Tutkunun Bedeli

Bölüm 35

Merhaba."dedi Yaman tam önünde durarak.

"Merhaba, hoşgeldiniz."dedi Simge Yamana ve yanındaki iki kadına bakarak.

"Hoşbulduk. Yaren ben."dedi tıpkı Yamana benzeyen kadın. Boyu neredeyse abisine yakındı ama kadınsı hatları ile onunla olan benzerliği ayrılıyordu.

"Ben de Yasemin. Hoşbulduk Simge." Dedi diğer kadın yüzünde koca bir tebessümle. Diğer kadından daha kısaydı ve saç rengi onlardan farklıydı. Farklı olan diğer yanı ise sıcak kanlılığıydı. Hiç resmiyete girmeden adıyla hitap etmişti ona ve devam etmişti.

"Ben şuraya oturabilir miyim sakıncası yoksa. Ayakkabı ayağımı vurdu da. Zor yürüdüm koca bahçeyi."

"Tabi, lütfen buyrun. Bir an düşünemedim ben. Çok uzun yoldan geldiniz, yorulmuşsunuzdur."

"Los Angeles'dan gelmek yormadı da Antalya merkezden buraya gelmek yordu doğrusu. Ne virajlı yolmuş öyle. Ama güzeldi. Çok güzeldi hem de. Yıllardır gelmemiştim Antalyaya. Unutmuşum güzelliğini. Öyle değil mi Yaren?"

"Evet, çocukken daha güzeldi ama. Şimdi o havuzda oynayamayacak olmak belkide güzelliğini kaybettiren." Dedi Kıvançın arkadaşıyla oynadığı küçük çocuk havuzunu işaret ederek." Oradaki küçük erkek çocuğunu fark ettiği anda yerinden doğruldu ve "Oradaki çocuk Kıvanç mı?"diye sordu abisine doğru bakarak.

"Evet, Kıvanç. Nasıl tanıdın hemen? Bana oldukça benziyor öyle değil mi?" Dedi yeni belkide babalara has o gururla.

Muzip bir gülümseyişle devam eden Yaren; " Aman abi. Etraftaki tek erkek çocuk o. Hem bu kadar uzaktan nasıl göreyim sana benzediğini. "

Yaman eliyle saçını karıştırarak," doğru, nasıl göreceksin buradan. Atladım ben de hemen. Ama bir an önce tanışmanızı istiyorum."

Yasemin ayağından çıkartıp attığı spor ayakkabılardan kurtulduktan sonra yerinden fırlayarak
"E hadi tanışalım öyleyse. Gerçekten sabırsızlanıyorum artık daha fazla dayanamayacağım."

Onların bu heyecanı ve sıcak davranışları karşısında şaşıran Simge, Kıvançın yanlarına gitmek üzere harekete geçmek üzere olduklarını gördüğünde hızla araya girdi.

"Şey.. yanlış anlaşılmak istemem ama Kıvanç henüz babasının Yaman olduğunu bilmiyor. Ağzınızdan kaçırmazsınız olur mu?"

"Merak etme Simge. Ben onlara herseyi anlatttım. Biz söyleyene kadar kimse onunla bu konu hakkında konuşmayacak." dedi Yaman kız kardeşlerinin ortasında dururken. "Hem sana söz verdim ve sözümü bugüne kadar hep tuttum biliyorsun." Dedi ses tonunu biraz daha sertleştirerek.

"Ben yine de uyarmak istedim. Bunun için beni suçlayamazsın öyle değil mi? Neticede kardeşlerinle konuşurken ben orada yoktum ve ne söyleyip söylemediğini bilemem."

"Tamam, sakin olun. Kimse Kıvança bir şey söylemiyor. Bu konuda netiz öyle değil mi? Boş yere gerilmeyelim şimdi. Kıvanç ailesiyle tanışsın ve kaynaşsın diye buradayız" diyerek araya girdi Merve ve devam etti.

"Bu arada Merve ben de. Simgenin iş ortağı ve en yakın arkadaşıyım. Ayrıca Kıvanç benim manevi oğlum. Bu yüzden hepimiz bu ailenin bir parçasıyız artık. Ne güzel öyle değil mi?"

Kimse onu onaylamadığında aklına gelen ilk şeyi söyledi Merve. "İsterseniz ben gidip Kıvançı getireyim, yavaş yavaş tanışın siz. Belki biz gelene kadar aranızdaki gerilim bir parça azalır." Dedikten sonra kimsenin onayını beklemeden eline aldığı havluyla doğruca Kıvançın oynadığı havuza yöneldi.

"Abim bizi oğluyla tanıştıracağı için oldukça heyecanlı. Senin bizi ikaz etmeni yanlış anladı sanırım. Oysaki yanlış anlaşılmak istemediğimi başta belirtmiştin. Öyle değil mi abi? Yanlış anladın sen Simgeyi." Dedi Yasemin Simgeyi desteklediğini belli ederek.

Yaman ayakta durduğu yerde bir kaç kez hareket ederek ellerini ceplerine soktu ve kaşlarını çatmaya devam ederek,

"Evet, olabilir. Bu kadar yol geldiğinizi bilmesine rağmen sizi durdurunca biraz sinirlendim."

"Ben bunun için üzgünüm. Sadece oğlumu düşünüyordum inan bana. Asla engel olmak değil niyetim. Hem öyle olsa iki gün rahatça vakit geçirmeniz için neden böyle bir tatil organize edeyim?"

Doğru söylüyordu. Simge kız kardeşlerinin Kıvançla tanışmak için kilometrelerce yol kat edeceğini öğrendiğinde ayak üstü bir tanışma yerine birlikte dolu dolu vakit geçirebilecekleri bu hafta sonu tatilini önermişti.

"Ben üzgünüm,fevri davrandım." Dedi Yaman sesini yumuşatarak.

"Ben şok.. bunca yıllık sevgili abim ilk kez bir tartışmadan geri adım attı." Dedi Yasemin en muzip haliyle ve abisinin ona homurdanmasına rağmen devam etti " hadi ama çocuk bu tarafa geliyor. Yüzünüz gülsün biraz."

"Yaman amca.. Gördün mü beni yüzüyordum ben şurada. Bak işte şurada. Gördün mü beni? Çok güzel yüzüyorum ben artık öğrendim. "

Yaman onlara yaklaşırken Mervenin elinden kurtularak gelip önünde duran çocuğun önünde diz çöktü ve ıslak saçlarımı okşayarak, " maalesef göremedim. Belki birazdan bana nasıl yüzdüğünü gösterirsin? Ama önce seni kız kardeşlerimle tanıştırmak istiyorum. Sana geçen gün telefonda bahsetmiştim. Hatırladın mı?"

Dikkatin Yamandan ayırarak diğer kişilere çeviren Kıvanç iki yabancı kadın gördü. Ona gülümseyerek bakan iki kadın yavaşça onlara yaklaştı ve tıpkı Yaman gibi onlarda Kıvança yüz yüze gelebilmek için yere diz üstü çöktüler.

"Bak bu ortanca kardeşim Yasemin. Bu da en küçük kardeşim Yaren."

Kıvanç ikisine de pür dikkat baktı ve Yarene bakmaya devam ederek, " Sen Yaman amcaya benziyorsun." Dedi ve bunun üzülerine lafa atılan Yasemin " Artık bu aile dışlanmaktan bıktım. Alnıma yazı yazacağım ben de kız kardeşiyim diye. Tam buraya böyle kocaman bir yazı yazacağım. Ne dersin Kıvanç? Olur mu öyle.?"

"Hihi. Ama bu komik olur."

"Gerçekten mi? Başka bir yol bulalım öyleyse. Yardım eder misin bana?"

"Ben bir kere 23 Nisan da yüzümü boyatmıştım. Aslan yavrusu olmuştum. Çok komiktim o zaman. Sonra yıkanınca hepsi gitti. Annem bir dahaki bayrama yine yapacağıma söz verdi. 23 Nisanı bekliyorum ben. Çok var mı daha?"

"Eh biraz daha var ama istersen ve eğer annen izin verirse biz de boyayabiliriz. Ne dersin?" Dedi Yaren konuşmaya katılarak. "Bir dahakine ne olmak istersin?"

"Balık olmak istiyorum ben. Kırmızı balık."

*  *  *  *  *

Bir günde 3 bölümü atamayacağım. Yazmaya başladım ama Devam edemeyeceğim.. şimdilik böyle dursun.. çok yoruldum arkadaşlar 😅

Yarın görüşmek üzere