|21|

6.8K 446 27
                                    

Ne diyecektim?

Evet desem ileride evlenecek miydik yani? Tövbe ya.

Ama hayır demeye de içim el vermiyordu ki.

Yüzüme bu kadar ciddi bakmasalar 'Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?' diyeceğim ama yemiyor işte.

Ne olur kıyamet kopsun fırtına çıksın evi sel bassın da kurtulayım bu sorudan Allah'ım ne olur!

"Miray? Kızım?"

"Efendim baba?"

Kekelemediğim için kendimi alkışlamam gerekiyordu galiba.

Bence evlen. Sende kurtul, bende! Yeter yani!

İç sesime içimden göz devirip babamın gözlerine baktım. Kararsızdım ve dilimi yutmuş gibi hissediyordum.

"Bir şey söylemeyecek misin?"

Yutkunarak babama bakıp, ardından Murat'a çevirdim gözlerimi. O kadar umut dolu bakıyordu ki, ne gönlüm izin verdi onu kırmaya ne de yüreğim.

"Yaniiii....belkiiii... neden olmasıınn...olabilirdeee...çokta şey etmesek miii..?"

Saçmaladığımın bende farkındaydım. Ancak şuan saçmalamak dışında bir şey gelmiyordu elimden.

"Anlamadım?"

Kaşlarını çatan babama şirince gülümseyip başımı ağır bir şekilde salladım.

"Yani, siz nasıl uygun görürseniz babacığım."

Annem bacağımı çimdikleyip sinirli sinirli baktı bana. Ardından kulağıma eğilip fısıldadı.

"Türk filmi mi çekiyoruz kız? Kendine gel hemen!"

"Yani şeyy..."

Leyla bana gözünü devirip babama hitaben konuştu.

"Kusura bakma ama Eser amcacım, TDK'nın daha fazla katledilmesine müsaade edemeyeceğim. Ben veriyorum cevabı. Miray da olur diyor, tamam diyor. Hadi hayırlı olsunn!"

Kendi kendine gülüp elini çırptığında ona öyle bir bakış attım ki, kalktığı sandalyeye usulca geri kondu.

***

"Ya kızım sen bu çocuğu sevmesen, aşağıda yirmi saat dilsizler gibi kıvranır mıydın?"

"Ya Leyla ne bileyim?! Yinede bunu yüzüme vurmasan olmuyor mu? Ben hâlâ emin değilim diyorum."

Yatağımdaki yastığı alıp ayakta dikilen bana geçirdiğinde sinirle homurdandım. İpek zaten dünyadan bağımsız bir şekilde çalışma masamda uyukluyordu.

"Bence daha fazla konuşma boşuna. Olan olmuş bitmiş. Olmuşa ölmüşe çare yok. Otur çeyizini hazırlamaya başla."

Gözlerimi belerttim. "Ne?! Ben daha okulumu okuyacağım ya! Ne diyorsun sen?!"

Bilmiş bilmiş sırıtıp yatağımda rahat bir pozisyon aldı.

"Valla şekerim, sende bu hayta Murat olduğu sürece geç evlenmeyi filan unut. Erkenden ne yapar eder alır bu seni ayol!"

Kahkaha atmaya başladığında yerdeki yastığı suratına fırlattım. Pislik ya!

"Geldik mi?"

Gözleri kapalı esneyip kollarını gerdiren İpek'e bakıp somurtarak yatağıma oturdum.

"Geldik!" diyip elimi yanağıma bastırdım.

İpek gülümseyerek yavaşça yanıma adımladı ve tam önümde diz çöktü. Ellerimi avucuna alıca gözlerimi uykulu suratında gezdirdim.

"Sonunda sakinleşebilmişsin," dedi gülerek. "Bak, bence siz Murat ile çok yakışıyorsunuz. Ayrıca çocuk senin için nasıl çırpınıyor, görmüyor musun? Bir şans versen olmaz mı? Seninde ona karşı boş olmadığını biliyorum Miray. Bizden gizleyemezsin. Ama, önce kendine itiraf etmen gerek."

"İpek bu sen misin?"

Leyla'nın şaşkınlık dolu sesine gülmüştü İpek. Ardından bana bakıp cevap bekler gibi gözlerini kırpıştırdı.

Gözlerimi kapatıp derin bir of çektim. "Tamam ya! Oldu mu?"

"Oldu oldu!"

İkisi birden bağırınca dayanamamış gülmüştüm. Belki de gerçekten kaderim Murat'tır?

"Bizimkilere ne diyeceğim ben?"

Leyla ayağa kalkıp elini selam verir gibi alnına dayadı. "O iş bende komutanım!" diye bağırınca güldüm. "Ben bizim erkeklere gerekli açıklamayı yaparım. Zîra Metin, aşağıda Murat'a saldıracak gibi."

"Şimdi değil," dedi İpek. "Miray biraz dinlensin. Biz gidelim. Mehmet abinin kafesinde uzun uzun anlatırız."

Kafamı sallayıp gülümsedim. "İyiki varsınız!"

Ayağa kalktığım gibi kollarımı ikisine doladım. İpek her ne kadar nefes alamadığı için şikâyetçi olsa da umursamadım. Bir süre sonra ayrıldık ve ikisi de beni öpüp odadan çıktılar. Ve, ben yine kafamdaki karmaşayla kaldım öylece.

Doğru mu yapıyordum? Yanlış mı?

"Amann!" diyip gülerek kendimi yatağa attım. "Ne olursa olsun artık!"

***

S.D.

BAY 'M' (FİNAL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin