Bilincim Yerinde

2.2K 168 125
                                    

Şirketteki koşturmaca arasında Louis yüzünden odaya tıkılmış kalmıştım. Pencereyi açıp odaya biraz hava girmesini sağladım. Tam bir haftadır Louis ile birlikte çalışıyorduk ve ben ne kadar sevecen olmaya çalışsam da o bir türlü ifadesiz yüzünden kurtulamıyordu. Soğuk tavırlarıda cabası. Bir şeyi beğendiğini söylese bile donuk bakıyor.

"Kapat şu pencereyi." sesini duyunca bir anda irkilip ona döndüm. "Ne bakıyorsun öyle içerisi buz gibi olmuş." pencereyi kapatıp yerime oturdum. "Dünkü başladığın çizimler ne durumda?"

"Birkaç eksik dışında iyi. Yavaş yavaş ilerliyorum." kafasını sallayıp elini uzattı. Çizimleri ona verip yanında bekledim.

"Gelişiyorsun Harry. Bir haftada iyi yol kat ettin."

"Teşekkür ederim." çizimleri bana verip gülümsedi. Masama geçip çizimleri bıraktım. Bir dakika o az önce bana gülümsedi mi? Kafamı hızla ona çevirdim. O da bana bakıp kaşlarını kaldırdı.

"Sen az önce... bana gülümsedin mi?"

"Benimde mimiklerim var Harry. Gülebiliyorum."

"Ama bana ilk defa gülümsedin." tekrar gülümsedi.

"Abartma istersen. Bende insanım." odanın kapısı açıldığında yüzündeki gülümsemeyi silip oraya baktı. Bay Morn bir bana bir Louis'ye bakıp odaya tamamen girdi.

"Louis seninle bir konu hakkında konuşmam lazım."

"Sizi dinliyorum."

"Yalnız." bana baktığında hemen ayağa kalktım. Bir şey demeden odadan çıktım. Az ilerideki bekleme bölümüne geçip koltuğa oturdum. Yanımdaki kızların yaptığı dedikoduları dinledim. Telefonumla ilgilendim. Uzun bir zaman sonra ikisi odadan birlikte çıktılar. Louis gözleriyle etrafı tarayıp  beni  bulduğunda yanına çağırdı. Bay Morn odasına ilerlerken bende Louis'nin yanına gittim. Odaya girip kapıyı kapattı.

"Şirkette dedikodumuzun döndüğünü biliyor muydun?" gözlerimi kocaman açıp ona baktım.

"Ne dedikodusu?"

"İkimiz hakkında konuşulan şeyler varmış. Bay Morn beni uyardı. Seninle benim konuşmamı istedi." hala şaşkınlığımı üzerimden atamadım.

"İkimiz hakkında konuşulanlar?"

"Sürekli dipdibe olduğumuzu konuşuyorlarmış. Birlikte olduğumuzu düşünüyorlarmış."

"Ama neden? Yani böyle düşünmelerini gerektirecek bir şey yapmadık ki. Peki Bay Morn nasıl duymuş?"

"Bak işte buna hiç şaşırmayacaksın. Asistanı Odella. Büyük ihtimalle geçen günkü konuşmadan sonra biraz gıcık oldu bana." kaşlarımı kaldırıp bakmaya devam ettim.

"Ben odamı değiştirebilirim." diye fikrimi sundum.

"Saçmalama Harry. Ben senin için odamı değiştirdim. Sende bunun için mi değiştireceksin? Ben şimdi gerçekten böyle bir şey olup olmadığını öğrenirim." bana masamı  işaret ettiğinde oturdum. Telefonda birisiyle konuşup şirkette böyle şeylerin konuşulup konuşulmadığını sordu. Birkaç muhabbetten sonra telefonu kapattı.

"Sadece uydurma. Şirkette bunu konuştukları yok." rahat bir nefes verdim. "Ne o? Adının benimle anılmasından bu kadar mı rahatsız oldun?"

"H-hayır. B-ben yani hakkımda konuşulmasını pek sevmem." işte yine oldu. Yine yanaklarım yanmaya başladı. Konuyu değiştirmek için hızlıca konuşmaya devam ettim.

"Bay Morn neden bu kadar önemsiyor ki? Az önce duydum. Birisi bir kızı hamile bırakmış ve hala arkadaş olarak devam ediyorlarmış. Bu konuya neden bu kadar takıldı? Homofobik mi?" hafif tebessüm edip kafasını iki yana salladı.

StajyerWhere stories live. Discover now