25.

4K 383 184
                                    

♡♡

-

"Ağzına sıçtığımın Mine'si çık şu banyodan artık lan!"

Kapıyı çığlık atarak tekmelediğimde Mine'de çığlık attı. "Ay iki dakika sabret be!" Bir kere daha tekme atarken cevap verdim. "15 dakika önce de 2 dakika diyordun!" Bir şey söylemeyince zaferle sırıttım ve çıkmasını zevkle izledim.

Banyoda işlerimi hallettikten sonra odama çıktım tekrar ve telefon bildirimlerime baktım. Deniz mesaj atmıştı. Suratımda bir sırıtma meydana gelirken arkama yaslandım ve mesajı açtım.

Deniz: Bugün bir işin var mı Deniz Kızı?

Deniz: Seni kaçırabilir miyim tekrar?

Dediği şeye gülerken cevap yazmaya başladım.

İpek: Olmaz

İpek: Bugün kızlarla dışarı çıkacağız

İpek: Söz verdim onlara :(

Deniz: Sözüm sözdür diyorsun

İpek: E yanii

Deniz: Neyse o zaman

Deniz: Cumartesi hemen bitmiyor

Deniz: Akşam alırım seni kaçışın yok

İpek: Desene yandım o zaman

Deniz: Yioo ;)

İpek: Nereye gideceğiz?

İpek: Veya ne yapacağız?

Deniz: Söylemeyeceğim, sürpriz olsun

İpek: *-*

İpek: Pekala

İpek: Sonra görüşürüz

Deniz: Görüşürüz Deniz Kızı

Konuşma ekranından çıktığım gibi bilmediğim bir numaradan mesaj geldi.

Bilinmeyen Numara: İpek

Bilinmeyen Numara: Konuşmamız gerekiyor

İpek: Siz kimsiniz?

Bilinmeyen Numara: Ömer ben

İpek: Ne istiyorsun?

Ömer: Konuşmamız gerek diyorum

Ömer: Acil

İpek: Söyle ne söyleceksen burdan

İpek: Sonra rahat bırak beni

Ömer: Önemli bir konu

Ömer: Yüz yüze konuşsak daha iyi

İpek: Seninle yüzyüze gelmek istemiyorum

Ömer: Deniz anlattı değil mi?

Ömer: Duru olayını

Ömer: Bak olay öyle değil beni dinlemen gerekiyor

İpek: Neden sana güveneyim ki?

Ömer: Orta da bir yanlış anlaşılma ve yalan var

Ömer: Deniz beni hiç dinlemedi ama senin dinlemen lazım

İpek: Tamam ama kızlarda yanımda olacak

İpek: yarım saat sonra çıkarız

Ömer: Tamam

Ömer: Okulun oradaki Kafeye gelin

İpek: Tamam

Telefonu kenara attım ve içimde ki sıkıntıyla ayağımı sürüye sürüye aşağı indim. "Kızlar buraya gelin." Sude ve Mine geldikten sonra olanları anlattım. Ömer'in ne anlatacağını merak ettikleri için kabul ettiler onlarda.

Hazırlandıktan sonra hep beraber çıktık. "Of çok merak ettim." Sudeye düşünceli bir şekilde cevap verdim. "İçimden bir ses öğrendiklerimin hoşuma gitmeyeceğini söylüyor." Dudağını ısırdı ve önüne dönerek yürümeye devam etti.

"Gelin bakın şurda." Mine'nin dediği yere baktığımda köşede oturarak gözünü masaya diktiğini ve kahvesini elinde tutarak bacağını hızla titrettiğini gördüm.

"Çabuk konuş. Zamanımız yok, Denizlerden biri gelip görmesin." Hızla söylediğim şey üzerine burukça gülümsedi ve başını salladı. "Çok vaktinizi almayacağım." kahvesinden bir yudum aldıktan sonra anlatmaya başladı.

