Volturiler'in dehşet saçan kalpsiz vampiri Felix, bu küçük kızın karşısında çıplakmış, elleri ayakları tutmuyormuş ve hatta ölümsüz hayatı son bulmuş gibi hissetti.
Ve yıllar sonra alevlenecek bu aşk, ilk kez harlandı o soğuk gece vakti.
✒Bunun yaln...
Bu bölümde yetişkin öğeler bulunmaktadır. Rahatsız olacaklara bir sonraki bölümü beklemeleri önerilir.
Ve bu bölüm, ana karakterimiz olan Victoria Poena'nın ağzından anlatılacaktır.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Onun güçlü kolları altında olmak, bir meleğin kanatları altında yaşıyormuş hissiyle dolduruyordu içime. Gözlerini bir an gözlerimden ayırmıyor, bakışları ara sıra dudaklarıma kaysa da nefesini kontrol ediyordu. Altındaki bedenim onun ateşiyle gerildi ve elimi kaldırarak onun pürüzsüz tenine dokundum. Yanağını avuçlarımın arasına aldım ve onu ilk ve son kez gören bir insanın hayranlığı ile kuşattım bakışlarımla. Ona ait olmak istiyordum, ölene dek. Bu güzelliğe sahip olmak istiyordum, sonsuza dek. Onun atmayı yüzyıllar önce bırakmış kalbinin sahibi olmak, kalan ömründe bakmayı umduğu tek yüz olmak istiyordum. Tüm zerremle ona ait olmak ve ona sahip olmak.
Yanağında gezinen parmaklarımı ellerinin arasına aldı ve dudaklarının ucuna getirerek her bir parmağımın ucunu soğuk dudakları ile öptü. Avucumun içine bastırdı dudaklarını ve kırmızı gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı.
"Benim olmana hala inanamıyorum." dedi kısık bir sesle "Yaşamla dolu olan kalbinin benim için atıyor olmasına..."
Gülümsedim "Hep senindim." aynı ses tonuyla konuştum "Seni gördüğüm ilk an kalbim senin uğruna atmaya başladı. Birbirimize ait olacağımız ve dünyada birbirimizden daha fazla önemseyeceğimiz hiçbir şeyin olmayacağı bu günü bekleyerek büyüdüm."
Gözlerini araladı ve dişlerinin arasına aldığı başparmağımı hafifçe ısırdı. Bunu yaparken bir canavar gibi değil, aşığı olduğu kadına kur yapan bir adam gibi görünüyordu. Dudaklarına değen kan tadıyla duraksadığını ve nefes almayı bıraktığını gördüm. Diğer elimi koluna sardım ve "Eğer rahatsız olduysan-" dedim.
Avuç içlerimi yeniden öptü "Daha önce beni böylesine etkileyecek bir şeyin varlığını hayal bile edemezdim." diye fısıldadı.
Felix'in diğer eli omzuma indi ve soğukluğu karşısında titremekten kendimi alamadım. Boğazımdan yukarıya hafif bir inleme yükseldi ve belimi yataktan ayırarak onun dudaklarında daha büyük bir keşfe çıktım. Nefesi, nefesimi kesiyordu. Tutkusu ikimizi de yok edecekti.
Bir an için benden uzaklaşarak "Özür dilerim." dedi ve saniyeler içinde üzerimdeki kıyafetin yırtılan kumaş sesi kulaklarımı doldurdu. Felix üzerimdeki kıyafeti odanın bir köşesine atarken elleri belimi buldu, dokunuşlarının altında kıvranıyordum.
Titreyen parmaklarım onun üzerindeki gömleğin düğmelerini zoraki buldu. Açmaya çalıştığım düğmeler bir labirent gibi görünüyordu. Olduğum yerde dirseklerimin üzerinde doğruldum ve onun gömleğine odaklandım.
