10

4.6K 560 346
                                    

bu hissi kesinlikle hatırlıyordu.

boğuluyormuş gibi bir his.

tüm bedeni titriyordu. bir şeyler canlanıyordu gözünün önünde. ama çıkaramıyordu. her yer karanlıktı ama renkli bir şeyler düşlüyordu.

şu anda olduğu yerde hissetmiyordu. bir şey de duymuyordu. zaten ne önemi vardı? hayatta olup olmadığını bilmiyordu, bunun hakkında düşünmüyordu.

bir farklılık vardı.

bu tanıdık gelen hissi en son yaşadığında düşündüğü şey hayatta olup olmadığı olmuştu. umarım hayatta değilimdir, umarım başarabilmişimdir. diye düşünmüştü o zaman.

"tamam, iyisin şu an." ses görüntüden önce gelmişti. tobio gözünü açar açmaz karşısında shoyo ve arkadaşlarını gördü. shoyo aşırı stres olmuş bir şekilde "tobio?" diye bağırıyordu. kenma ise sakince "sadece bayıldı, ölmedi." diyordu. tüm bunlar rüya da olabilirdi. "nerdeyim ben?" dedi hemen.

"sorun yok, sadece bayıldın." kei onun ateşine baktı. tobio alnına değen elle birlikte irkildi. zaten o an hiç kendinde değildi.

koltukta uzanıyor olduğunu fark etti. doğrulmayı deneyince yuu onu durdurdu. "manyak mısın oğlum? uzan biraz."

"ambulans çağırmalıyız." shoyo elleri titreyerek telefonunda bir şeyler yapıyordu. kei telefonu elinden çekti ve sakince cebine koydu. shoyo eli boş bir şekilde ona baktı.

ryu su getirmişti. tobio sudan bir yudum alıp ısrarlarla birlikte tekrar uzandı. ryu suyu kenara koydu.

"ne oldu az önce?"

"bayıldın, ben de hemen aşağı inip onları çağırdım."

"bence bunu yapabilmesi bile mucize." herkes tadashi'ye baktı. "uu, tadashi laf soktu." yuu bu durumdan memnun gibiydi.

"hayır ya! yani ben olsam onu bile yapamayabilirdim. laf sokmadım, gerçekten."

"başkası olsa bir şey olmazdı ama tobio'ya bir şey olunca ödüm patladı." shoyo'nun açıklamasıyla hepsi kendi kendine gülümsedi. tobio hariç, o pek iyi değildi.

"biz sizi yalnız bırakalım o zaman." kenma diğerlerine de bir bakış attı. "bir şeye ihtiyacın olursa haber verirsin."

"teşekkürler, hepinize."

tekrar aşağı indiklerinde tobio doğruldu. "uzanınca daha çok midem bulanıyor." açıklama yapınca shoyo kabul etti.

"şu an hiç iyi gözükmüyorsun. hastaneye gitmek ister misin?" tobio cevap vermedi. yanağından bir damla yaş süzüldü. shoyo hemen yanına oturdu. elini omzuna koydu. tobio ilk başta geri çekildi refleks olarak. shoyo da elini çekti ama sonra tekrar koydu. bu sefer geri çekilmedi ve tobio'nun mavi gözleri iyice dolmuştu.

"bir şey demek zorunda değilsin. istediğin gibi ağlayabilirsin."

i belong to you ⎯ kagehinaWhere stories live. Discover now