"Deniz gerçekten Duru'yu çok severdi. Abisi olmayı, kahramanı olmayı çok severdi. Duru aşırı sakin ve içine kapanık bir kızdı. Onun sosyalleşmesini arkadaş edinmesini isterdi. Ama Duru yalnızlığı sevdiğini söylerdi. Ona ilk açılan ben olmuştum. Güzel bir ilişkimiz vardı ve neredeyse hiç kavga etmezdik. Birinci yılımızdan birkaç gün önce eski okulumda ki sevgilim bana mesajlar atmaya başladı. Beni hala çok sevdiğini ve çıkmak istediğini söyledi. Ben de her seferinde red edip mesajları siler ve engellerdim ama hesap açmaya devam etti. Bunun ekran görüntüleri var ben eğer bir şey olursa koz olarak kullanmak için saklamıştım. Hesabımın şifresi Duru'da vardı ama güvendiği için pek girmezdi hesabıma. Onların evinde olduğumuz bir akşam kız bana yine mesaj atmış 'Aşkım napıyorsun? Seni çok özledim' gibi mesajlar. Duru bunu gördü ve ne olduğunu sordu. Bende açıklamaya çalışırken bağırdı bana. 'Beni aldatıyor musun?' diye. Sinirlendim bende bana güvenmediği için. 'Bana güvenmiyorsan ve beni dinlemiyorsan bu ilişkinin ne anlamı var?' dedim. Bunu duyduğunda koşarak evden çıktı ve bunu Deniz fark ettiğinde bir süre bana anlamsızca bakıp Duru'nun peşinden çıktı. Barış ve Ulaş'ta aynı şekilde. Bende durmadım orda telefonumu ve montumu alarak çıktım evden Duru'nun ölüm haberini aldığımda yıkıldım. Gerçekten böyle bir şey beklemiyordum. Evi dağıttım bağırdım çağırdım. Sonra o gece sarhoş oldum ve kendimi dövdürttüm ama hiç bir işe yaramadı. İçimde ki o sızı hiç dinmedi. Deniz dövdü yine hiçbir şey hissetmedim. Herkesten ayrı takıldım sonra, hiç arkadaşım olmadı öyle sınıftan arada konuştuğum birkaç kişi dışında. Sonra seni öğrendim. Fotoğraflarına falan baktım gerçekten benziyordun ona. Ona benzediğin için değil Deniz'in sana olan ilgisi emin ol. İlk başta bende öyle sanmıştım ama o sana farklı bakıyor. Bende bunu ölçmek için yanına yaklaştım ve Deniz'in tepkisini merak ettim. Deniz sana çoktan aşık olmuş İpek. Bu sıradan bir benzeme olayı veya kıskançlığı değil. Böyle düşünüp kendini yediğini biliyorum. Deniz sana aşık ve kolay kolay bırakacak gibi durmuyor. Onu kaybetme İpek. Onun gibi sevenini bulamazsın."

Cümlesi bittiğinde bulanık gördüm etrafı, nefesim sıkışır gibi oldu. Kafamda ki bütün soru işaretleri kalkmıştı. Onlar boşu boşuns uzak kalmıştı bu zamana kadar. Onları barıştırmanın bir yolu olmalıydı.

Herkes merakla tepkimi beklerken ayağa kalktım ve kararlı bir şekilde Ömer'e baktım

"Ben bu dostluğun böyle bitmesine izin veremem."


-
SINIR 125 OY & 100 YORUM

Eveet sonunda her şeyi öğrendiniz.

Bence artık Ömer'i seversiniz ha? O kötü biri değil.. Kötü yapacaktım onu ama vicdanım el vermedi.

Bu arada yarın okullar açılıyor ve her gün
bölüm atma devri bitti :(

Belki iki günde bir atarım ama o da kesin değil, anlayın beni

Görüşmek üzere ♡

gördüm, beğendim | texting Where stories live. Discover now