|19|

7K 476 91
                                    

Yürek mi yemişti bu çocuk? Babam daha bir saat önce öldürecekti onu. Hangi cesaret ile geri gelmişti?

Dışarı çıkıp kapıyı aralık kalacak şekilde kapattım. Gülümseyerek bana bakıyordu. Gerçekten de aşk kafasına vurmuştu bunun.

Sinirle gözlerimi yumup derin bir nefes aldım. Ardından gülen yüzüne sessizce sitem ederek konuştum.

"Senin ne işin var burada?! Ölmeye mi geldin?! Bak babam içeride ve seni görürse hiç iyi şeyler olmayacak!" dedim. "Git lütfen! Zaten yarın senin icabına bakacağım!"

Söylediklerimi gram takmamıştı.

Gelip bana sıkıca sarıldığında bütün sinirim uçup gitmişti. Bu ani hareketi ve değişen duygularım beni bozguna uğratırken Murat'ın nefesini kulağımda hissettim.

"Seni kaçırıyorum..!"

Kararlı ve neşeli sesi kalbime dokunmuştu sanki. Ama daha sonradan da beynime dokunmuş ve idrak etmemi sağlamıştı.

Ne kaçırmasından bahsediyordu bu?!

Bunu sorgulamak yerine bohçanı hazırlaman gerekmiyor mu?

İç sesimin saçma söylentilerine göz devirip Murat'ı her ne kadar istemesem de -neden istemiyorsam artık- kendimden uzaklaştırdım.

Kaşlarımı çatarak yüzüne bakıp ciddi olup olmadığını ölçtüm. Ciddiydi!

"Ne saçmalıyorsun sen?!" dedim dişlerimin arasından. "Seninle kaçacağımı da nereden çıkardın?"

"Kaçacağız demedim ki güzelim. Kaçıracağım dedim."

Sanki marifetmiş gibi gülüyordu bir de!

"Kızım nerede kaldın?"

Annem kapıyı açıp dışarı çıkınca dudaklarımı ısırdım. Al işte!

"Senin ne işin var oğlum burada?"

"Şeyy ben-"

"Niye dikiliyorsunuz kapıda?"

Babam!

Bu sefer gözlerimi sıkı sıkı yumup bunun bir rüya olmasını diledim. Lanet olsun ki değildi!

"Senin ne işin var burada!"

Gözlerimi açtığımda karşılaştığım manzaraya ne kadar gülmek istesem de hiç yeri değildi.

Babam kulağını tuttuğu Murat'a sert bakışlar atıp duruyordu.

"Kızımın peşinde dolanma bak Allah yarattı demem alırım ayağımın altına!"

"Baba?"

Ah Berkay!

Bir siz eksiktiniz!

Berkay, Ela, ve Ela'nın anne babası kapıda şaşkınca Murat'ın kulağını çeken babama bakıyorlardı.

"Oha bu taş kim?" diye fısıldadı kulağıma Ela.

Kaşlarımı çatarak ona bakıp kolunu tuttum. Murat'a taş mı demişti o?

"Ela! Gir içeri deli etme beni!"

Kokunu çekip "Aman be!" dedi. "Zaten benim Berkay'ım ona bin basar."

Bok basar.

Ela anne ve babasının yanına gidip izlemeyi seçmişti. Sabır dileyerek tekrar babamlara döndüm.

"Evlat sen canına mı susadın?!"

Babamın yüksek sesinden ben bile tırsmıştım doğrusu. Murat ise babama değil hâlâ bana bakıyordu.

"Eser bey ben ciddi olduğumu söylemiştim." dedi. Neden kalp atışım anormalleşiyor?

"Kızınızı seviyorum! Suç mu bu?"

Babam bir şey diyeceği sırada annem ile ben kollarından tutmuştuk.

"Eser yapma bir şey misafirlere ayıp oluyor."

Annem babama fısıldadığın da bende el atıp "Baba bırak ben hâllederim ne olursun." dedim.

Babam dudaklarını birbirine bastırıp bir süre durduktan sonra Murat'ın kızaran kulağını bıraktı. Murat elini kulağına atıp tuttuğunda içimden bir şey koptu sanki.

Ve bu his beni sinirlendirmişti. Bana neydi ki ondan? Onu önemseyecek değildim herhâlde.

"Benim kızımı ilk önce haketmen lazım evlat!"

Babamın ortaya bomba gibi attığı laf herkesi şaşırtmış olmalıydı. Ağzum açık babama bön bön bakmaya başladım.

Haketmek derken?

***

Karnım doymuş, beynim şişmiş bir şekilde odama çıkıp yatağıma atmıştım kendimi. Bir süre tavanla bakıştım. Ellerimi karnıma koyup ritim tutuyordum.

Babamın söyledikleri aklımdan çıkmıyordu. En çok da Murat'ın cevabı.

"Gerekirse ölürüm baba!"

Babama 'baba' demişti. Ölürüm demişti. Ve orada benim kalbimi fet etmişti..

Gözlerimi kapatıp elimi kalbime koydum. Kalp krizi falan mı geçiriyordum?

Kafamı iki yana salladım. Aklıma babamın, kendisine baba denmesinden sonra Murat'ın kafasına attığı şaplak gelince ister istemez kıkırdadım.

"Nereden baban oluyorum lan ben senin?"

Telefonumun titreşimi ile kendime gelip pijamamın cebinden çıkardım. Mesaj Murat'tan dı.

-Uyudun mu?

Sırtımı yatağımın başlığına yaslayıp parmaklarımı klavye de dolaştırdım.

-Evet

Yazıp gönderdim. Anında mavi tik olmuştu. Yazıyor.. yazısını görünce alt dudağımı dişledim.

-Yarın sabah beni karşılamanı bekliyor olacağım:)

Kaşlarımı çattım.

-Neyden bahsediyorsun?

Sabah yine buraya mı gelecekti? Elimi anlıma vurdum. Akıllanmayacaktı işte.

-Unutma. Kayınpederim seni haketmemi söyledi. Ona sevgimi kanıtlayacağım:)

-Sabah 8'de oradayım hayatımın anlamı.

-Seni asla bırakmayacağım..

Salaktı bu katıksız hemde.

-Hak et bakalım!

Ne yapabilirdi ki? Babamın güvenini kolay kolay kazanamazdı zaten. Yani şimdiden pes etse iyi olurdu.

Telefonum tekrar titreyince gelen mesaja tıkladım.

-Bende seni seviyorum.

-Görüldü-

***

S.D.

BAY 'M' (FİNAL)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang