Çok

1.2K 95 16
                                    

"Gitmeyeceksin."

"Gideceğim."

"Gitmeyeceksin Louis."

"Gideceğim Harry." sinirli bakışlarını bana gönderip derin bir nefes aldı.

"Gitmeyeceksin dediysem gitmeyeceksin."

"Gitmek zorundayım." yine gözleri dolduğunda kendimi pencereden atmak istedim.

"Sen beni hiç dinlemiyorsun." alt dudağını büzdüğünde yanına yaklaştım. Alt dudağında parmağımı gezdirdim.

"Bebeğim bak anlamak istemiyorsun. Babam özellikle gitmemi istiyor. Ne yapmamı bekliyorsun? Bende seninle olmayı tercih ederim ama durumlar el verişli değil. Hem babamla düğün hakkında konuşmam lazım." yüzü yumuşamaya başladı.

"Belki bugün evi görmeye de gideriz?" gülümsemesi yüzüne yayıldı.

"Gider miyiz Lou?" gülümseyip kafamı salladım.

"Gideriz. Hatta şimdi çıkabiliriz. Zaten yapacak bir işimiz yok. Ben haber verip geliyorum sende hazırlan." hızlıca Leo'nun odasına gittim.

"Louis?"

"Harry ve ben çıkabilir miyiz? Yani bize ihtiyacınız yoksa." kaşlarını çatıp geriye yaslandı.

"Sebep?"

"Akşam için hazırlanmam lazım. Bir de onu bir yere götürmem lazım. Lütfen." yenilgiyle ofladı.

"Tamam. Bu duruma bir çözüm bulmamız lazım." kaşlarımı kaldırdım.

"Durum?"

"Bana söylediğin şeylere hayır diyememe durumu."

"Ben çıkıyorum siz eminim buna bir çözüm bulursunuz." odaya geçip Harry'yi aldım. Birlikte arabama binip eve doğru ilerlemeye başladık.

"Buraya yakın bir yer. Umarım beğenirsin." kısa bir yolculuktan sonra evin önünde durdum. "Geldik." evi inceleyip bana baktı.

"Ama burası çok büyük." kafamı salladım. Arabadan inip onunda kapısını açtım. Elini tutup eve çekiştirdim. Kapıyı açıp geçmesi için çekildim. Evin içine girip şaşkınca etrafa bakındı.

"Bu katta bir kapalı havuz, sauna ve iki tane banyo var. Üst katta yatak odaları ve çalışma odası var. Sana odaları göstermemi ister misin?" kafasını sallayıp elimi tuttu. Üst kata çıkıp odaları gezdi. "Bu katta da iki tane sağda bir tane solda banyo var. Bir odayı kütüphane olarak düzenledim. Bir oda çalışma odası. Eklemek istediğin bir şeyler olabilir diye iki oda boş. Sağ taraftaki yatak odalarından birinde Isaac kalabilir diye düşündüm."

"Ben Isaac ile konuşmadım daha. Buraya gelmek isteyip istemediğini bilmiyorum." hala şaşkınca içinde bulunduğumuz odaya bakıyordu.

"Eklemek istediğin bir şey var mı peki? Diğer odalar için." çekingence baktı bana. "Söyle bebeğim. Çekinmene gerek yok. Bu ev artık senin."

"Biliyorum daha erken ama bebeğimiz için bir oda?" gülümseyip onu kollarımın arasına aldım.

"Unutmadım. Koridorun sonundaki odayı onun için ayırdım. Bakmak ister misin?" kafasını sallayıp gülümsedi. Elini tutup odaya götürdüm. Odayı bir süre inceledikten sonra dolu yeşillerini bana çevirdi. Onu kollarımın arasına alıp boynuna birkaç öpücük bıraktım. Bir süre öyle kaldıktan sonra aşağıya indik.

"Bu evi nasıl aldın?"

"Yarı parasını ben verdim yarı parasını babam." kaşlarını kaldırdığında devam ettim. "Bu evi bana mezuniyet hediyesi olarak alacaktı bende kabul etmedim. Böyle bir çözüm bulduk ve kendi param dediğim tamamen benim param. Kendi kazandığım param." kafasını sallayıp çıkışa ilerledi.

StajyerWhere stories live. Discover now