5. Bölüm: Döngü

373 42 209
                                    

Medya Baran ile Yaprak..

5.Bölüm: Döngü
*Bir çift yeşil göz içine çekiyordu*

İyi okumalar <3

**

"Ya Barış abi yapma! Soda çalarsam affeder misin?" dediğimde beni kolunun altına almıştı. Bugün maçta benim yüzüm kaybetmiştik ve Barış abim bana küsmüştü.

"Tamam tamam affettim." Sevinçle ellerimi birbirine çarpıp elimi beline doladım. Yavaş yavaş yürürken birden karşımıza iki köpek çıkması ile ikimizde olduğumuz yerde durmuştuk. Barış abi ile aynanda kafamızı çevirip birbirimize bakmıştık. Köpekler hırlayınca Barış abi bağırmıştı.

"Koş Yaprak! Koş!"

İkimizde arkamıza dönüp koşmaya başladığımızda köpeklerde arkamızdan koşuyordu. Barış abi ara sokağa girdiğinde ben de yolumu sağ tarafta ki ara sokağa girmiştim. Etrafıma bakındığımda koca bir çınar ağacı görmüştüm. Koşarak ona çıktığımda geniş bir dala oturmuştum.

Aşağı baktığımda köpek hırlayıp bağırıyordu. Gitmesini beklerken hala gergindim. Acaba çıkar mı korkusu içimi yiyip bitirirken köpek biraz daha bekleyip gitmişti. Derin bir oh çeki ağaca sarıldığım kollarımı gevşettim. Aşağı baktığımda gözlerimi kapatmıştım.

Ben buraya çıkmıştım ama nasıl inecektim?

Biraz oturup etrafıma bakındığımda kimse yoktu. Oflayıp gözlerimi kapatıp kafamı ağacın gövdesine yasladım. Bir kaç dakika yoksa bir pişt sesi ile gözlerimi açmıştım. Aşağıda elleri cebinde olan bir çocuk görmüştüm.

"İnemiyor musun?" dedi sakince. Kafamı salladığımda yandan hafif bir gülüş atmıştı. Benden biraz büyüktü ve saçları lülüktü önüne düşmüş alnını kapatmıştı. "Ne işin var orda? İnsan inemeyeceği bir yere niye çıkar?" Sorularına sadece göz devirmiştim.

"Köpek kovalıyordu ben de o korkuyla ağaca çıktım." Kafasını sallayıp bir kaç saniye aramızda sessizlik olmuştu. Bu sessizliği o bozmuştu.

"Atla tutacağım seni," dedi büyük bir sakinlikle. Gözlerim kocaman açılmış ona bakıyordum. Daha yeni tanıdığım bir çocuğa güvenecek miydim? Hem atlarsam tehlikeli olabilirdi. Kafamı hızla iki yana salladığımda göz devirdi. "Korkma zarar gelmeyecek. Hem başka çare yok, güven bana."

Bir kaç saniye yüzüne bakmıştım. Yüzünde güvenilir bir ifade vardı. Atlamaktan başka çarem yoktu gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldıkdan sonra kendimi aşağı bırakmıştım.

Gözlerimi açtığımda yere düşmüştük ama ben o çocuğun üstündeyim. Kahverengi gözleri gözlerime çevirmiştim. Fazla yakındık sıcak nefesi yüzümü okşarken o gözlerini kapatıp "Hassiktir." çekmişti.

**

"Anne bak temizledim, işte!" Yorgunlukla kendimi koltuğa atmıştım. Doğru tahmin annem bana temizlediğim yeri kırk kere daha temizletiyordu. Annem bu sefer onayladığında derin bir oh çekmiştim.

Koltuktan hızla kalkıp odama çıkmıştım, buraya geleli bir hafta olmuştu ama dışarı çok çıkamamıştım. Ya Ali engelliyor ya da abimler engelliyordu. Üstümü giyinmiş hızlı adımlarla kapının önüne gelmiştim. Ayakkabımı giyinirken anneme seslenmiştim. "Sultanım ben biraz dışarı çıkıyorum. Geç olmadan gelirim." Annem dikkat et gibi cümleler söylerken ben kapıyı açmıştım.

Kapıyı açtığımda karşımda Ece'yi gördüm. "Yaprak ablam ben de sana geliyordum." Kaşlarım çatılmış onu izliyordum. Elinde bir poşet vardı. "Abla zahmet olmazsa şu yemekleri abime götür. Dün gece eve geç geldi, yemek yemeden yattı. Ben götüremem işlerim var." dediğinde bir kaç saniye yüzüne baktıktan sonra pes edip elinde ki poşeti aldım.

Geçmiş Ve GelecekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin