31. Bölüm

417 25 1
                                    

Victoria saatlerce küvetin içinde kaldı ve hayatını düşünmemeye çalışarak saatlerini geçirdi. Alec haklıydı. Zamanı geri alamazdı. Üstelik isteyerek kimse öldürmezdi hayatta en değer verdiklerini. Başını sağ tarafa çevirdiğinde kapının yanına düşmüş bir gölge çarptı gözlerine. Bir kuş tüyü hafifliğinde zarf düştü zemine ve gölge geldiği gibi sessizce kayboldu sonsuza dek. Victoria bedeninden dökülen suyu düşünmeyerek ayağa kalktı ve mektuba uzandı. Şimdi yine kapalı olan kapıya kuşku içinde baktı. Az önce hayal görmüş olamazdı. Eğer öyle olsaydı, ellerinde mektup zarfını görüyor olamazdı.

Bedenini beyaz havlu ile sararak geniş yatağa oturdu ve zarfı yırtarak açtı. Mektupta Volturi mührü vardı. Bir an için bu mektubun Felix'e gelmiş olacağını düşündü ama mektubu açtığında, cümle şu kelimelerle başlıyordu "Sevgili Victoria Poena'ya'

Victoria'nın kelimeler bir bir akarak geçti zihnine gözlerinden.Mektubu yazan kişi Michael'di. Volturi muhafızlarından biri. Onun gazabıyla, karanlık bir koridorda karşılaşmak korkutmuştu. Ama yine de hiçbir zaman boyun eğmemiş, dahası onun saygısını gösteren bu mektubu almasını sağlamıştı.

"Sevgili Victoria Poena'ya.

Babanızın kaybını öğrenmek, beni tahmin edeceğimden daha çok yaraladı. Bu mektubu kendi irademle yazdığımı da belirtmek istedim. Benden haz etmediğinizin farkındayım, fakat Leonordo tüm Volturi ailesinin olduğu gibi, benim de dostumdu ve onun kendi kızı olarak kabul ettiği size, aynı özeni göstereceğimden emin olabilirsiniz. Yeni bir sayfa açmak için her zaman hazırım. Eğer sizin için yapabileceğim bir şey olursa, benimle paylaşmaktan asla çekinmeyin. Yakın zamanda Voltera'da görüşmek dileğiyle.

Michael Volturi."

Victoria mektubu gülümseyerek okudu ve ardından zarfına yeniden yerleştirerek çantasının içine bıraktı. Jane'den mektup almak belki kendisini daha fazla şaşırtırdı. Yine de yanında birilerinin olması, dahası kendisini yargılamayan birilerinin olması, kendisini biraz daha iyi hissetmesini sağladı. Bu mektuptan Felix'e bahsetmemeye karar verdi. Felix'in hoşlanmayacağını tahmin ediyordu.

&

Felix odaya adımını attığında her yere saçılmış kıyafetlere basmamak için büyük çaba sarf etti. Victoria dolaptaki tüm kıyafetleri gelişigüzel atmıştı ve şimdi de bornozuna sarılmış bir şekilde, ıslak saçlarından yastığa damlayan yaşlarla, uyuya kalmıştı. Felix elindeki kıyafetleri yatağın diğer ucuna koydu ve Victoria'nın ayaklarının ucuna oturdu. Ayaklarını ellerinin arasına aldı ve nazik hareketlerle masaj yapmaya başladı. Bir kediye dokunur gibi hassastı parmakları, onu incitmek ya da canını istemeden yakmaktan çekiniyordu. Victoria gözlerini aralarken gülümsedi "Ne zaman bu kadar kibar hareket etmeyi öğrendin?"

"Sana karşı her zaman nazik olduğumu biliyorsun."

"Yine uyuyakalmışım. Gece uyuyamayacağıma eminim." Ayağa kalktı ve Felix'in kucağına oturarak başını onun omzuna bıraktı. Felix kızın belini sarmaladığında, onun nasıl bu kadar küçük olabildiğine şaşırdı. Ya da kendisi çok büyüktü.. Yine de Victoria çok küçük geliyordu kendisine. 2 metreyi geçen boyu ve inanılmaz cüssesi ile yanında durduğu herkes yanında küçük kalıyordu, ama daha önce bu aklına gelen bir düşünce değildi.

"Hasta olacaksın." dedi ıslaklığını hissettiği saçlarına dokunarak.

"Birazdan şömineyi yakarım." Victoria şömineye bakarken üstü kapatılmış hatırası doldurdu zihnini. Alec ve kendisine ait olan bir sır. Bir ölüm.

"Bu akşam seni bir yere götüreceğim. Gençken gittiğim bir yerdi. İnsanken."

Victoria şaşırarak baktı "İlk gittiğinde tarihler kaçı gösteriyordu peki?"

Cadı ve Vampir · Felix Volturi ·Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin