Ortak

890 81 17
                                    

Bebek telsizinden gelen seslerle gözlerimi araladım. Yanıma baktığımda boştu.

"Neden hep diğer babanın ismini duyduğunda gülüyorsun da benim ismimi duyunca gülmüyorsun. Kırılıyorum sana." kısa bir sessizlik oldu. "Hayır hayır ağlama, şaka yaptım." gülümseyip yataktan çıktım. Dolly'nin odasına girdiğimde Harry beşiğin yanına oturmuş onunla konuşuyordu. Yanına gidip saçlarını öptüm.

"Ah bak babanda geldi." gülümseyip Dolly'nin elini parmağıma sarmasına izin verdim.

"Bu saatte neden oturuyorsunuz?"

"Uyandı ve uyumak bilmiyor." Harry'nin uyku akan gözlerine baktım.

"Hadi sen git uyu bende bu ufaklığı uyutup geliyorum." kararsızca bana baktı. "Hadi Harry." Dolly'yi öpüp odadan çıktı.

"Şimdi küçük hanım sizde uyuyorsunuz." ısığın derecesini kısıp beşiği salladım. Hareket etmeye başladığında biraz daha hızlı salladım. On dakikamız böyle geçtiğinde sonunda uyuduğunu fark ettim. Kapıyı aralık bırakıp odamıza geçtim.

"Uyudu mu?"

"Uyudu." yanına girip onu kollarımın arasına aldım. "Şimdi uyuma sırası koca bebekte." gülümseyip burnunu boynuma sürttü.

"Çok yoruluyorsun bebeğim. Bu kadar kasmana gerek yok. Uyurken nefes alıp almadığını kontrol etmene de gerek yok." omuz silkip iç çekti.

"Korkuyorum işte. O da bizi bırakıp giderse bir daha nasıl toparlanırız?"

"Şimdi yine tartışmak istemiyorum ama neden her zaman en kötüsünü düşünüyorsun? Birazcık anı yaşa güzelim. Yoksa çok yıpranırsın. Bende seni bırakır daha genç birisiyle evlenirim." kaşlarını çatıp omzuma vurdu. "Sadece şakaydı. Omzumu çürütmene gerek yoktu."

"Senin amacın benimle evlenmek değil. Eğer benimle evlenmek isteseydin şimdiye kadar çoktan tarih belirlemek isterdin." beni ittirmeye çalıştığında daha sıkı tuttum.

"Harry sakin olur musun? Normalde olsa tabiki tarih belirlemek isterdim ama son zamanlarda yaşadıklarımızı unutmanı bekliyordum. İstediğin zaman evlenebiliriz." yüzüme bakıp ciddi olup olmadığımı çözmeye çalıştı.

"Ciddiyim bebeğim. Düğünümüzün büyüklüğü sana kalmış. İstediğin her şeyi yapmakta özgürsün." gözlerini kırpıştırarak baktı. Bir elini yanağıma koyup dudağıma uzun bir öpücük bıraktı. "Hadi uyu artık. Uykusuzluktan öleceksin." kafasını sallayıp gözlerini kapattı.

°°°

Alarmım çaldığında gözlerimi zorlukla açtım. Alarmı kapatıp kafası sırtımda kolu belime sarılı olan güzele bakmaya çalıştım. Ben hareket edince o da kıpırdanıp gözlerini araladı.

"Uyumaya devam et hayatım. Yorgunsun zaten."

"Biraz sonra Dolly uyanır. Ona bugün banyo yaptıracağım." gözlerindeki endişeyi fark ettiğimde yanağını okşadım. "Korkuyorum Lou. Ya ona zarar verirsem elimden kayarsa ya da çok sıkı tutup canını acıtırsam."

"Neden her zaman en kötüsünü düşünüyorsun ki? Anna sana yardımcı olur. O tutar sende yıkarsın. Ya da akşama kadar beklersiniz birlikte yıkarız."

"Sen yapabilir misin?" gülümseyip parmağımı alt dudağında gezdirmeye başladım.

"Teknik olarak düşünürsek yapamam. Ben bebek tutmayı bile yeni öğrendim. En sağlıklısı Anna gibi görünüyor." başını sallayıp dudağının üzerindeki parmağımı öptü.

"Seni özlüyorum Louis." kafasını omzumla yüzüm arasına sıkıştırdı. "Sabah işe gidiyorsun, akşam geldiğinde yorgun oluyorsun. Yemeği yiyip hemen uyuyorsun. Bana hiç zaman ayırmıyorsun ve bu sinirimi bozuyor."

StajyerWhere stories live. Discover now