13. Bölüm

852 71 33
                                    

Eğer kollarınızda bir ceset duruyorsa ve bu ceset, yenilmesi mümkün olmayan bir ölümsüze aitse her şey daha da karmaşık bir hal alırdı ister istemez

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eğer kollarınızda bir ceset duruyorsa ve bu ceset, yenilmesi mümkün olmayan bir ölümsüze aitse her şey daha da karmaşık bir hal alırdı ister istemez. Victoria da bunu düşünüyordu Alec'in kızıl gözlerine bakarken.

Alec birkaç saniye içinde kapıyı kapatmış ve Victoria'nın yanıbaşında belirmişti. Victoria'nın titreyen ellerini tuttu ve ayağa kaldırdı, ne olduğunu bilmiyordu ama ortada halledilmesi gereken bir şey olduğu barizdi. Aro'nun bundan haberi olsa, memnun olmayacağı açıktı ne de olsa.

"Ben.." dedi yeniden Victoria "Böyle olacağını tahmin edemezdim." kelimeler dudaklarında düğümleniyordu.

"Tamam Victoria, sakin ol."

"Alec gerçekten..." ayağa kalktı kendine emin olamayarak ama Alec tarafından geri oturtturuldu yerine.

"Senden bir şey isteyeceğim."

Victoria "Tabii" dedi başını hızla sallarken.

"Uyu.. Tamam mı? Sadece uyumanı istiyorum."

Victoria yutkundu "Bu benim sorunum, Aro'ya söylemem gerekiyor Alec... Kendini tehlikeye atmana izin veremem."

"Beni tehlikeye atmıyorsun Victoria, gerçekten." Victoria ellerine bakıyordu ve yüzündeki ifade acı çektiğini haykırıyordu adeta. Victoria ayağa kalktı, kapıya yöneldiğinde Alec kolunu tuttu ve yüzünü kendine çevirdi "Victoria senin bir suçun yok."

"Ama.. B-"

"Sen bir şey yapmadın Vicky." Alec Victoria'nın çenesini tutan elinin baskısını arttırdı "Bunlar bir rüyaydı, sadece bir rüya."

Victoria odayı sarmalayan ışığa baktı birkaç saniyeliğine. Bilincini yavaş yavaş kaybederken Alec'in kollarını belinde hissetti, son hissettiği şey buydu, son duyduğuysa "Özür dilerim" olmuştu.

Alec kollarında bilinci kapanmış Victoria'nın bedeniyle geçti soğuk koridorlardan. Onu kendi odasına götürmek daha güvenli olurdu belki, ama kardeşi Jane ile aynı odada kalıyorlardı ve Victoria'yı oraya götürürse açıklama yapmak zorunda kalacaktı. Felix'in odasının yolunu tuttu, Felix bir şey sormazdı ve belki bunu sorgulamazdı bile. Ne de olsa Victoria'nın ona olan aşkını tüm Volterya üyeleri kadar iyi biliyordu ve daha fazla kayıtsız kalamazdı kendisini sarmalayan bu aşka.

Felix'in karanlık odasına nihayet adımını attığında, geniş ve düzgün yatağına yöneldi, Victoira'yı yatağa güzelce yerleştirdi ve birkaç saniye kızın huzurlu görünen yüzüne baktı. Baş parmağı ile yanağını okşamaktan kendini alamamıştı, Victoria'ya gerçek bir sevgi duyuyordu ne de olsa. Ruhsuz bedeninde sevgi uyandıran 2 şeyden biriydi Victoria, Jane ve Victoria vardı hayatında. Sevdiği iki insan. Aptal bir vampir yüzünden Aro'nun Victoria'nın karşısına almasına izin vermeyecekti, veremezdi de. Victoria'nın alnına düşen saçını kulağının arkasına sıkıştı ve kaşının üzerine küçük ve soğuk bir buse bıraktı, odadan ayrılırken zehrini Victoria'ya iletmeye devam ediyordu. Victoria uyanırsa her şeyi berbat edecekti, bunu kendi ağzıyla söylemişti birkaç dakika önce.

Cadı ve Vampir · Felix Volturi ·Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin