5.Bölüm

3.2K 288 53
                                    

"Allah'a giden tek yol, Aşktır..."
_ibnül Arabi




"Yusuf..."
"Yusuf..." dedi Asi, uyku da olan eşini uyandırmaya çalışarak.
"Hadi kalk, sabah ezanı okuyor." dedi Asi, gözlerini açmış ona bakan Yusuf'u kolundan tutup kaldırmaya çalışırken.

Evliliklerinin üzerinden tam iki hafta geçmişti. Her sabah eşini namaza kaldırıp birlikte namaz kılıyor, kimi zaman da birlikte Kuran okuyorlardı. Bazen Yusuf okuyor, Asi dinliyordu. Bazen de Asi okuyor, Yusuf onu dinliyordu.  Her geçen gün daha da güçleniyordu aralarında ki bağ. Kalplerinde ki Allah sevgisi artıyor, birbirlerini cennete sürüklercesine Allah'ı anlatıyorlardı. Ne güzel bir bağ, ne güzel bir sevgiydi bu böyle...

Yusuf önde, Asi arkasında birlikte kılmışlardı sabah namazını.
"Eşiyle namaz kılan erkek, şeytana kılıç çekip kafasını koparan müslüman erkeğidir." (Hz. Ömer)
Sözünü anımsadı Asi, Hayalini kurduğu evliliği yaşıyordu.

Selam verip, dua ettikten sonra seccadesini topladı Yusuf. "Cennetimin kapısı..." dedi Asi'nin yanına otururken. Asi'nin ellerini avuçlarının arasına almıştı.
"Bazen, sanki rüyadaymışım gibi hissediyorum."

"Rüya ise aynı rüyayı görüyoruz."dedi Asi.

Yusuf'un yüzüne her baktığında, içi de dışı gibi bir eş bulduğu için çok şanslı olduğunu düşünüyordu. Genç adam oldukça yakışıklı ve bakımlıydı.Asi de olmayan kıskançlık duygusu gün yüzüne çıkıyordu. Oysa genç adamın gözü Asi'den başka bir şey görmüyordu. Bu kadar güzel ve akıllı bir kadını hakkedecek ne yaptığını düşünüyordu.

" Ben seni hakedecek ne yaptım bilmiyorum Asi."dedi Yusuf, başını öne eğerek. "Senden öncesi yangındı Asi, senden öncesi cehennemdi." dedi Yusuf.

"Nice İbrahimler çıktı o yangınlardan..." dedi Asi. Yusuf'un gönlüne sular serper gibiydi her sözü. Yusuf gülümsedi;

"Allah beni de çıkarır mı o yangınlardan?" diye sordu Yusuf.

"Allah seni çoktan çıkarmış Yusuf. Çıkarmış ki seni secdesine kabul edip, seni muhabbetine layık görmüş." dedi Asi. Yusuf, Asi'nin avuçlarından öptü.

"Şükürler olsun o Rabbe ki seni karşıma çıkarmış. Senin yolundan geçirip, kendi aşkına ulaştırmış." dedi Yusuf ve duraksadı.

"Seni tanımasaydım, halim ne olurdu?" dedi.

"Rabbim dilerse her şey olur, ama illa olur. Ben ya da sen birer vesileyizdir." dedi Asi.

"Sen benim cennetimin kapısısın. Benim en güzel vesilemsin." dedi Yusuf.

Gün giderek aydınlanırken, ikisi de uyumak için yatağa geçmişlerdi.  Yusuf, Asi'yi kollarının arasına alıp sıkı sıkı sarmıştı. Asi gözlerini yummuştu, fakat Yusuf onu izlemekten uyuyamıyordu. Duaları kabul olmuş, kollarının arasındaydı. Her geçen gün Asi'ye olan sevgisi artıyordu. Asi'nin alnını öpüp gözlerini yumdu.

Asi kan ter içinde uykudan uyandı. Yusuf ondan önce uyanmıştı.
"Asim korkma, ben yanındayım." deyip kollarının arasına aldı onu. Asi'nin gözyaşları hıçkırıklara dönüşmüştü.  O kadar sesli ağlıyordu ki, Yusuf ne yapacağını bilememişti. Biraz olsun sakinleştikten sonra; "Asim..." dedi Yusuf.
"Bu kadar ağlayacak ne gördün uykun da?"diye sordu.

" Kötü rüyaları anlatmayın, der Peygamber Efendimiz(sav)."

Asi'nin yüzünü avuçlarının arasına alıp yüzünü okşadı, Yusuf.
"Sadece,bir rüya güzel gözlüm." dedi Yusuf.

"Ben seni tanımadan, aylar önce bir rüya gördüm. Rüyam da üniformalı bir asker vardı, fakat yüzünü bir türlü seçemiyordum. Ben nereye gidersem arkamdan geliyordu. 'Neden beni takip ediyorsun?'diye sordum. 'Ben seni korumak için görevlendirildim.'diye cevap verdi asker." Asi'nin  anlattıkları karşısında şaşırmıştı Yusuf.

Asi (Bir sabır hikayesi) Where stories live. Discover now