3. Bölüm:Mahkum

606 57 185
                                    

Gazapizm-Gaye Su Akyol:Perişan 

Açıp dinleyebilirsiniz.

3.Bölüm: Mahkum                                  Dört duvar arasına, bir insana belki de kendine mahkum olmak iki kelime olarak basitti ama yaşamak olarak en zoruydu

--

İki gün olmuştu ve ben kendime yeni yeni geliyordum. Hastaneden Baran'ın zorlamalarıyla gelmiştim. Kafam oldukça dağınıktı, iki gündür düşünmekten uyuyamamıştım. Dün Kadir abinin Ali'nin uyandığını söyleyince derin bir nefes almıştım. Üstümü giyinirken aklımdan geçen düşünceleri savurdum. Bugün Baran beni yanına götürecekti, bir nebze belki onu görünce içim rahatlardı. Aşağı indiğimde anneme yemek yiyemeyeceğimi kısaca anlatıp dışarı çıktım. 

Arabasının içinde beni bekleyen Baran'a bakıp hafifçe gülümsedim ama etrafıma bakındığımda insanların Baran'ın bu mahallede olmasından rahatsızlardı. Daha da milleti kızdırmadan arabanın etrafında dolanıp kapıyı açıp içeri girdim hızlı olmayacak bir şekilde kapıyı kapattım. Baran sigarasını camdan atarken aynanda gaza basmıştı. Mahalleden çıkarken ikimizde konuşmamıştık.

"Kaç dakika kalacaksın gülüm?" En sonunda aramızda ki sessizliği o bozmuştu. Ali'ye geçmiş olsun deyip çıkacaktım. Yanında çok durmazdım büyük ihtimal. 

"Yok geçmiş olsun deyip çıkacağım." Kafasını ağır ağır salladı ve hastane yoluna girdi. Hastanenin önüne gelene kadar yine sessizliğe büründük. Arabayı park yerine çekerken son kez gülümseyerek bana baktı, aynı gülümsemeyi ona bahşederken arabadan indim. Hastanenin ön tarafına doğru dolanırken hastanenin bahçesinde kolunda Gökhan abi olan Ali'yi gördüm. Adımlarımı bahçeye doğru çevirirken altında gri eşofman ve üstünde siyah adidaslı bir tişört vardı. Onlara doğru giderken beni görmüştüler. Beni oldukları  yerde beklerken yanlarına geldim, Ali bir baş hareketi yapınca Gökhan abi ilk yanımdan makas aldı ve yanımızdan hızlıca uzaklaştı. 

"Hoş geldin." dedi bir baş hareketiyle. Koluna bu sefer ben girdim ve beraber yavaşca yürümeye başlamıştık. 

"Hoş buldum." dedim. "Nasılsın iyi misin?" Kafasını hafifçe evet anlamında salladım. Gözlerim etrafta gezince her köşe başında etrafı kollayan birilerinin olduğunu gördüm, bazıları göze batmak için bir işlerle ilgileniyormuş gibi yaparak süs veriyorlardı. 

"Sadece önlem amaçlı." dedi benim etrafa baktığımı gördüğünde. 

"Sana bunları yapanları buldun mu?" Acı kahve gözleri bana doğru döndü. Daha iki gün önce hayatını kurtardığım adamın gözlerine alışamazdım. Bu soruyu sormamdan hoşlanmamış gibiydi. Cevap vermediğinde zaten anlamıştım. Bahçeden çıkarak hastanenin girişine doğru gelmiştik. 

"Tekrardan geçmiş olsun." Hafifçe gülümsedi ve sol yanağında belli olan gamzesini gördüm. Gamzesi ona o kadar yakışıyordu ki insanın dokunası geliyordu. Ben onun gamzesine hayran hayran bakarken korna sesiyle soluma döndüm, Baran olduğunu görünce içimi huzursuzluk kaplamıştı. Sertçe yutkunurken Ali'ye doğru döndüm. Kaşlarını çatmış elinde ki tesbihi sıkıyordu. 

"Ne işin var lan senin burda?!" Sesi o kadar sert çıkmıştı ki ben bile korkmuştum. Baran arabadan inecek gibi bir hareket yapacaktı ki elimde durdurdum. Ali'nin bakışları bana doğru döndü, afallamıştı. Uzun uzun yüzümü izledi, benim Baran ile aramda ki olan yakınlığı çözmeye çalışıyordu büyük ihtimal. 

Geçmiş Ve GelecekWhere stories live. Discover now