"Sis, beni içine alırken ellerim bomboş bekliyorum. Beklemek istemiyorum. Yavaş yavaş kaybediyorum ruhumu, sesimi. Her şeyim olan sesimi... Simin Sarayındaki insanlara güvenmeli miyim bilmiyorum. Yoksa sise mi güvenmeliyim? Bu Melekler ve Şeytanlar...
Yaşamak için su, yemek, barınak gibi şeyler gerekli derler. Yalan! Benim yaşamam için gerekli olan tek şey şarkı söylemek, hissetmek...
...
Sahneye çıkıyorum. Arkamda grubumuz. Gitaristimiz, bas gitaristimiz, bateristimiz ve ben, solistimiz. Beraber yürüyoruz. Elimde mikrofon ile hazırlanıyorum. Yüzlerce kez konsere çıktım. Yüzlerce kez şarkı söyledim ama bu his değişmiyor. Heyecan ve tutku...
Sahneye adımımı attım ve hayranlarımızın çığlıkları kulağıma geldi. Hepsi avaz avaz bağırıyor. Bazılarının elinde pankartların üzerinde "Gece Mavisi" yazıyordu. Bu grubumuzun adıydı.
Bazılarında "Nisa" yazıyordu ve etrafında kalpler vardı. Bazılarında ise diğer grup üyelerinin isimleri vardı.
Ellerimi havada çırparken hayranları eğlendirmeye çalışıyordum. Sahnenin ortasına geldik. Diğer grup arkadaşlarıma baktım ve kafamı salladım. Onlar çalmaya başladılar. Ben ise sahnenin bir o tarafına bir bu tarafına yürümeye. Ellerimi havada çırparken sözümün gelmesini bekliyordum. Kararlaştırdığımız gibi Anne Marie'nin Ciao Adios şarkısını söyleyecektim ve onlar da çalacaktı.
Sözüm geldiğinde mikrofonu ağzıma getirdim ve şarkıyı söylemeye başladım.
"Asked you once, asked you twice now. There's lipstick on your collar."
Her sözümle hayranlar çığlık atıyor ve sözlere eşlik ediyordu. Grup müziği çok güzel çalıyor. Ben ise çok güzel söylüyordum. Sesimi hiç bozmuyordum ve her zamanki gibi söylüyordum. Nakarat geldiğinde zıplamaya başladım.
"I'm onto you, yeah you. I'm not your number one.
I saw you with her. Kissing and having fun."
Sözler ağzımdan çıkarken sadece söz olarak bakmıyordum. Müziği, şarkıyı hissediyordum ve grubumuzdaki herkesin böyle olduğundan emindim.
İlk şarkımız bitiyordu ve çok güzel söylemiştik. Hayranlar delirmişti. Yaklaşıp ellerine dokunurken nasıl da mutlu oldular. Son kelimeleri söylerken grubun yanına gittim.
"I'm not gonna sit here. Wasting mine on you
Ciao Adios, I'm done."
Йой! Нажаль, це зображення не відповідає нашим правилам. Щоб продовжити публікацію, будь ласка, видаліть його або завантажте інше.
