Bölüm 46

17.3K 936 79
                                    



Ay ışığının denizin üzerinde dans edercesine kıpırdanışını izlemek ve bundan keyif aldığını hissetmek Yaman için şaşırtıcıydı. Teyzesinin bahçesinin en uç köşesine, kendisi için yaptırdığı kameriye köşküne bu gecelik el koymuştu. Kollarıyla oturduğu koltuktan geriye doğru yaslanmış denizin üzerinde yükselen ay'ın görüntüsünü izlerken, parlak ışığının suyun üzerine yansıyan ışığının dansını, gözlerini bir an olsun ayırmadan izliyordu. Ara ara yüzüne dokunup geçen ılık akdeniz gecesi rüzgarının getirdiği ferah kokuyu içine çekiyor, cırcır böceklerinin ve dalga seslerinin çıkardığı seslere kulak kabartıyordu..

Arada  da susan cırcır böcekleri ile sessizliğin tadına varıyor, derken yeniden, sanki bir koroymuşcasına aynı anda yükselen sesleri ile tebessüm ediyordu...

İşte yine susmuşlardı. Biraz daha dikkatle kulak kabarttığında dalgaların kıyıya vuran sesini rahatlıkla duyabiliyordu Yaman.

Derken geriden gelen ayak sesleri ile dikkatini sesin geldiği tarafa yöneltti. Kısa ve fakat hızlı adımlarla birisi yaklaşıyordu. Yaklaşanın kim olduğunu çok iyi biliyordu. Kıvanç'ı uyuttuktan sonra teyzesi hadi siz biraz yürüyüş yapın diye ikisini neredeyse evden kovalamıştı.

Simge ile bahçe içine sakin adımlarla yürüyüş yapmışlar en sonunda oturmaya karar vermişlerdi. Gecenin serinliğinde üşüdüğünde Simge üzerlerine hırka bulmak için eve gitmiş, onun gelişini bekleyen Yaman'sa teyzesinin koltuğuna kurularak manzarın ve anın tadını çıkartmaya başlamıştı.

Simge, sessiz olmaya özen gösteren adımlarıyla kameriye'ye ulaşmak için çimenlerin arasına döşenmiş taşlı yolda ilerliyor, attığı her adımla onun yaklaştığını hissedebiliyordu.

Yaman, yüzündeki aptal tebessümle onun yaklaşan adımlarını dinleyerek karşısındaki manzarayı izleme devam etti.

''Ne kadar uzakmış ev. Yoruldum gidip gelene kadar..'' diyen Simge hemen  karşısında, elinde onun için getirdiği hırkayla durdu.

''Ben gideyim demiştim sana. Israr eden sendin.''

''Hastasın diye yorulma demiştim ama şu an bunu dediğime biraz pişmanım doğrusu. Eee ben nereye oturacağım. Koltuğun tam ortasına kurulmuşsun. '' dedi Simge

Yaman, koltuğun sırtına uzattığı kolları ile yerinden hiç kıpırdamadan ''Tam şuraya oturabilirsin.'' derken başıyla sol tarafını işaret etti.

''Veya bu tarafa. Tercih senin..'' diyerek bu kez sağ yanını işaret etti .

Simge, ''Biraz sağa, yada sola kaysan nasıl olur? Sığmam ben o kadarcık boşluğa..''

''Sen seç önce ne tarafa oturcağını da sonra bakarız nasıl sığacağına..''

''Yaman! Kaysana hadi biraz. Çok yoruldum zaten onca yolu git gel..''

''Pekala.. Birazcık yer açayım sana..''

Kendisini belki en fazla beş santim sağa çekti ve sol kolunu hafifçe kaldırarak.

''Bak işte kaydım kenara.. Gel hadi.. Dinlen biraz..''

''Bugünlerde fazla oyunbaz oldun sen..'' derken koltukta Yaman'ın kendisi için açtığı yere bakarak nasıl sığacağını hesaplayan Simge elindeki hırkayı ona uzattı. ''

Tutkunun BedeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin