24

2.8K 328 385
                                    

[24]

+ Jess Benko - A Soulmate Who Wasn't Meant To Me

"Eminim, Jungkook'u bir kaç kere odasında kendi kendine konuşurken duydum. Taehyung'a sesleniyordu."

Jimin'in sesi..

"Jungkook'un komadaki arkadaşı olmasın? İsmini söylemiş miydi bize daha önce?"

Namjoon..

"Bilmiyorum, söylediyse de ben hatırlamıyorum. Fakat eğer Jimin'in dediği gibi Jungkook kendi kendine Taehyung dediyse arkadaşı olmalı."

Hoseok..

"Endişe edilecek bir durum yok. Nedensiz Taehyung'un sesi bana güven verici geldi. Hastanenin ismini vermeniz konusunda da elimizden bir şey gelmez zaten artık. Hem Daehyun Jungkook'u bulmak istese rahatlıkla bulabilir. O yüzden suçlu hissetmeye gerek yok."

Jin...

Cümleler birer birer odada yayılırken ben ise ayılmaya çalışıyordum. Tanıdık bir histi fakat bu sefer daha ağırdı. Hastanede olmalıydım, yıllarımı geçirerek zamanla alışmaya başladığım yerde.

"Jungkook'un önümüzde nasıl acı çektiğini gördünüz. Günlerdir bu konuşmadan kaçıyoruz fakat bunu konuşmamız gerekiyor. Bu seferki çok farklıydı. Bu sefer.."

Namjoon endişeliydi. Belki de yardım edemediği için kendine kızıyordu. Fakat aslında o an bana dokunmadığı için binlerce teşekkür borcum vardı ona ama tabii ki o bunu bilemezdi.

"Çünkü bu sefer farklıydı. Dokunduğu kişinin bir hayvan olduğunu düşünmüyorum."

Jimin, bir insan gördüğümü saklıyor muydu? İyi de neden?

"Nasıl yani, bize başka bir şey gördüğünden bahsetmemiştin?"

Söyleyebilirdi. Tam şu an. Fakat yapmayacağını biliyordum.

"Bilmiyorum.. Ben.. Boşversenize. Jungkook bir iyileşsin de bunu düşünürüz."

Ses tonu tedirgindi. Ne yapacağını kestiremiyor olmalıydı. Belki de benden duymalarını istiyordu ya da söyleyemiyordu. Sonuçta kabullenilebilecek bir şey değildi bu. Yaşadığım hiçbir şey değildi ki. Atlatmaya çalıştığım bu hastalığım giderek büyüyor, giderek farklılaşıyordu. Ama bu sefer farklıydı. Yıllardır ölesiye nefret ettiğim bu hastalığım ilk defa bana bir mutluluk vermişti. Taehyung..

Nasıldı şu an? İşe yaramış mıydı bunca şey. İhtimaller zihnimi kurcalamaya başlarken odadaki sesler teker teker anlaşılmaz bir hal alıyordu. Kötü düşünmüyordum. İzin vermiyordum kendime. Olmalı diyordum, gözlerimi açtığımda bedeni ile karşımda olmalı diyordum. Başka bir ihtimal düşünemiyordum.

Düşünceler hızla zihnimi ele geçirirken yavaşça gözlerimi araladım. Hızla bulunduğum odayı ve odadakileri süzdüm. Herkes telaşlı görünüyordu. Jimin ve Hoseok yanımdaki koltuğa oturmuştu. Hoseok başını ellerinin arasına yaslamıştı. Namjoon ve Jin ise bedenlerini duvara vermiş öylece zemini izliyordu.

Saniyeler içerisinde Jin uyandığımı gördüğü an hızla hemşirelere bağırmış herkesin heyecanlanmasına yol açmıştı. Alışkın olduğum görüntüler teker teker yaşanıyorken ben ise hiçbir tepki vermeden öylece hemşirelerin ve doktorların söylediklerine kulak veriyordum. En merak ettiğim şeylerden biri ise kaç gündür baygın olduğumdu.

"İki hafta oldu." demişti Jimin.

Böylesine uzun bir baygınlık daha önce geçirmemiş olmamla birlikte aklıma direkt Taehyung gelmişti. İki haftadır uyanık olabilir miydi?

Bleu • taekook •Where stories live. Discover now