15

10.3K 1.2K 443
                                    

Normalde bu bölüm Changlix olacaktı. Gece yazmam gerekiyordu ama uyuyakaldım. Yazmak istediğim olayları da gündüz yazamayacağım o yüzden normal bir bölüm yazıyorum~

"Bunu neden öğreniyoruz hala anlamıyorum... Tamam, mesleki eğitim dersi olabilir. Ben yemek yapmayı felan öğreniriz diye düşünmüştüm!"

Seungmin sızlanırken ben sabrımın son kırıntılarını kullanıyordum. Bir önceki Mesleki Eğitim dersinde aşçılık dersi almış, yemek yapmaya çalışmıştık.  Her zaman böyle olacağını sanarken her sınıfın iki ayrı konudan ders aldığını öğrenmiştim. Diğeri ise, polislikti.

Eğitmenin gerçek silahlardan söktürdüğü parçalara tekrar baktım. Bunları yeniden birleştirmemiz gerekiyordu. Yaklaşık bir saattir silahlarımızla başbaşaydık ama parçalar karışmıştı. Yanlışlıkla Felix'in silahının parçasını kendiminkine takmaya çalışmıştım, Jeongin benimkini almıştı. Bir türlü birleştirememiştik.

Öte yandan yanımızdaki masada duran üstler oldukça rahat görünüyordu. Onlar sakince işlerini yaparlarken biz ağlama derecesindeydik.

"Umm..hyung, sizce onlardan yardım-"

"Hayır!"

Jeongin'e aynı anda cevap verdiğimizde yan masadakiler dönüp bize bakmıştı. Hyunjin yanımıza gelirken biz Seungmin ve Felix'le sinir krizi geçiriyorduk.

"Can çekişiyor gibi görünüyorsunuz."

Felix elindeki metal parçayla Hyunjin'in omzuna vurmaya çalıştığında Hyunjin kolunu tutup elinden almıştı parçayı.

"Felix, Jisung'un şarjörünü neden kendi sürgünün yerine takmaya çalıştığını öğrenebilir miyim?"

Parçayı masaya koymuş ve her silahın parçalarını bir kenara ayırmıştı. O sırada da yanımıza Changbin ile Minho gelmişti. Minho geldiğinde yerimde kıpırdanmıştım.

Dün onu hatırlamamın ardından biris Minho'yu aramış, o da gitmek zorunda kalmıştı. Biz annesiyle konuşurken çokça şey öğrenmiştim. Minho sürekli beni aramıştı. Onu hatırlamadığım için ise bana öfkelenmişti. Annesi tabiki şuan atamızın iyi olduğunu düşünüyordu. Ben ise artık daha net anlayabiliyordum.

İlk gün bana o soğuk ve kötü bakışlarını nedeni benim aptallığımdı.

Onlar silahlarını tamamlamış, masaya koymuşlardı, biz de uğraşıyorduk. Hyunjin yardım ettiğinde biraz daha rahatlamıştık.

"Bunun bu kadar zor olan nesi var? Bunu böyle tak işte!"

Felix'in narince içeri etmeye çalıştığı sürgüyü Changbin almış ve sertçe takmıştı. Felix ise sinir olmuş şekilde almıştı elinden silahı. Minho ise benimkine uzandığında silahı kendime çekmiştim.

"Kendim yapabilirim."

Şarjörü taktıktan sonra sürgüyü yerine oturmuştum. Sürgüyü çekeceğim sırada parmağımı kıstırmış, anında kanatmıştı.

"Ah..!"

Silahı masaya koymuş ve parmağımı tutmaya başlamıştım. Acıyordu!

O sırada birinin parmaklarımı parmaklarıma dolanmıştı. Ben Minho'ya bakarken o elimin kesilen kısmına bakıyordu.

"Ölürsen dikkatsizliğin yüzünden öleceksin Han."

O çıkardığı peçeteyi yaraya bastırırken ben de ona bakıyordum. Emindim, dün onu hatırladığımdan beri daha yumuşak davranıyordu.

Anlamlandıramadığım şeyler vardı. O hale Minmin dediğim çocuk olsaydı bu halini anlayabilirdim. Ama Minho'nun böyle davranmasına alışık değildim. Tuhaftı.

"Bu lafları minik Sungie'ye minik MinMin olarak söylerdin."

Kıkırdadığımda bana bakmıştı. Gözlerini bana diktiğinde gülümsememi kesmiş ve başka yere bakmaya başlamıştım. Ama görmüştüm. Kafasını eğmeden önce dudaklarının kenarlarının kıvrıldığını görmüştüm.

küçük minmin ve sungie'yi nasıl hayal ediyorsunuz?
sizce nasıl tanıştılar?

minho ve jisung eski, birbirlerini seven hallerine dönmeli mi?

ayrıca changlix, sizce geçmişte ne yaşadılar?

fight me mate (minsung)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin