14

10.7K 1.2K 2.3K
                                    

Geçen bölüm bu bilgiyi ekleyecektim ama unutmuşum. Şimdi yazıyorum.
Karakterlerin zenginden fakire sıralanışı:
1.Seungmin (Babası Phoenix High Academy'nin Müdürü)
2.Changbin
3.Hyunjin
4.Minho
5.Jisung
6.Jeongin
7.Felix

Seungmin, Changbin Hyunjin ve Minho bildiğimiz zenginler. Jisung'un ailesini durumu iyi. Zengin sınıfına sokamayız ama yine de rahat içinde yaşıyorlar. Jeongin klasik memur ailesi çocuğu gibi. Felix ise fakir diyemem ama durumu çok ta iyi değil. Tam burslu okudu hayatı boyunca ve ailesinden para istememeye çalışıyor.

♥♥♥

"Neeee?!"

Hepimiz Jeongin'in 5. kez anlattığı hikayeye 5. kez aynı tepkiyi vermiştik. Jeongin Hyunjin'i öpmüştü. Jeongin, Hyunjin ile çıkıyordu. BU KADAR ÇABUK OLMASI NORMAL MİYDİ?"

"Siz sevgilisiniz şimdi yani?"

"Ben çıkma teklifi aldığını duymadım? Değil mi Jeongin?"

Felix'in sözleriyle Jeongin omuz silkmiş ve ellerini yanaklarına koymuştu.

"Bu önemli değil Hyung."

Ona sahte ayıplayan bakışlar atıp yataklarımıza uzanmıştık. Sabah derslerimiz bitmişti. Bugün resmi olarak köleliğimizin son günüydü, ayrıca yarın okul tatildi. Minho'nun da bugün bana bulaşmayacak gözükmesine bakarsak bugün harika bir gün olabilir-

Di.

Minho odamızın içine girdiğinde kendime lanet etmiş ve beni görmemesi umuduyla yastığımı yüzüme bastırmıştım. Şom ağzımı bir daha açarsam...

"Han. Her ne kadar insan olmadığına hemfikir olsak da devekuşu olmadığına eminim. Çıkar kafanı."

Bana ettiği hakaretle yüzümdeki yastığı çekip suratına atmıştım. Her ne kadar havada tutmuş olsa da yine de rahatlamıştım. Bir de soyadımla hitap ediyordu sürekli. Ona özgü ve sinir bozucu birşeydi.

"Kapa çeneni, istersem deve kuşu olurum, ister kedi, ister sincap. Sana ne?"

"Hepsi oluyorsun zaten.."

Sessizce konuşsa da duymuştum. Ona Felix'in kafasının altından çektiğim yastığı da atmıştım.

"HEY"

İkisi de aynı anda bağırdığında omuz silkmiş ve ayağı kalkmıştım.

"Ne istiyorsun?"

"Annem geçen sefer doğru düzgün senle tanışamamıştı. Seni görmek istiyor. Eve gideceğiz."

Annesini duyduğumda gülümsemiş ve kıyafet dolabına yönelmiştim. Annesi çok minnoştu.

"Hyeji Anne'yi özledim. Bana salak salak bakmayı kes."

Kıyafetlerimi seçerken konuşmuştum. Minho ise bana elinde tuttuğu yastığı atmıştı. Arkam dönük olduğundan tutamamış ve yastığı kafama yemiştim. Elim yanımda duran vazoya gidip havaya kaldırdığımda Minho ellerini kendine siper Edip bağırmıştı.

"Yuh, manyak! Bırak onu yerine de giyin!"

Vazoyu bırakmış, ardından kıyafetlerimi seçmiştim. Tişörtümü üstümden çıkardığımda duraklamış ve arkamı dönmeden konuşmuştum.

fight me mate (minsung)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin