27- İFTİRA

20.7K 960 346
                                    

1 AY SONRA

Eren hastaneden çıkalı 1 ay oldu. Ve öncekinden de daha iyi artık. Ameliyatlı yeri falan iyi yani. Rahat rahat hareket edebiliyor. Bana gelecek olursakta 1 hafta önce şu katıldığım dans yarışmasına girdim. Tabi Arzu'da rakibim oldu. Ama yarışmayı ben kazandım. Ödül de para ödülüydü. Ama ben o parayı yetimhaneye bağışladım. Nasıl olsa benim ihtiyacım yok. Bari yetimhane faydalansın dimi.

2 ay sonra da şarkı yarışması olacakmış. Bizim kızlar yüzünden müzik öğretmeni tutturdu 'şarkı söyle' diye. Melisgil hocaya benim sesimin çok güzel olduğunu söyleyince. Ben de başka çaremin olmadığını anladım ve sesimi dinlettim öğretmene. Şarkı bittikten sonra da sınıftakilerle birlikte hoca da bana hayran hayran bakmaya başlamışlardı. Ve zorla yarışmaya benim adımı da yazdı. Benimle birlikte bir erkekte olacakmış. Yani ikimiz düet yapacakmışız.

O sıra da Aras hemen katılmak istediğini söylemişti. Eren'de buna sinirlenip hemen şarkı söylemeye başlamıştı. Onunla beraber ben de söylemiştim. Çünkü bizim sesimizi kim dinlese çok uyumlu olduğunu söyler. Şarkıyı bitirdikten sonra hoca da aynısını söyledi. Ve Eren'le ikimizin düet yapacağı kararlaştırıldı. Aras ise sinirden kudurmuştu.

Ve Aras bu 1 ay içinde sürekli benimle baş başa, yalnız konuşma çabalarına girmişti. Eren'de bu duruma aşırı sinirlenmişti. Kıskanç sevgilim benim. Gerçi ben de onu, en az onun beni kıskandığı kadar kıskanıyorum. Durumlar eşit yani...

Aras sürekli Eren'le benim aramı bozmaya çalışmıştı. Ama hiç işe yaramadı tabi. Sürtük Arzu ise kendini sürekli Eren'e yamamaya çalıştı. Ama benim sevgilim ona yüz vermiyordu bile. Ama yine de bende de şarteller attı tabi. Artık kızı nasıl dövdüysem. Zaten sürekli beni yine tuzağa düşürmeye falan çalışıyor. Ama hepte başarısız oldu tabi. Sürekli benim sayemde kendi kazdığı kuyuya düştü.

Sonra Eren hastanedeyken doktor kılığında odasına giren Aras'a hesap sormuştum. Fakat sonradan öğrendim ki o Aras değilmiş. Nicolas'mış. Beni elde edebilmek için Eren'in ölmesi gerektiğini düşünmüş.

Sonra abim bana kalmadan da Selim Saruhan'ın işini bitirmişti. Hani şirketimizin %70'lik hissesini ele geçirmek için planlar yapıp duruyordu yaa. Yani onunla ortaklığı bitirdi abim.

**********

Şu an ise dersteyiz, ve birazdan da zil çalacak. Aras'ta sürekli beni izliyor zaten. Hâlâ vazgeçmedi mi bu yaa. Bir kaç dakika sonra teneffüs zili çaldı. Herkes sınıftan çıktı. Ama Eren'le ben sınıfta kalmak istedik. Daha doğrusu ben çıkmayınca Eren'de çıkmadı.

Eren'le sınıfta biraz oturduk sohbet ettik. Fakat sonra ben acıktığımı hissettiğimde Eren'e de bunu dile getirdim. O da benim elimden tutup sınıftan çıkardı. Kantine bizimkilerin yanına gittik. Ama masamız da 1 tane sandalye kalmıştı. Ben tam başka bir masadan 1 tane daha sandalye almak için hareketlenmiştim ki, Eren birden bileğimden tuttu ve hemen o sandalyeye oturup aniden de beni kucağına oturttu.

Sonra kulağıma, "sandalyeye gerek yok güzelim. Burada da oturabilirsin." diye fısıldadı. Şu an da onun nefesini kulağımda hissediyordum. Ben de onun söylediğine sadece gülümsemekle yetindim.

Masadakiler de bizim bu halimize gülümsüyorlardı. Sonra Rüzgar ve Umut bize yemek almaya gittiler. Kantinde bazıları da bize bakıyorlardı. Aras'ta bunlara dahil. Ama o sinirli bir şekilde bakıyordu. Arzu ise kıskançlıkla bakıyordu. Onların bakışlarından rahatsız olduğum için olduğum yerde biraz kıpırdadım. Ama benim bunu yapmamla Eren'de huzursuzca yerinde hareket etmeye başladı.

Eren'e baktığımda bana çok garip bakıyordu. Sanırım benim bu kıvranmam onu tahrik etti. Üstelik bir de kucağındayım. Bana, aşkla ve bir o kadar da çok yoğun bir şekilde bakıyordu. Ve gözlerimin tam içine doğru bakıyordu. Ardından yavaş yavaş gözleri dudaklarıma kaydı. Yok artık. Beni herhalde burada öpmeyecek dimi.

EZİĞİN İNTİKAMI (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now