 dakikanın sonunda Seval hoca geldi. Ama daha sınıfa girer girmez, "herkes konferans salonuna. Hazal ve Arzu dans gösterilerini yapacaklar." dedi. Hepimiz konferans salonuna gitmeye başladık. Arzu soyunma odasına gitmeden önce bana dönüp, "sevgili arkadaşların sana moral versinler. İhtiyacın olacak çünkü." dedi. Melis tam ona bir şey söyleyecekken ben durdurdum. Arzu gider gitmez de bana, "Hazal neden izin vermedin. Şu sürtüğe ağzının payını vereyim."

"Tamam Melis, sakin ol lütfen. Önce o dans etsin, sonra da ben. Ve biz de onun performansım karşısında ki yüz halini zevkle izleyelim daha güzel olmaz mı." dedim ve ardından göz kırptım. Kızlar da anlamış gibi sinsice sırıtmaya başladılar. Etrafıma baktığımda bizimkilerin en ön koltuklar da olduğunu gördüm.

🌹🌹🌹

Arzu dansını bitirir bitirmez de ben soyunma odasına gidip hazırlandım. Ve sıra bana geldiğinde sahneye çıkıp dansımı yapmaya başladım. Arkadan da, Gökhan Türkmen: Aşk Lazım şarkısı çalıyordu. Dansımı da çok havalı bir şekilde bitirdiğimde salonda alkış tufanı koptu resmen. Beni izlemek için gelen hocalar da beni alkışlamaya başladı. Ben Arzu'dan daha fazla alkış aldım. Bizimkilere baktığımda kızlar ayağa kalkmış alkışlıyorlardı, erkekler ise, onlarda ayağa kalkmış hem alkışlıyorlar, hem de ıslık çalıyorlardı. Ve onlar ayağa kalkınca salonda ki bütün öğrenciler ayakta alkışlayıp ıslık çalmaya başladılar. Fakat Rüzgar, Umut ve Eren'in, diğer erkeklerin bana olan bakışlarını sevmedikleri yüzlerinden anlaşılıyordu. Ve Aras. Ona baktığımda o da bana hayran bir şekilde bakıyordu. Ama o da sinirlendi etrafta ki erkeklerin benim hakkımda söyledikleri iltifatlara. Ve Eren'le Aras birbirinden habersiz bir şekilde giydiğim dans kıyafetime sinirli bir şekilde bakmaya başladılar. İkisinin de bakışları kaşları çatık bir şekilde bacaklarımda takılı kaldı. Ben dans ederken Arzu'nun ise yüzünde ki ifade görülmeye değerdi.

Müzik öğretmeni Seval hoca yanıma gelip, "Hazal, çok güzel dans ettin. Okulda ki herkeste çok beğendi anlaşıldığı üzere. Ve ben bile bayıldım." dedi gülümseyerek. Çünkü Seval hoca öyle her şeyi kolay kolay beğenmez. Ama bunu salonda herkesin içinde söyledi. Eren'de en önde olduğu için sahnedekiyle kolaylıkla konuşabildiği için söylenmeye başladı. Tek o da değil Rüzgar ve Umut'ta. "Hocam hadi artık, Hazal üstünü değiştirsin. Yoksa okulda çok büyük bir kavga çıkacak." demeye başladılar. Ve salonda da bunu duyan herkes birden 'oooooooo' lamaya başladı. Seval hoca da gülerek;

"Tamam tamam. Üstünü değiştirebilirsin Hazal'cım. Bu arada yarın da gitar eşliğinde şarkı söyleyeceksin. Ama o düet olacak. Sen ve bir erkekle ikiniz söyleyeceksiniz. Düet yapacağın kişiyi de yarın seçeriz. Yarışma detaylarını da yarın konuşuruz. Dersimiz de." ben de sadece başımla onayladıktan sonra soyunma odasına üstümü değiştirmeye gittim.

Soyunma odasından çıktığım sırada teneffüs zili çaldı. Kızlar da beni kapının önünde bekliyorlardı. Ceyda hemen, "ayyy o Arzu sürtüğünün yüz ifadesini gördünüz müü?"

"Evet yaa. Hazal dans ederken ki yüz ifadesi gülünçtü." buna benzer şeyler söylemeye başladar. Hem gülüp hem de konuşuyorduk. Ta ki karşımıza bir adet sürtük çıkana kadar. O bana sinir olmuş bir ifadeyle bakarken, ben ise ona sırıtıyorum. Ve bu onu daha da sinirlendirdi.

"Ne oldu sürtük. Neden bana öyle bakıyorsun. Ahhh tabi yaa, sen yarışmadan elendin doğru yaa."

"Dua et şimdi Aras beni bekliyor. Yoksa ben sana gününü gösterirdim." ve kantine doğru yürümeye başladı. Ama kesin bunu ben üzüleyim diye söyledi. Ama benim bunu neden eskisi kadar canım acımadı. Belki de artık onu eskisi kadar sevmiyorumdur. Ben de aklıma yeni gelen şeyi kızlara sordum.

EZİĞİN İNTİKAMI (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now