30.

4.1K 335 159
                                    

"Okula gitmek istemiyorum ben ya Sude! Mine götürmeyin beni okula rezillik diz boyu resmen!"

Bir yandan kollarıma daha sıkı tutunurlarken adımlarım geri geri gidiyordu. Sude koluma çimdik attı.

"Yerinde dur bir gerizekalı. Haftasonu boyunca kaçtın çocuktan zaten. Zararlı çıkan yine biz olduk."

Mine başını salladı ve devam etti. "Evin kapısını kilitleyip anahtarı tuvalete atıp sifon çekmek ne ya? Sen benden de manyaksın kızım." Tamam biraz abartmış olabilirim ama napayım utanıyordum.

Sonunda kendimi saldım ve beni rahatça sürüklemelerine izin verdim ama hala adımlarım geri geri gidiyordu.

Okulun kapısına geldiğimde adımlarım durdu ve hemen sırtımı kapıya döndüm."Vaz geçtim eve gidiyorum ben." Onlar beni takmak yerine ileri bakıp kolumu tutmaya devam ederken Sude gözlerini büyüttü.

"Deniz'in yanında bir kız mı var? Yoksa ben mi yanlış görüyorum Mine?"

"Doğru görüyorsun kardeşim."

Duyduğum diyalogla birlikte hiç düşünmeden arkamı dönerken gözlerim direk olarak Deniz'in yanında ki kızı buldu. Sinirlerim tepeme çıkarken derin derin nefesler alıp sakin olmaya çalıştım.

Çünkü en son çıkamadığımda neler olduğunu biliyorsunuz.

Başımı dikleştirdim ve onlara yaklaşmaya başladım. Beni tutan eller kollarımdan kayıp giderken kaşlarımı çatmamak için zor duruyordum. Ya da niye duruyorum ya?

Çat kaşlarını İpek. Ciddi haline bürün hemen. Aptal salak kız.

Deniz Derinoğlu yanındaki kızla sohbet ederken göz göze geldiğimizde anında sırıtmaya başladı. Tek kaşımı kaldırdım ve ona meydan okurcasına baktım. Yanlarına vardığımda kızın şaşkın bakışları altında elimi uzattım.

"İpek ben."

Şaşkın ifadeyi suratından silip gülümsemeye çalıştı. "Çiğdem. Memnun oldum." Bende yalancı bir gülümse yolladım ve tam konuşacakken Deniz araya girdi.

"İpek. Bu Çiğdem benim çocukluk arkadaşımdır. İyi kızdır, anlaşacağınızı düşünüyorum. Buraya beni görmek için gelmiş. Normalde başka bir okulda okuyor."

Sinir atar damarım çarparken başımı salladım. "Ya ya bende öyle düşünüyorum. Bu arada ben Deniz'in kız arkadaşıyım." Çiğdem'in gözlerinde anlık bir parıltı gördüğüme yemin edebilirim arkadaşlar.

"Ben bir lavaboya gideyim. İşlerimi halledip geleceğim tekrar yanına Deniz." Kız okula doğru yol aldığında arkasından taklidini yaptım.

"Giliciğim tikrir yinini Diniz." Deniz söylediğimle beraber kahkaha atmaya başladı ve kollarımdan tutup yüzümü ona çevirdi. Kaçmaya çalıştığımda ise daha sıkı bir şekilde tuttu.

"Demek kız arkadaşımsın.. Teklif nerde kız arkadaşım?" Kaşlarımı kaldırdım ve anlamamazlıktan geldim.

"Erkek miyim ben? Erkek arkadaş mı deseydim? Kızım ondan öyle dedim ben. Yoksa pışık yani."

Tekrar gülerken gözlerimi kaçırdım. "Hafta sonu sana dediğim şeyi getirdin mi?" Haftasonu onda gördüğüm kırmızı kapşonluyu istemiştim. İnstagramda çok iyi çıkmıştı onunla şerefsiz.

"Çantamda galiba."

"Galiba?"

"Galiba."

Durdum ve saçını çektim. "Seni yolarım çocuk. Bana düzgün cevap ver." Saçını ellerimden kurtarıp başını geriye attı. Tam o sıra adem elması bana göz kırptı.

Ama benim adem elması fetişim vardı!

Adem elmasına hayranlıkla bakarken elimde olmadan dokundum adem elmasına. Dokunmamla kafasını eğmesi bir olmuştu.

"Elleme oramı kızım. Tikim var." Güldüm çünkü benimde vardı ordan tikim. "Ama tam dokunulası duruyordu." Meşhur sırıtış tekrar yüzüne yayılırken orta parmak çekmemek için kendimi zor tuttum.

Biri bana çarparken dengemi sağlayıp geriye savrulmam ve üzerimin ıslanması bir olmuştu. Karşımda Çiğdem şok (!) olmuş bir surat şekliyle bana bakarken elinde ki yarısı üstüme dökülmüş limonatayı alıp kızın suratına boşalttım.

"Önüne baksana geri zekalı!"

Deniz'e döndüm ve yapmacık bir gülümseme gönderdim. "Şimdi ver bana onu." Kapşonluyu kast ettiğimi biliyordu ama henüz az önce olanları sindirememiş gibi bakıyordu.

Koluna girdim ve okula sürükledim. "İyi ki istemişim. Allahım 6.hissime bak ya. "  Deniz'in gülmesi kafamı karıştırırken ona yandan bir bakış attım." Ne gülüyorsunuz Beyefendi?" gözlerimi devirdim.

İlk ders beden olduğu için doğruca spor salonuna indik. Çantasını burada bırakmıştı. Kapşonluyu çıkarıp bana uzattı."Sen giyin ben Çiğdem'e bakıp geleyim. Ayıp oldu kıza." Gözlerimden lazer gönderirmişçesine ona baktım.

"Tamam gitmiyorum."

Kenardaki sandalyelerden birine oturup kollarını kavuşturdu ve bana bakmaya başladı. Nedense bu hali aşırı hoşuma gitmişti.

Soyunma odalarından birine girip üzerimdeki gömleği çıkardım ve kapşonluyu giydim. Büyük gelmişti ama kime ne? Böyle de güzel oluyordu gayet.

Gömleği katlayıp çantama attım ve çıkıp Deniz'in yanına gittim. Bir süre üzerimde gezdi bakışları. Sonra ayağa kalktı ve yanıma geldi.

Şapkasını düzeltme bahanesiyle üzerime eğildi. Şapkayı kafama geçirdi yüzümü gizlercesine, zaten kafam içinde kaybolmuştu. Sonra yüzünü yüzüme yaklaştırıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Midem ters takla atarken o bastırdığı gibi çekti dudaklarını dudaklarımdan.

"Çok yakışmış."

-

Ben geldim. Size küçük bir açıklama borcum var sanırım.

Bölüm gelmedi çünkü istediğim bölümü yazamadım. Tıkandım sürekli bir yerde. Sanki kelimeler de herkes gibi beni terk edip gitmiş gibi.

Neyse, umarım beğenmişsinizdir.

İyi geceler.

gördüm, beğendim | texting Where stories live. Discover now