9.

6.2K 513 124
                                    

Bundan sonra daha çok bölüm atmaya çalışacağım, söz :(

-

@Derindeniz.x: Hey!

@iamsaraa: Hey!

@Derindeniz.x: Nasılsın?

@iamsaraa: İyiyim, ya sen?

@Derindeniz.x: Bende iyiyim.

@Derindeniz.x: Hala nerede oturduğunu söylemeyecek misin?

@Derindeniz.x: Konumunu istemiyorum bu sefer.

@Derindeniz.x: Sadece şehir.

@iamsaraa: Ups, pekala.

@iamsaraa: İstanbul'da yaşıyorum.

@iamsaraa: Yanii, aynı şehirdeyiz.

@Derindeniz.x: Gerçekten ciddi misin?

@Derindeniz.x: Şaka falan yapmıyorsun değil mi?

@iamsaraa: Hayır, yapmıyorum. Sakin ol.

@Derindeniz.x: ALLAH BE

@Derindeniz.x: HAYATTAKİ BÜTÜN ŞANSIMI BURDA KULLANMIŞ OLMALIYIM

@Derindeniz.x: Seni bulacağım

@Derindeniz.x: Bulacağım ve hiç bırakmayacağım.

(Görüldü)

@iamsaraa çevrimdışı

"Harbi harbi bu çocuk yanık galiba sana," Sude'nin dediğine karşı abartılı bir şekilde göz devirdim ama haklı olduğunu biliyordum.

Onu herkes tanırdı. Eminim ki ülkenin bir çok şehrinden onu tanıyıp takip eden vardı. Fenomen ve ayrıca yakışıklıydı. Ona mesaj atan bir sürü kız olmalıydı. Peki aralarından neden beni seçmişti? Oyun oynamadığı ne belliydi? Belki önceden de yapmıştı bir çok kıza.

Güvensizlik sorunum vardı ve bu çocuğa zaman geçtikçe alışıp güvenmek istemiyordum. Güvenim boşa çıkarsa bir kez daha yıkılış yaşamak istemiyordum.

Kafam karışık bir şekilde formayı giymeye başladım. Yeni okulumuzun ilk günüydü bugün. Sude'de bu yüzden dün akşam bizde kalmıştı.

Evet bugün onun okuluna gidecektim ve haberi yoktu. Onunla karşılaşmaya hazır değildim. Ne tepki vereceğini tam olarak kestiremiyordum.

Okul üniformasını giydim, üzerine siyah yarım deri ceketimi giydim ve saçlarımı açıkta bıraktım. Ne olur ne olmaz diye bileğime de siyah lastik toka taktım. Hafif bir makyaj yaptığımda hazırdım.

Siyah çantama boş bir defter, içi dolu kalemlik ve bir okuma kitabı attıktan sonra Sude'ye döndüm.

"Hazırım ben hadi çıkalım."

Başıyla onayladıktan sonra o da lacivert çantasını aldı ve beraber önce odadan ardından evden çıktık.

Ailemden uzak bir şekilde buraya taşınmıştım. Babam Salih Erez ünlü bir iş adamıydı ve annem.. Aslına bakılırsa annem 2 yıl önce vefat etmişti. Babam anneme çok bağlıydı ve o öldükten sonra baya bir sarsılmıştı, benimle daha çok ilgilenmişti.

Ona çok şey borçluydum. Annem öldükten sonra işkolik olmamış tam aksine benim üzerime daha çok düşmüştü. Ve ilgilenmişti. Beni de İstanbul'a bu yüzden göndermişti. Daha iyi eğitim almam için. En yakın arkadaşım Sude'yi de göndermişti. Sude yetimhane'de kalıyordu ama babam çıkarmıştı, tek kalmamam için.

Beraber hızlı bir şekilde okula girerken bahçedeki bir çok kişi bize dönmüştü. Aralarında fısıldaşırken bir kişinin konuşmasını duymuştum.

"Bu Deniz'in bu ara taktığı yeni kız değil mi?"

Evet böyle anılmaya alışık olmalıydım. Sude destek verircesine koluma girdiğinde başımı dikleştirdim ve ikinci kattaki Müdür'ün odasına girdik.

"Biz sınıfımızı öğrenmek istiyoruz. Sude Yıldız ve İpek Erez."

Bir kaç tıktan sonra sınıfımızın 11-C olduğunu öğrendik ve oradan çıkıp sınıfa ilerledik.

"Sence ne olacak?"

Dalgın bir şekilde Sude'nin sorusuna cevap verdim.

"Bilmem, belki okulda yoktur."

Ağzımdan istemsiz çıkan şeyler üzerine Sude şaşkın bir şekilde bana baktı.

"Sen ne zaman böyle dalgın bir şekilde aklından geçeni söylesen doğru çıkıyor."

Omzumu silktim ve sınıftan içeri girdim. Cam kenarında en arka ve onun ön sırası boştu. Sude ile beraber en arkanın bir önüne geçtik ve yerleştik.

Ceketimi çıkarıp sandalyenin arkasına astım ve arkama yaslandım. Sude her zamanki aç haliyle çantasından simitini çıkarıp yemeye başladı. Bana da bir parça uzattığında istemedim.

"Hey! Sen iamsaraa mısın?"

Sınıfın diğer ucundan birinin seslenmesiyle o tarafa döndüm. Dudağımın bir kenarını yukarı kıvırarak cevap verdim.

"Ta kendisi."

-

Olay olay!

🖤🖤

-

senin aksiyon anlayışın bu mu cidden....

gördüm, beğendim | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin