Gecikme için özür dilerim. Deprem oldu ve ben Wattpad dünyasını takip edecek psikolojiyi bulamadım kendimde.
Hepimizin başı sağ olsun 🙏🏻
-
Montumu hızla üzerime geçirdikten sonra telefonumla çantamı kapıp dışarı fırladım. Bugün Sude gelmiyordu, yani evde kalacaktı. Karnı ağrıyordu ve dün akşamdan beri agresifti zaten.
Anladınız siz işte. Kısacası regl oldu.
Okula aynı yoldan yürümeye başladım, bir yandan da kulaklığımı açıyor ve telefonuma takıyordum. Az çok öğrenmiştim yolları çok şükür ki bu yüzden rahat rahat gidiyordum. Telefonuma bildirim geldiğinde instagrama giriş yaptım.
@omerhanc sizi takip etmeye başladı.
Kaşlarım çatılırken ismin nerden tanıdık geldiğini düşünmeye başladım. İsim gerçekten fazla tanıdık geliyordu. Nerden duyduğumu anımsamaya çalıştım.
Tabii ya! Geçen gün okul çıkışında beni takip eden geri zekalı embesildi. Ödümü kopartmıştı salak. İyide sabah sabah nerden esmişti de takip etmeye başlamıştı bu? Kara kara düşünüp yürürken arkamdan gelen sesle yerimden sıçradım.
Ömer Hancı.
"Ulan yine mi sen? Beni korkutmaya bayılıyor musun ha? Embesil!"
Verdiğim tepkiye cevap vermeden gülmeye başladığında gözlerimi hırsla devirdim ve arkamı dönerek hızlı hızlı yürümeye başladım.
"Dur, dur! Tamam gülmüyorum." Hafif koşarak yanıma gelmiş ve sonra yanımdan yürümeye başlamıştı. Bu sefer ona ben cevap vermedim ve görmemezlikten geldim.
Sessizce beraber yürürken okula yaklaşınca dayanamadım ve sordum. "Senin derdin ne? Ne yapmaya çalışıyorsun?" Ellerini ceplerine soktu ve kafasını kaldırıp bana baktı. "Daha önce söylemedim mi zaten?" Kaşlarımı çatıp düşündüm. Ne söylemişti hatırlamıyordum.
"Hatırlamıyorum."
Güldü ve cevap verdi.
"O zaman seni Deniz'in meşhur kızını merak edip takip etmiştim. Ondan sonra da seni izlemeye devam ettim. Ama tek farkla; şimdi de benim dikkatimi çekiyorsun sarışın."
Bir şey söyleyecektim ama sonra vazgeçtim. Ağzımı açıp tekrar kapattım. Bu halime gülüp bana bir adım yaklaştı ve kafamda ki bereyi düzeltti, sonra da büyük ihtimalle kızarmış burnumu sıkıp geri çekildi.
Bende bir adım çekilip yine hiç konuşmadan okulun olduğu tarafa doğru yöneldim ve kafamı eğerek hızlı bir şekilde okula giriş yaptım. Umarım baya arkamda kalmıştır da kimse görmemiştir bizi.
Sınıfa hızlı bir giriş yaptım ve yerime geçtim. Montumu ve beremi çıkartıp hızlı bir şekilde yine kafamı dağıtmak amacıyla kantine indim. Bir şeyler yesem iyi olurdu.
Sıcak bir çay alıp neredeyse boş olan kantinde köşeye bir yere oturdum ve derin bir nefes aldım. Kendimden kaçıyor gibiydim. Sessizce çayımı içerken düşündüm.
Derken sandalyem çekilip dikkatimi dağıtana kadar. Kafamı kaldırdığımda okulun ilk günü yine kantinde otururken yanıma gelen kızları gördüğümde yapmacık bir şekilde gülümsedim. Hah, bunların burda ne işi vardı?
"Selam, tatlım." Başımı salladım. "Selam." Kızıl saçlarını bugün tepeden sıkıca bir at kuyruğu yapmıştı. "Burda tek başına ne yapıyorsun?" Aynı anda bende sordum. "Benden ne istiyorsun yine?" Kaşlarını kaldırıp bana baktı. Tam ağzını açıp cevap verecekken Deniz'in sesini duyduk.
"Nazlı burda ne işin var?"
İkimizin bakışları da ona dönerken Nazlı hemen ayağa kalkıp Deniz'in karşısına geçmişti. "Ay günaydın Denizcim." Suratımı buruşturup ciddi mi diye suratına baktım. Denizcim ne be?
Denizle göz göze geldiğimizde gözlerimi kaçırdım. "Günaydın Nazlı." Gözlerini hala üzerimde hissederken benim sandalyem geri çekildi. Omzumdan biri tutup ayağa kaldırdı ve beni çevirdi.
Deniz'in omuzlarıyla karşı karşıya gelirken nefesimi kulağımda hissetmemle vücudumu bir ürperti aldı ve tüylerim diken diken oldu.
"İki gündür göremiyorum seni. Dün evine geldim kapıyı açmadınız."
Kafasını geri çekip gözlerime baktı doğrudan.
"Sen benden mi kaçıyorsun, bana mı öyle geliyor güzelim?"
-
SINIR 125 OY VE 100 YORUM.
Bugün iki bölüm atacağım, yarın öğle saatleri içinde yeni bölüm gelir. Ona da sınır koyacağım ve ikisi geçtiği zaman bölüm atacağım.
Bir daha ki bölüm de Barış & Sude bölümü yapacağım.
İyi günler dilerim. Hoşçakalın ♡
-
Oha sınıra bak, bir de çabuk geçiyormuş aga be sen nasıl bıraktın aptal
