29- SEZON FİNALİ

24.1K 925 324
                                    

Hemen konferans salonuna gittim ve sahneye çıkıp perdenin arkasında bekledim salonun dolmasını. Bir süre sonra da okuldaki herkes geldi ve oturup neler olacağını beklemeye başladılar.

Artık zamanı geldiğinde ise perdeyi açtım tüm okulun beni görebileceği şekilde. Elime de mikrofonu alıp konuşmaya başladım.

"Evet arkadaşlar, hepiniz burada olma sebebini merak ediyorsunuz dimi. Ben sizi hiç merakta bırakmayayım o zaman."

Melis ve Aylin'e el işreti yapınca hemen harekete geçtiler. Onlar zaten yaptığım işaretten anladılar ne yapacaklarını. Sahneye Arzu'yu çıkarıp tam karşıma getirdiler. Bizim grupta yanıma geldi. Ben Arzu'ya sırıtırken o ise bana dik dik, korkusuzca bakmaya çalışıyordu. Çalışıyordu diyorum çünkü aslında ne yapacağımı bilmediği için korktuğu o kadar belliydi ki.

Sonra okuldakilere dönüp tekrar konuştum.

"Geçen sene bu sürtük Arzu bana bir şey yapmıştı. Ve ben de şimdi aynısını ona yapacağım. Ne demişler 'intikam soğuk yenen bir yemektir' dimi."

Hiç sırıtmamı bozmadan Arzu'ya döndüm tekrar. Ve korkusu yüzüne yayılmıştı.

Ceyda'ya bakışlarımla işaret yaptım o da hemen anladı tabi. Ve elime makası verdi. Arzu elimde ki makası gördüğü için sanırım anladı ona ne yapacağımı ve tam kaçmaya yeltenmişti ki Melis ve Aylin onu tuttular hemen. Ben de ona biraz daha yaklaşıp elimde ki mikrofonla tekrar konuştum.

"Eveeett, gelelim sanaaa. Hatırlıyor musun, sen ve yandaşların benim saçımı kesmiştiniz. Hatta daha da kesecektiniz de o sırada müdür yardımcısı yetişmişti imdadıma. Yani şanslı çıkmıştım. Ama senin hiç şansın yok maalesef Arzu'cuk. Tühh." dedim, son kelimeleri biraz alaycı, biraz da üzülmüş gibi yaparak söylemiştim.

Elimde ki makası onun saçına doğru getirdim ve uçlarından yavaş yavaş kesmeye başladım. O sırada Arzu ise ağladı ağlayacak. Ve bana sürekli 'yapma' diye yalvarıyordu.

"Yapmayayım mı? Yalvar, yalvar sen daha. Hatırlıyor musun, ben de aynen böyle yalvarmıştïm sana. Ama sen ne yaptın, durdun mu, hayır. Aksine ben ağlayıp sana yalvarırken sen ise karşımda pişkin pişkin gülüyordun."

Ben onun saçını kesmeye devam ettim. Bizim grupta ona sırıtıyordu. Hatta okuldakiler de pişkin pişkin gülüyorlardı.

Ve saçı kısalana kadar kestim. Arzu ise çoktan ağlamaya başlamıştı bile. Ağla sen ağla. Şimdi de ağlama sırası sende.

Ve onunla işim bittiğinde Melis ve Aylin'de bıraktılar onu ve diğerleri gibi tam yanıma geldiler. Arzu ağlaya ağlaya gitti. Salondakilere tekrar döndüm ve yine konuşmaya başladım.

"Arkadaşlar bildiğiniz üzere, ben geçen sene böyle birisi değildim. Beni siz böyle bir insan yaptınız. Siz. Ben çok acılar çektim. Hep dışlandım, hep eziklendim. Hatta hiç kimse bu okulun benim olduğunu bile bilmiyordu. Siz dışladınız ben sustum. Siz eziklediniz yine ben sustum. Sesimi dahi çıkarmadım. Sadece susup gözyaşı döktüm. Ve siz de benim karşımda sadece pişkin pişkin sırıttıdınız. Güldünüz. Ve bunları bana yapanların arasında sevdiğim çocukta vardı. Aras. Neden, sırf dış görünüşüm yüzünden. Peki söyler misiniz? Benim suçum neydi. Ha. Ya da size daha önceden bir kötülüğüm mü dokunmuştu da intikam için mi yapmıştınız bunca şeyi bana. Ama evet, bir suçum varsa o da hiç değmeyecek birine aşık oldum. Ya da olduğumu sandım bilmiyorum. Ama şunu bilmek gerekir ki herşey dış görünüşten ibaret değildir. Tıpkı şu an yanımda olan arkadaşlarım gibi." dedim ve akmaya hazırlanan gözyaşlarımın akmasına izin verip yanımdakileri elimle gösterdim. Ve devam ettim konuşmama.

EZİĞİN İNTİKAMI (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin