29. Bölüm

416 32 0
                                    

Günler esarete mahkum kalmış ve özgürlüğüne yeni kavuşmuş coşkun bir nehrin  heyecan ve hızıyla akıp geçiyordu. Victoria günde birkaç saat gözlerini ancak açabiliyordu, ama tüm bu birkaç saat kendisinin farkına varmasına bile yetmiyordu. Bomboş gözleri meraklı bir bebek gibi çevresinde dolaşıyor, anlam veremediği bu dünyaya yeniden kapanıyordu. Alec'in zehri ve babasının kaybı onu büsbütün ölü bir hale getirmişti. Kendinin bile farkında varmaktan aciz bir ölü.

Alec kızın kıvırcık saçlarından geçirdi parmaklarını. Onu daha ne kadar zaman böyle oyalayacağını düşünüyordu, Victoria babasından başka kimsesi olmayan küçük bir kız çocuğuydu.. ve kendi elleriyle son vermişti tek varlığına. 

Victoria sağına döndü ve yüzüne birkaç tutam saç düştü. Alec'in elleri kızın güzel yüzünde gezinirken gülümsedi farkında olmadan. Gülüşü dudaklarından silinirken Felix'i düşündü. Yakında Victoria için yola çıkacağını biliyordu. Çok yakında.

***

Alec zehrini bastırırken Victoria gözlerini araladı ve odanın küflü tavanına baktı dakikalarca. Eli alnına gittiğinde başının ağrıdığını anladı Alec ve dudaklarını büzdü, parmağında Victoria ile kaderlerinin birleşmesi için bir yüzük vardı evet, ama Victoria'nın perişan hali bunun aklına gelmesine bile müsaade etmiyordu.

Alec kızın yanına oturdu ve alnına dokundu parmaklarının ucuyla. Victoria Alec'in kızıl gözlerine bakarken titredi ve onun dokunuşundan kurtulmak için geriye çekilmeye çabaladı. 

"Benden korkma Vicky."

"Burada.." dedi kırık bir sesle Victoria "Ne işin var?"

Alec'in dudakları yukarıya kıvrıldı "Senin için buradayım." Victoria gözlerini kapattı ve yutkundu. Anılar günyüzüne çıkmaya çabalıyordu ve Victoria'nın gerilen yüzünden bunu başarmak üzere oldukları da anlaşılıyordu. Alec Victoria'nın elini tuttu "Yemek yemen gerekiyor."

Victoria ona bakmak için gözlerini aralamadı ama dudaklarını birbirine sımsıkı bastırması "Hayır" anlamına geliyordu. 

"Kendini öldürmeye mi çalışıyorsun?"

Victoria ayağa kalkmak için hareketlendi ama güçsüz düşmüştü ve sırtı yatakla yeniden buluştu saniyeler içinde "Her şeyi mahvettim." diye fısıldadı.

"İsteyerek yapmadın."

"Her şeyi mahvettim."

"Beni dinle Victoria, böyle olmasını istemezdin." 

Victoria kahve gözlerini Alec'e çevirdi "Babam.." duraksadı ve yutkundu "Onu gerçekten-"

"Şşş." Alec Victoria'ya sarıldı ve onun küçük bedenini kendine bastırdı. Kulağına eğilerek "Böyle olsun istemezdin, kendini daha fazla üzme."

"Kendini daha fazla üzme mi? Üzülmeme, kahrolmama bile izin vermiyorsun Alec. Her tökezlediğimde, her düşüşümde yanımda olmak ve bana elimi uzatmak zorunda değilsin. Bu kez beni... beni..."

"Özür dilerim Victoria." Alec dudaklarını sımsıkı bastırdı ve kızın kollarına yığılan bedenini dakikalarca kavradı. Yatağa bıraktığında Victoria'nın huzura bulanan yüzüne acıyla baktı "Bununla yüzleşemezsin, şimdi değil."

***

"Alec nerede sevgili Jane?"

Jane omuzlarını silkti "Bilmiyorum Aro."

Aro tek kaşını kaldırdı ve çenesine yasladığı eline kaydı bakışları "Kardeşinin nerede olduğunu bilmediğin ilk tarih bu, belki de bir yere yazmalı ve her yıl kutlamalıyız, ne dersin?"

Cadı ve Vampir · Felix Volturi ·Where stories live. Discover now