|20|

7.2K 487 31
                                    

Sabah kendi kendime uyanamamış ve alarmın pis sesine tanık etmek zorunda kalmıştım. Kafamı yastığın altından kaldırıp alarmı kapattım. Daha sonra bir kaç saniye yatakta kalıp, yavaşça doğruldum. Gözlerimi ovalayıp saate baktığımda sessizce küfür etmiştim.

"Siktir!"

Saat 9'du!

Ve Murat 8'de evde olacağını söylemişti!

"Lanet olsun!" diye mırıldandım yataktan fırlarken.

Ayağıma dolanan pikeyi elimle yatağa savurup terliklerimi hızla giydim. Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp pijamalarımla odadan çıktım.

Ne olur Murat gelmemiş olsun! Ne olur gelmemiş olsun!

Eğer geldiyse büyük ihtimal babam onun yine kulağını çekip evden şutlamış olmalıydı. Yani öyle umuyordum.

Hızla merdivenleri inip salona girdiğimde ani bir fren yapmak zorunda kaldım. Çünkü az kalsın elindeki tepsiyle beraber anneme çarpacaktım.

"Kızım önüne baksana biraz. Hem bak kim geldi."

Annem gülerek yanımdan geçti ve mutfağa girdi.

"Sana da günaydın anne." diye fısıldayıp kendimi salona attım.

Ve tanık olduğum sahne gözlerimi bir kaç kez kırpıştırmama neden olmuştu.

Hâyâl mi görüyordum? Yoksa karşılıklı tavla atan babam ve Murat mıydı?!

"Ne oldu koçum yüzün düştü? Yeniliyorsun işte itiraf et."

Babam gülerek Murat ile dalga geçip elindeki zarı atmıştı. Murat babamın sözlerine aldırmamış ve ukalâca sırıtmıştı.

"Erken konuşuyorsunuz babacım."

Babacım?

Neler dönüyordu burada?

***

"Kızım kahvaltını etsene."

Annemin sesiyle başımı tabağımdan kaldırıp masadakilere baktım. Murat, Berkay, annem ve babam. Hepsi bana bakıyordu.

Göz devirmemek için büyük bir çaba gösterip anneme kafa salladım. Çatalım ile deştiğim tabağımdan bir parça peyniri ağzıma atıp Murat'a en sert bakışlarımdan yolladım.

Ne yaptı da girdi babamın aklına acaba?

Murat bana göz kırptığında ağzımdaki çatal tabağıma düşmüştü. Çıkan ses dikkatleri ikinci kez üzerime çekince içimden büyük bir of geçirdim.

O sırada kurtarıcım olan kapı zilini duymamla ayağa fırlayıp ben bakarım diyerek oradan uzaklaşmıştım. Derin nefesler alarak kapının kolunu tutup açtım.

Bizimkileri karşımda görünce donup kaldım. Şimdi onlara Murat'ı nasıl açıklayacaktım?

"Selam bebeğimm."

Leyla yanağımdan öpüp içeri daldığında İpek de onu takip etti. Serkan, Bora, Metin ve hatta Burak!

Bunun ne işi vardı burada?

Sinirle dişlerimi sıkıp kapıyı çarparak kapattım ve salona girdim. Beklediğim gibi hepsi şaşkınca Murat'a bakıyordu.

Artık umursamamaya karar verip sakince sandalyeme geri kuruldum.

"Aa Murat sende buradaymışsın!"

Leyla'nın cırlamasıyla Berkay yüzünü buruşturdu. Babam herkese kafa sallayıp hoşgeldin demişti. Burak'ı tanımadığı için kaşlarını çatsa da onları tanıştırıp gerginliği sonlandırdım. Yani sonlandırdığımı sandım.

Bizimkiler Murat'ın neden burada olduğunu merak ediyorlardı muhtemelen. İpek ve Leyla'ya olayı anlattığım için pek bir şey demeseler de erkekler oldukça meraklı çıkmıştı.

"Sen niye gelmiştin Murat?"

Metin'den gelen soruyla Murat bana gülümsemiş ve ardından dik bakışlarını Metin'e çevirmişti.

"Sen neden geldiysen, o yüzden geldim Metin."

Leyla 'ooo' der gibi belerttiği gözlerini bana çevirince omuz silktim. Ama içimden de mal mal sırıtıyordum. Neden sırıttığımı bilmeden.

Metin sinirlense de belli etmemeye çalıştı. Altını çiziyorum. Çalıştı.

"Kızım."

Babamın bana seslenmesiyle gözlerimi ona çevirdim.

"Efendim baba?"

Murat derin bir nefes alıp arkasına yaslandı. Sanırım o mağlum soru geliyordu. Yutkundum. Ay pardon yutkunamadım.

"Murat seni seviyor, belli." Bizim tayfaya bakmamaya çalıştım. Zirâ şaşkın bakışlarını kafamdan da hâyâl edebiliyordum.

"Yaşın daha küçük Miray. Eğer senin de Murat'ta gönlün varsa ileride ciddileştirelim bu işi." Elimdeki çatalı sıktım. "Söyle bana kızım. Seviyor musun bu çocuğu?"

Ne cevap vereceğimi düşündüm.

Daha doğrusu;

Şuan bile bakışlarıyla kalbimi eriten Murat'a olan hislerimi tartmaya başladım gönlümde...

***

S.D.

BAY 'M' (FİNAL)Where stories live. Discover now