10. Bölüm

1.1K 86 12
                                    

Felix Victoria'yı odasına sürükledi, yatağına oturttuktan sonra demir parmaklıkların ardından bulutların engellediği güneşe baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Felix Victoria'yı odasına sürükledi, yatağına oturttuktan sonra demir parmaklıkların ardından bulutların engellediği güneşe baktı. Victoria da oturduğu yerden kalkarak camın dışarısına baktı, ama hiç beklemediği bir şey vardı orada; kurt. Bu kurt kendi kulübesinde karşılaştığı ile birebirmiş gibi duruyordu, ama nasıl emin olabilirdi ki buna? Felix'e baktı birkaç saniyeliğine sonra yeniden kurda çevirdiği bakışları bomboş kalmıştı. Kurt yoktu. Victoria geriye çekildi ve yatağına oturdu tekrardan.

Felix Victoria'nın yanına oturmak yerine odayı gezdi sert adımlarla. Oysa odada bir şey yoktu. Bir yatak, bir dolap ve masa. İçeriye açılan küçük bir odadaysa banyo vardı. Felix'in adımları başını döndürmeye başladığında yatağın başlığına yaslandı Victoria, dizlerini de kendine doğru çekmişti. Ne kadar başı dönerse dönsün -ki Felix tek başınayken bile onun başını döndürmeye yetiyordu- bakışlarını çekmiyordu ondan.

"Otursana." yatağın boş duran tarafını gösterdi bakışlarıyla.

Felix kendinden beklenmeyecek şekilde oturdu yatağın ucuna. Başını ellerinin arasına almıştı ve kara kara düşünüyor gibi görünüyordu bu haliyle. Victoria onun düşüncelerini bölmemek adına sustu, onunla aynı odada olmak ve bu kadar yakın olmak... Geri tepemeyeceği bir fırsattı.

"Buradan ayrılma, akşam seni almaya geleceğim." Felix aniden ayağa kalkarak kapıya yürüdü.

"Neden akşam beni almaya geleceksin?" Victoria yastığı bir yana attı ve oturur pozisyona geçti.

"Çünkü.. Akşam misafirlerle yemek yiyeceksin."

"Bak, yanlış anlama ama ben onlara ancak yemek olurum. Aynı masada yemek falan yemeyeceğim."

"Aro böyle istiyor Victoria, beni zor durumda bırakmaktan vazgeç." Victoria gözlerini devirdiğinde sert üslubundan vazgeçti Felix "Alec'i gönderirim şimdi, canın sıkılmasın tek başına."

Victoria başını onaylarak sallasa da Alec'e de üzülmeye başlamıştı. Resmen kendisine bakıcılık yapıyordu. Felix kapıyı kapattıktan sonra Victoria yatağa uzandı ve parmağında kendine göz kırpan güzelliğe uzun uzun baktı. Felix kendisini sinirlendirmekten acilen vazgeçmeliydi, yoksa sivri dilini ona da göstermekten geri durmayacaktı Victoria. Ama sonra bunu asla yapmayacağını düşündü, Felix onun bu hayatta değer verdiği birkaç insandan biriydi ve kalbi tamamen ona aitti. Kendini bildi bileli hem de. Felix ona kendisini sevdiğini söylememişti, ama bir gün söyleyeceğini olan ümidini de yitirmemişti hiç Victoria. Bir gün seçeceği ihtimalini taşıyordu yüreğinde.

Kapı yavaşça açıldığında Victoria hareket etmedi, Alec de Victoria'nın önünde duran sandalyeye bıraktı bedenini.

"Sıkılıyorsun değil mi burada?"

"Sen de mi sıkılıyorsun?"

Alec'in bakışları bir anlığına Victoria'nın parmağındaki yüzüğe kilitlendi "Ha- Hayır sıkılmıyorum, burası benim evim."

Cadı ve Vampir · Felix Volturi ·Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin