𝐖𝐚𝐭𝐭𝐲 𝐎̈𝐝𝐮̈𝐥𝐥𝐞𝐫𝐢 𝟐𝟎𝟐𝟎 𝐇𝐚𝐲𝐫𝐚𝐧 𝐊𝐮𝐫𝐠𝐮 𝐊𝐚𝐳𝐚𝐧𝐚𝐧𝐢👑✨
"Siz sadece..." Bellatrix işaret parmağını Tony'in göğsüne bastırdı. "... kalbi taşa dönmüş bir adamsınız. O taşları birinin kırması gerekiyor. Ama bunun için kimseye...
Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.
Bir sonraki bölüm final. Yazıp bitirdim, okunmayı bekliyor💕
🥊
Tony arabayı kullanırken, Bellatrix radyoda sürekli şarkı değiştiriyordu. Hiçbirini beğenmiyor, ve söylene söylene tuşlara basmaya devam ediyordu. Tony onun bu haline gülüp duruyordu. Tanıdık bir şarkı duyduğu an elini çekti Bella. Uzun bir süredir dinlemediği şarkı arabayı doldururken gülümsedi.
"Bu şarkıyı çok seviyorum." dedi, Tony'e bakarak. Tony sessiz kalıp sözleri dinledi.
"Hâlâ ait olduğum yere uzağım."
"Ama her zaman en karanlık şafaktan önce olur."
"Biliyorum, ne olursa olsun önemli değil."
"Eve geliyorum, dünyaya eve geldiğimi söyle."
"Evet.. güzelmiş." dedi Tony, onun gibi gülümserken.
"O zaman... sende benim dünyamsın." dedi Tony, ona kısa bir bakış atarak.
"Bu şarkının sözleriyle pek uyumlu olmadı ama." dedi Bellatrix alayla.
"Şarkıya uymasına gerek yok. Benim için hep öylesin." dedi Tony ve ona göz kırptı.
Bellatrix gülümseyerek sessiz kaldı ve şarkının kalanını dinlediler. Şehirden uzaklaştıklarında, Bella ona nereye gittiklerini sormuş ama Tony cevap vermemişti.
Araba bir tepede durduğunda ikisi de indi. Hava artık neredeyse kararmıştı. Tony, bagajdan birkaç poşet alarak Bella'ya onu takip etmesini söyledi.
Girilmez yazan bir tabelanın yanındaki boşluktan geçerek ilerlediler. Önlerinde koca bir göl manzarası vardı. Gölün arka tarafı tepeliklerden oluşuyor ve bir manzara resmi gibi duruyordu. Bellatrix hayranlıkla etrafı inceledi.
"Beğendin mi?" diye sordu Tony, çimenlere otururken.
"Evet. Hemde çok." dedi Bellatrix ve yavaşça onun yanına oturdu.
Tony, poşetleri ikisinin ortasına koydu ve içinden paketleri çıkarttı.
"Hamburger."
Bellatrix gülerek onun elinden bir tanesini aldı.
Bu harika manzarada, güneş tam anlamıyla batıp etraf karanlığa bürünene kadar yemeklerini bitirdiler.
Tony, çimenlere uzanıp kolunu yana açtığında Bellatrix hiç itiraz etmeden onun kolunun arasına girdi.
Yıldızlar, bulutsuz gökyüzünde artık ortaya çıkmıştı. Burası şehirden uzakta olduğu için çok net görünebiliyorlardı. Bellatrix kendi evinden dışarıya baksa hayatta göremezdi. Şehirin o kirli ışıkları, bu doğal güzelliği gizliyordu.
"Bana ilk zamanlar... kalbin taşa dönmüş bir adamsın demiştin." dedi Tony, onun saçlarıyla oynamaya başladığında.
"Evet, öyle demiştim." diye onayladı Bellatrix.
"O taşları birinin kırmasına izin vermem gerektiğini de söylemiştin."
"Ne güzel söylemişim." dedi Bella gülerek.
"Sana izin verdim, ve sende başardın." dedi Tony. Bellatrix kafasını ona çevirdi. "Kalbim artık senin için çalışıyor."
"Sende amma romantik adam çıktın." dedi Bella. "Kim bilebilirdi böyle olacağını?"
Tony onun dediğine güldü.
"Ama bence sen zaten hep böyleydin. Sadece kendine ördüğün duvarlar yüzünden bu yönünü gizliyordun." dedi Bellatrix.
"Evet, galiba." dedi Tony.
Bella, elini onun göğsünün üstüne koydu ve kalp atışlarını hissetti, avucunun içinde. Tony'nin o sevdiği kokusunu içine çekti. Tüm benliğiyle teninin sıcaklığını hissetti. Keşke zaman dursa diye düşündü. Dursun ki, hiç ayrılmasınlar. Bir daha hiç canları yanmasın, sadece ikisi olsun istedi.
Doğduğundan beri anne kavramını bilmiyordu Bellatrix. Babası büyütmüştü onu. Ama sevdiğimiz insanlar sonsuza kadar yanımızda kalmadığı için, günün birinde onu da kaybetmişti.
Tek başına, güçlü bir şekilde yaşayarak ayaklarının üzerinde durmuştu. Hiçbir zaman o kırılgan tarafını insanlara belli etmemişti.
Tony Stark hariç.
Onunla tanıştığından beri, gerçek kişiliğini ona göstermekten çekinmemişti. Babasından beri bu denli güvendiği tek erkek o olmuştu. Ve Tony'de onu hiçbir zaman yanıltmamıştı.
"Bellatrix?"
Tony'nin sesiyle kendine gelirken, gözlerinden akan yaşları o an fark etti.
"Neden ağlıyorsun?" diye sordu endişeyle Tony. Yattığı yerden kalkarken Bella'nın da kollarından tutarak kaldırdı.
