on üç

45 7 0
                                    

"Snake honey from your tongue,

Make me strong."

Şarkı: Duke Garwood - Snake Man

*

Henry Fox devasa bir adamdı. Uzun boyunun yanı sıra yapılıydı da. Tombul yanakları vardı. Gözleri kömürle çizilmiş gibi kapkara ve korkutucuydu. Yüzünde traş olurken yaptığı küçük yaralar vardı. Göz bebekleri dikkat çekecek kadar büyüktü. Masanın baş köşesine oturmuş dakikalardır fotoğrafına bakıyor ve dile gelip bana katilini söylemesini bekliyordum.

Cinayetten sonra çekilen fotoğraflarda vardı ama hiçbiri bakmaya değer değildi. Aynı Alisha'da olduğu gibi kapkara kesilmiş bir beden dışında bize ipucu veren hiçbir şey yoktu.

Arnold toplantı odasına girince herkesin sesi kesildi. Kendi sandalyelerine ve koltuklarına çekilip bir köşeye sindiler. Arnold sinirli görünüyordu. Bu cinayet onu şaşırtmıştı. Tahtanın üzerine yapıştırılan fotoğraflara, Jaxon'ın düştüğü küçük notlara bakıp eline bir sopa aldı ve öfkeyle Henry'nin fotoğrafına doğrulttu.

"Zehirlenmiş ve tavandan asılmış bir adam. Pekala, katil bize ne söylemek istiyor? İkisinin de cinayet olduğu bariz fakat intihar gibi gösterilmeye çalışılmış iki cinayet. Martin, elinde neler var?"

"İntihar gibi gösterilmeye çalışmamış, intihar süsü vermiş. Tam anlamıyla bir süs, amirim. Pastanın üzerindeki çilek gibi. Bana kalırsa katil bize bir şey anlatmaya çalışıyor."

"Bulun o halde!" diye haykırdı. "Belli ki bir adamımız var, iki de olabilir. Yapılı bir adamı zehirleyip sonra onu kaldırarak asacak kadar kuvvetli ve güçlü. Ona yardım eden birisi olduğu muhtemel."

"Henry henüz yaşarken boynuna ip geçirmiş de olabilir," diye bir fikir sundum. "Alisha'da böyle olmadı mı? Düşüş pozisyonuna ve vücut ağırlığına göre kendini camdan atanın o olduğuna eminiz. Yani kurbanları intihara zorluyor, fakat henüz ölmeden zehirliyor da olabilir."

"Alisha'nın durumu farklıydı sanki." Dawson'un önündeki fotoğraflara vurduğunu göz ucuyla gördüm. "Bende boş bir zamanımda Florin'le konuştum. Zehir vücuduna değdiği gibi onu öldürmemiş. Bu kuvvette bir zehrin insanın akli melekelerini gidermesi gerekiyor. Tabiri caizse kuduz köpek gibi saldırmış olmalı. Ayrıca evde çekilen fotoğraflar... Dikkatli bakarsanız birçok eşyanın yerde ya da kırılmış olduğunu görürsünüz. Belki dikkat çekmeyen parçalar ama duvar dibindeki küllüğün kırıkları, yere düşmüş lamba... Ve bence en önemlisi, Alisha camı açıp kendini aşağı bırakmıyor, camın içinden geçmek ister gibi kendini dışarı atıyor. Bunlar intihar etmek isteyen basit birinin yapacakları değil."

Harika konulara değinmişti. Onu başımla onayladım. Bir yandan da Xyrosa'lara kendimi bu kadar kaptırırken bunlara dikkat etmediğim için kendime kızıyordum. Ailsa söz aldı. "Güzel noktalara parmak bastın ama bu Henry'nin durumunu değiştirmez. Bu fantezi düşkünü katil olduğunu hayal et." Ayağa kalkıp herkesin dikkatini çekmek için olayı canlandırmaya çalıştı. "Kocaman bir adamı öldürmek istiyorsun. Öncelikle onu bir sandalyeye çıkmaya, boynuna ip geçirmeye sana karşı koymadan ikna etmen lazım. İkna edebilmiş ki boğuşmaya dair en ufak bir iz bile yok. Soru bir, Henry o sandalyeye çıkmayı neden kabul etti?"

"Henry katili en başından beri biliyordu," diye çıkıştı Jaxon. Bu kimsenin düşünmediği bir şey olacak ki herkes şaşkınca ona döndü. "Bir düşünün. Psikolog karısının seanslarını engellemeye çalıştığını söylüyor. Alisha seanslar boyunca kendine katil diyor. Belli ki çok fazla düşünmememiz gereken, ikisinin de tanıdığı bir şüphelimiz çoktan var. Ölen arkadaşlarının ailesiyle neden başlamıyoruz?"

THREE || zmWhere stories live. Discover now