|23|

6.7K 607 74
                                    

Kafeye girdiğim gibi sıcaklık, soğuktan titreyen vücuduma iyi gelmişti. Gözlerimi etrafta gezdirip bizim kızları bulmaya çalıştım. İpek kasa başında, ellerini çenesinin altına dayamış bir şekilde telefonuyla ilgileniyordu. Leyla ise müşterinin biriyle sohbet hâlindeydi.

Gözlerimi kısarak Leyla'ya doğru adımladım. Beni görünce yakışıklı müşteriye 'iyi günler' dileklerini iletip yanıma geldi.

"Hayırdır?" dedim tek kaşımı kaldırarak. "Kim bu? Ne bu samimiyet?"

Dudaklarını ısırıp beni kolumdan tuttuğu gibi bir masaya oturttu. Bizi gören İpek ayağa kalkmış ve çoktan rotasını buraya ayarlamıştı.

"Yaa Miray! Çocuğun insta hesabını aldım! Allah'ım bir tatlı bir tatlı anlatamam! Takipleşiyoruz yakında numarasını alamazsam gör beni!"

Güldüm. Her yakışıklıya yapmasa iyiydi. Kafamı çocuğa çevirdiğimde utanarak Leyla'yı kestiğini fark ettim. Hemen önüme dönüp Leyla'nın ellerini tuttum.

"Sakın bakma, buraya bakıyor!"

"Ne?"

"Mal! Çocuk seni kesiyor şuan. Sakın salak hareketler yapma!"

Leyla gözlerini belerterek bana bakmasa ciddi yüzümü koruyabileceğim, ama olmuyor işte. Salakça bir şey yapmamak için put gibi dikilmiş bana bakıyor zavallım.

"Selam," İpek yanımızdaki sandalyeyi çekip oturduğunda anlamsızca bizde gezdirdi gözlerini. "Ne oldu?"

"Arkanda iki masa ileriye bak çaktırmadan." dedim.

İyiki çaktırma demiştim yani.

İpek bütün vücudunu arkaya çevirip çocuğa baktığında, çocuk hemen önüne dönmüştü.

"Gerizekâlı, çaktırma kelimesinin ne olduğunu biliyor musun sen?"

Leyla çocuğa dönüp ardından sinirle elini ipek'in kafasına geçirdi. "Ya mal! Şurada ne güzel kesiliyordum. Bozdun bütün büyüyü!"

Ben kahkaha attığımda bana anlamsızca baktı Leyla. İpek ise eliyle başını ovalayıp homurdanıyordu.

"Merhaba,"

Arkadan gelen sesle hep birlikte oraya döndük. Burak, yüzünde muzip bir sırıtış eşliğinde yanımıza gelip elini İpek'in oturduğu sandalyeye koydu. Tek kaşımı kaldırarak baktım ikisine de. Leyla'nın da bende bir farkı yoktu.

"Nasılsınız?"

Ortaya yönelttiği soruya Leyla kısa bir 'iyiyiz' cevabı verdi. İpek nedense terlemeye başlamıştı. Uzanıp masada duran kolunu tuttum.

"İyi misin?"

Fısıldamama kafasını sallamış ve beni geçiştirmişti. Tatmin olmasam da başımı sallayıp çektim elimi.

İpek ayaklandığında hepimiz ona baktık. "Ben kasayı boş bırakmayayım. Mehmet abi de gelir birazdan.."

Yanımızdan uzaklaşınca kaşlarımı çatarak Leyla'ya döndüm. Kafamı 'ne oldu' anlamında salladığımda, bilmiyorum der gibi omuzlarını kaldırıp indirdi.

Burak da kasaya doğru gideceği zaman kolundan yakaladım. Yavaşça ayağa kalkıp sert bakışlarımdan yolladım ona. Neler dönüyordu?

"Ne geçti sizin aranızda?" diye sordum. "İpek neden böyle davranıyor? Ne dedin ona?"

Sinirli hâlimi hiç umursamadan kolunu kurtardı elimden. Yüzünü yüzüme yaklaştırıp tek kaşını kaldırdı ukalâca.

"Sana ne?"

Dişlerimi sıktım. İpek benim kardeşim sayılırdı. Bu kim oluyordu da sana ne diyebiliyordu?

"Sen kimsin ya?!" Yüzüne karşı bağırmam onu sinirlendirmişti. Ama bu umurumda bile değildi. "Sen kimsin oğlum! Ne yaptın ona? İpek neden senden kaçıyor?!"

Beni itip sinirden kaskatı kesilen çenesini sıvazladı.

"Dua et,"

"Ne dua et ne?!"

"Murat'a ve kız olduğuna dua et sen!"

Bağırdığında yerimden sıçradım. Kafedekiler bizi izliyordu. Leyla ayağa kalkmış şaşkınca bakarken İpek kasadan kalkıp uçarak yanımıza geldi.

"Bence sen dua et ki, hastane de kemiklerini toparlayabilsinler!"

Burak yüzüne yediği yumrukla yere düştüğünde ben şaşkınca üzerine oturan kişiye bakıyordum. Murat, sinirli bir şekilde sert yumruklarını Burak'ın suratına geçiriyordu. Bir yandan dövüp, bir yandan da ağır küfürler ediyordu.

Neden kimse ayırmıyor?

"M-Murat,"

Beni duymamıştı. Aralarına girmek için uzanıp Murat'ın kolunu tuttum. O sırada Burak fırsat bulup Murat'ı ve beni iterek ayağa kalktı. Kalçamın üzerine düşünce yüzümü buruşturdum. Murat'ın bakışlarını yüzümde hissedebiliyordum.

Ve sanırım kıyamet kopacaktı..

"Lan!"

Murat bir hışımla yerden kalkıp Burak'ın karnına dizini geçirdi. Burak iki büklüm olunca da dirseğini sırtına geçirip yere serdi.

Ah! Bir kez daha karakol yüzü görmek istemiyordum..

***

S.D.

BAY 'M' (FİNAL)Where stories live. Discover now