"BİRİNCİ MEKTUP"

411 59 103
                                    

20.04.2020

18.10

RÂYİHA

Efendim, baştan söylüyorum; harflere kızmayınız onların suçu yok. Suç, bende. O kadar kelime arasından, gönlün yarasından buluşumdur.

Gökyüzüne bakan bir kız çocuğu görürsen pencereye değil, toprağa bakmanı dilerim. Boş yollarda yürüyen bir kadın görürsen, avuçlarına bakmanı isterim. Bana bakmak istersen, eksik kaburga kemiğinin yerini bilmen gerekir.

Gülümsüyorum, ellerimde kalemin varlığı sızlatır avuçlarımı. Ben yarama satırlar açıyorum. Bu gün o gün. Olmayan'ın parmaklarından akan ilk satır.

-İlk Mektup değil, lakin yaralarım'ın gösterdiği ilk oyuk.

Pazartesi.

"Merhaba ben Nazenin. 22 yaşında bir kız çocuğuyum. Hayır, dil sürşmesi yaşamıyorum. Evet ben 22 senedir yaşayan bir çocuğum. Avuçlarımda şekerlerim. Avuçlarını tutmayı isterim. Siz bu satırları okurken ben bir kız çocuğu olarak değil, bir denizkızı olarak yaşamıma devam edeceğim. Evet, Yanlış duymadınız. Hayır, hayal âleminde yaşamıyorum. Sizler öylesine okşarsanız bir kız çocuğunun saçlarını, ben her gün ölesiye ağlar yıkarım saçlarımı. Eğer ki bu satırlar bir gün size ulaşırsa, yaram kanıyordur. Yaram sizsiniz. Yarama iyi bakın. Her gün yorulduğunuz da dinlendiğiniz o ağacı seneler önce Babam ile birlikte ektik. Sırtınızda eğer bir oyuk hissederseniz, bilin ki Kalbim sırtınızda dinlenir. İyi dinleyin, bu bir yaranın başlangıcı değil. Bu bir yaranın dilidir."

- ilk oyuk, ilk satır. İkinci mektup sırtını yasladığın ağacın altındadır.

Tarih bırakın.

Bu kitap bir kadının, geçmişine mektubudur. Bu kitap, bir oyuğun, olmayana mektubudur. Mektup'lardan kısa anlatımdan ibaret.

Çok ani gelişen bir kurgu oldu benim için. Birden zihnim de belirdi kelimeler yazmak istedim ve satırlara döktüm. Umarım beğenirsiniz.

Kaleminden kopup gelenler size de dokunsun isterim.

Umarım güzel gider.

Not; kitapda ki olaylar 1999 yılın da başlıyor ve yaşanıyor. Unutmayın, bu kitap bir kadının geçmişine gelecekten mektubudur.

🌹

RÂYİHAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin